Querencia // Hwang Hyunjin

0.5

O burada. Kapımın önünde dikiliyor!

Hemen ışıkları kapattım. Umarım beni pencereden görmemiştir. Bu tarafa bakıyordu ama görmeme ihtimali, vardı. Yani sanırım.

"Yah! Aç kapıyı!"

...

"Burada olduğunu biliyorum! Çık dışarı!"

Bir kaç dakika böyle bağırdı. Sonra sesler kesildi. Gitti mi diye bakmak için bir kaç adım ilerledim. Tam kapıyı açtım ki bir ses geldi. Telefonumun bildirim sesi. Sanırım sıçtım. Açıp hemen baktım.

Hwang Hyunjin bir gönderi yayımladı.

Hızla girip baktım.

off.hwang0: Sana dışarı çık dedim küçük hanım!!!

Yorumlar:
-Saniyesinde burdayım, noluyor?
-Kime dedin?
-Bu çocuk bana böyle bağırsa '"tamam beyim." derim.
-Tahmin ettiğim kişi olmasın lütfen!
-Hayır olamaz! Sen benimsin!

Şey, sanırım boku yedim. Yorum yapmak istiyorum ama herkes ben olduğumu anlayacak. Bu yüzden yapmayacağım. Bunun daha iyi bir yolu var.

iam_mirae00: Ölmek istemiyorum, dışarı çıkmayacağım. Daha fazla anırma!!

Yorumlar:
-Kimden bahsediyor bu sürtük?
-Hyunjin mi?
-Onun kapısında mı!?
-Seni pis yılan!!
-Bu iki post nasıl denk gelebilir!?
-Aklının onu ayartmak olduğunu biliyordum!

Gerçekten gecenin bu saatinde, bu kadar insan ikimizin de post atmasını mı bekliyor!?

~

Bölüyorum ama bunları göstermem gerek.

Hyunjin'in giydiği (Çantayı saymayın.)

Mirae'nin giydiği

(kız evde olduğu için böyle bu arada aoxjosjxai)

DEVAMMM

"Ahh, burada olduğunu biliyordum."

Bu düşünceler arasındayken birisi beni içeriye ittirdi. Yere düştüm. Ardından bir kapı kapanma sesi. Kafamı yukarıya kaldırdığımda, o. Burada.

"Neden açmıyorsun su lanet kapıyı! Zaten koş koş bokum çıktı! Hem niye koştun ki!?"

"O-o sen miydin?"

"Evet, başka kim olacak?"

"Ben zannettim ki-"

"Aisshhh! Ölüyorum susuzluktan!"

Hemen dolaba doğru yöneldi tam suyu alacağında aklıma mükemmel bir fikir geldi. Benimle birlikte yere düşen beyzbol sopasını aldım. Ve o tam arkasını dönerken...

"Haha! Bu kadar çilekli sütü içiyor musun cid-"

Kafasına geçirdim sopayı, ama galiba kırıldı. Hem kafası hem de sopa. O kadar da sert vurmamıştım aslında.

Birden yere yığıldı. HASSİKTİR! SANIRIM SIÇTIM!

Hemen yanına koştum.

"Yah! uyan! yah!" onu biraz sarstım. Bu sürede bağırmaya devam ediyordum.

"Ölmedin değil mi!? SAÇMALAMA BUNA ÖLÜNMEZ!!"

(buna da ölme be lajzoahziahsi porcay izleyenler anladi)

Onu yerde görünce kendimi kötü hissettim. Sanki katilmişim gibi. Bu yüzden yanına yaklaştım ve onu kaldırmaya çalıştım. Ama başarısız oldum.

"Cidden neden bu kadar uzunsun!?"

"Aisshhh! çocuğun ağzına sıçtım. Dediğim şeylere bak."

Kolundan tutup koltuğa doğru sürükledim onu. Bir kaç dakika cebelleştikten sonra koltuğa yatırmayı başarmıştım.

"AİSSHH!! UYANSANA BE!!"

"Offf! napicam ya!?"

"Cidden ölmüş müdür?"

"YA BEYİN KANAMASI GEÇİRİYORSA!?"

"Napıcam şimdi!? S-so hee!! So hee'yi arıyım! o bilir böyle şeyleri!"

Hemen yerden telefonumu kapıp so hee'yi tuşladım.
Hemen açtı.

"Mirae, hayırdır bu saatte?"

"So hee! Sanırım birisini öldürdüm!"

"NE!? NE DİYORSUN KIZIM! CİDDİ MİSİN!?"

"YA BİLİYORUM, BAĞIRMA!!"

"Tamam, dur. Sakinim. Kime, naptın?"

"Şey, eeee. şeyyy..."

"Kızım söylesene!!"

"Hwang Hyunjin!"

"NE!? Bir saniye sakin olucam. huh! tamam. Naptın çocuğa?"

"Kafasında beyzbol sopası kırdım."

"İyi bok yedin mirae-ya!!"

"off neyse bak. Bak işteyim şuan yanına falan gelemem zaten ciddi bişey yoktur. Sabaha ayılır. Gelirim yanınıza sonra."

"Bi dakika! Gece burada mı kalacak!?"

"Evet! O zaman bayıltmasaydım çocuğu!"

"Offff, neyse tamam hallederim ben. Sabah uğra ama!"

"Tamam. görüşürüz."

Telefonu kapattım.

~

İçim gerçekten hiç rahat değil. Bu aptalın gece kalkıp bana bir şey yapamayacağını nerden bilebilirim ki? Galiba bu gece bana uyku yok.