Querencia // Hwang Hyunjin

0.13

Mirae'den...

Yavaşça hyunjin'in yatağına uzandım. O da yanıma uzandı. Yatağın ucunda duruyordu, neredeyse düşecekti. Benimle temas halina geçmemeye çalışıyordu. Büyük ihtimalle rahatsız etmemeye çalışıyordu.

~

Sabah olmuştu. İçimde çok güzel bir his vardı, çünkü birisinin güzel kokusuyla uyanmıştım. Hwang Hyunjin. Gözlerimi araladığımda, göğsünde uyuduğumu gördüm. Yatağın %90'ında hala ben yatıyordum. Sanırım hiç hareket etmeden uyumuştu. Yavaşça yataktan kalktım ve odadan çıktım. Su içmek için mutfağı arıyordum, hyunjin'in annesini gördüm.

"Günaydın." dedi bana gülümseyerek.
"Bir şeye mi ihtiyacın var? diye ekledi.

"Mutfağı arıyordum da..."

"Göstereyim, gel." dedi ve ilerleneye başladı. Peşinden gittim. Büyük güzel bir mutfakları vardı.

"Bardakları nerede acaba?" diye sordum. Su istediğimi anlamış olacak ki, bir bardak alıp su doldurdu ve bana uzattı.

"Hyunjinle, iyi arkadaş mısınız?"
"Galiba, yani...bilmiyorum."
"Hyunjini ilk defa bir kızla görüyorum. Bu benim için tuhaf, lütfen sorduğum soruları garipseme. Olur mu?"
"Tabiki."

O sırada içeriye hyunjin girdi.

"Günaydın, millet."
(Bana bakarak)
"Annemle tanışmışsın sanırım."
"Biraz sohbet ediyorduk."

"Mirae, geç kalmadan okula gidelim."
"Tamam."

hyunjin odaya ilerledi, arkasından gittim.

"İstersen seni okuldan önce eve bırakabilirim. Üzerini falan değiştirirsin."

"Gerek yok, zaten derse az kaldı. Zar zor yetişiriz."
"Tamam peki. O zaman, kendini garip hissetmemen için bende bugün böyle gidicem."
"Buna gerek yok, gerçekten."
"Sorun değil, hem... böyle, çift gibi duruyoruz."
"Ne demeye çalışıy-"
"hadi çıkalım geç kaldık." diyip hızlıca odayı terk etti.

~

Okul kapısının önüne geldiğimizde, onu kenara çektim."

"İçeri, beraber girmeyelim."
"Neden?"
"Hyunjin, biliyorsun."
"Mirae, hadi ama. Artık, seninle yakınız. Yani...umarım. Bu yüzden benden kaçma."
"Hyunj-"
"Mirae, lütfen."
Derin bir iç çektim ve kafamı aşağı yukarı olumlu anlamda salladım. Kolunu omzuma attı, ve yavaşça okula doğru ilerledik.

Bahçeye girdiğimiz anda, bütün gözler üzerimizdeydi. Yapılan dedikoduları tahmin edebiliyor, hatta duyabiliyordum. Bari biraz sessiz konuşun.

Bir kaç ders boyunca çok güzel vakit geçirmiştik. Tenefüslerde yanımdan ayrılmamış, benimle sınıfta oturmuş sohbet etmişti. Bu duygu çok güzeldi. Öğle arası vakti geldi çattı. Beraber yemekhaneye indik, yanımızda hyunjin'in arkadaşları da geldi. Changbin, minho ve bang chan. Yemeklerimizi alıp onların klasik masasına oturduk vr sohbet etmeye başladık. Onlarla çok iyi arkadaş olmuştum.

(karışmasın diye isim yazıcam.)

Changbin: eee, mirae. Dün neler yaptınız hyunjinle?

Hyunjin: Hyung! (dedi gözlerini fal taşı gibi açarak)

Minho: onu bunu boşverin de, mirae o adam kim cidden? Çok yakışıklıydı ama asla böyle bi sapık olabileceğini düşünmezdim.

Chan: Gay olsaydım, dudağına yapışırd-

Changbin: hyung, yoldan çıkma.

Hyunjin: arkadaşlarım, canlarım kanlarım bunlar nasıl sohbetler kızın yanında!