"Kim bu Hwang Hyunjin? Tanıyor musun?"
"Onu tanımadığına göre, okula yeni geldin galiba. Hwang Hyunjin, bu okulun beyaz atlı prensi. Okuldaki çoğu kız ona aşık."
"O zaman şu klasik zengin zübbelerden?"
"Yakında öğrenirsin."
19.09.2022
22:18
Hwang H...
SELAAMM!! sınava haftamdı bu yüzden bölüm atamadım lütfen kusura bakmayın. Şimdi elimden geldiğince hızlı bir şekilde bölümleri atacağım. İyi okumalar💗
5 ay sonra.
Stajyerliğimin 5. ayındayım. Yakın zamanda solo olarak çıkış yapacağım düşünülmeye başlandı.
Yine normal bir gündü. Bugün natalia ziyarete gelicek ve 3 gün bende kalacak, onu gerçekten çok özledim. Sabah erkenden kalktım ve hemen hazırlanıp so hee'nin arabasıyla havaalanına doğru yol aldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yaklaşık yarım saat sonra vardım ve bekleme alanında natalia'yı beklemeye başladım. Beklerden telefonumla ilgileniyordum ki bir anda beklediğim alana paparazzilerin doluştuğunu gördüm. Beklediğim alanda natalia'nın geldiği uçağa binecek kişiler bekliyordu. Galiba bir ünlü uçağa binecek.
Gözlerimi ordan ayırmadım çünkü gerçekten kimin geleceğini merake diyordum. Bir çok paparraziden sonra içeriye kocaman, siyah kıyafetli koruma benzeri adamlar girdi. Ortalarında ise...Hwang Hyunjin Ve Lee Know. Beni fark etmeden hızlı hızlı ilerliyorlardı ki, paparraziler (her ne kadar şapka ve maske takmış olmama rağmen.) beni fark ettiler.
Bir kaç paparrazi onları çekerken çoğu bana döndüler. Hemen yerimden kalkıp çıkışa doğru ilerleyecektim ki, birisi elinde telefonuyla dibimde fotoğrafımı çekerken dengemi kaybettim. Yere düşmedim ama baya bi sarsıldım. Kameraların flaşları gözüme geldiği için (buna alışık değilim.) gözlerimi açamadan yavaşca ilerliyordum. Ardından önümde bir beden hissettim. Gözlerimi hafif araladığımda gördüğüm kişi ile olduğum yerde kaldım, o da kaldı. Hwang Hyunjin.
Bir elimi tutup beni çıkışa götürmeye çalışacaktı ki, minho olaya el attı. "Gitmeliyiz Hyunjin." Onu kolundan tuttu ve götürmeye başladı. Ben olduğum yerde kaldım. "Mirae!" diye bağırdı, ama o kadar çok ses vardı ki neredeyse duyamadım gibi bir şey. Minho'nun bunu yapmasında bir sakınca görmedim çünkü hakkımızda çıkacak dedikodular büyük ihtimalle sınırı aşacaktı. Hyunjin tam giderken yan tarafındaki (muhtemelen koruma olan bir adama) bir şeyler söyledi ve öyle gitti.
Uçak inmişti, natalia'yı aramam gerekiyordu ama şuan bunu yapamazdım çünkü hala paparrazilerim ortasındaydım. Hyunjin'in bir şeyler söylediği adam geldi ve beni hızlıca dışarı çıkardı. Hala peşimizden geliyorlardı, onlara biraz bağırdı ama vazgeçmediler. Daha sonra adam beni üzerinde "Stray Kids Car" yazan bir arabaya bindirdi. O da şoför koltuğuna geçti ve gaza bastı. Havaalanından uzaklaşmıştık. Paparrazilerden kurtulmuştuk. Konuşmaya başladım.
"P-pardon, havaalanına geri dönmem gerekiyor." Adam soğuk bir sesle ve bakışlarını yoldan hiç çevirmeden konuştu. "Şuan oraya dönemezsiniz, nereye gidecekseniz size bir bilet alacağız." anlaşılan natalia'yı başka bir yerde beklemem gerekecek. "Hayır, gerek yok. Ben zaten birisini bekliyordum orada. Beni buralarda bir cafeye bırakırsanız çok iyi olur."
