"Kim bu Hwang Hyunjin? Tanıyor musun?"
"Onu tanımadığına göre, okula yeni geldin galiba. Hwang Hyunjin, bu okulun beyaz atlı prensi. Okuldaki çoğu kız ona aşık."
"O zaman şu klasik zengin zübbelerden?"
"Yakında öğrenirsin."
19.09.2022
22:18
Hwang H...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
iam_mirae0: bugün de malum kişiyle ilgili dedikodularım çıktığına göre, rahatça uyuyabilirim.
"Benden bahsediyor. BENDEN BAHSEDİYOR!"
"Offf hyunjin yeter. İşimiz var yaz artık şu şarkıyı koreye gidince kayıt alicaz. Zaten niye Paris'e gidiyorsak?
"millet bisey yaptığımızı düşünsün diye."
"neyse, 1 haftaya geri döneriz. Biraz gezelim."
~
Olaydan iki gün geçmişti ve sonunda koreye geri dönmeye karar verdik. İki gün içerisinde şarkı sözlerini bitirmiştik, Paris havası güzel gelmişti. Çok güzel bir şarkı yazmıştım. Şarkının melodisini tamamen gitarla yapmayı düşünüyorum, bunun için roseanne ile anlaştım. Kore'ye döner donmez hemen onunla buluşacağım. Hem melodi üzerinde çalışacağız hemde, hem de şarkı kaydı alacağım.
Yavaş yavaş toparlanmaya başlamıştık. O sırada aklıma çekildiğim bir kaç fotoğrafı Instagrama yüklemek geldi. Hemen telefonumu çıkardım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
off.hwang00: Onunla buraya gelmek istiyorum~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
off.hwang00: Stay, yemek yemeyi unutmayın!! <33
Instagram işini hallettikten sonra, bitmesine az kalan eşyalarımı da topladım ve evden çıkıp havalimanına doğru ilerlemeye başladık. Kısa süre sonra oradaydık, sabahın erken saatleri olduğu için çok fazla paparrazi yoktu. Ama yine de içerisi baya kalabalıktı. Bir çok hayran, bizim içeri girmemizle çığlık atmaya başladılar. Verebildiğim kadar imza ve poz verdikten sonra, sonunda uçağa binmeyi başardık.
~
Koreye yaklaşmışken telefonuma haber sitelerinden birb sürü bildirim geldiğini gördüm, büyük ihtimalle gelişimiz haber yapılmıştı. Hemen bir tanesine girip baktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hwang Hyun-jin ve Lee Min-ho Kore'ye giriş yaptılar! Yeni solo çıkarmak üzere hazırlanan iki üye 2 gün öncesinde trajikomik bir olay ile Fransa-Paris'e gitmişlerdi. Solo şarkılarını yakında çıkaracakları düşünülüyor."
Trajikomik olay? Mirae'den mi bahsediyor bu piç?
Mirae'den...
Sabah erken saatlerde uyandım, çünkü şirket beni çağırmıştı. Hemen üzerime klasik kıyafetler geçirdim ve kızları uyandırmadan evden çıktım. Kısa süre sonra şirketteydim. İçeriye girdiğimde Park Rosé'nin burada olduğunu gördüm. Gitarıyla gelmişti. Acaba işbirliği mi vardı?
Onun gerçekten büyük bir fanıydım. Özellikle de gitar çalışına ve o zarif sesine hayrandım. Onunla konuşmayı çok isterdim ama çok utanıyordum. Asansörü beklemeye başladığımda onunda buraya yaklaştığını fark etmemle bir anda kalbim küt küt atmaya başladı.
"Merhaba, Kang Mirae-sshi." diyip gülümsedi. Benimle neden konuşuyor ki?
"Aa, Merhaba. Beni nerden tanıyorsunuz acaba?"
"Seni tanımayan mı var? Hyunjini tanıyan herkes, seni de tanıyor. Açıkçası, uzun zamandır tanışmayı istemiştim. Memnun oldum." diyip el sıkışmak için elini uzattı.
Hemen elini sıktım. "Teşekkürler, bende."
"Ne zaman çıkış yapacaksın?" dedi.
"Henüz tarih belirlenmedi. Ama yakında, umarım. Şimdi de çağırdılar, neden çağırdıklarını bilmiyorum."
"Tarih belirlemek için çağırmışlardır. Çok başarılı olacağına eminim. Bende, hyunjine yardım etmek için geldim."
Koluyla beni dürtüp devam etti. "Şarkı 3 gün içinde çıkacak. Aşk şarkısı. Kim bilir, belki de senin içindir." diyip gülümsedi.
Bende gulumseyip, devam ettim. "Yok canım. Yok öyle şeyler. Söylenti sadece, her kafadan farklı bir düşünce çıkıyor."
"Ben bilmem. Ama şahsen, bende sizi çok yakıştırıyorum."
"Buna ne demem gerektiğini bilmiyorum ama, benimle konuştuğun için çok teşekkürler."
"Ne demek! Artık arkadaşız değil mi? Hyunjin'in arkadaşı benim de arkadaşımdır."
Biraz yüzüm düştü. Çünkü benimle konuşan herkes ilk olarak hyunjinden bahsediyordu ve bu cidden çok rahatsız edici.
"Rahatsız olduysan, bir daha bahsetmem. Ama çıkışında sana destek vermeyi çok isterim, bana ulaş olur mu?"
"Teşekkürler." dedim. Sohbetimiz bittiğinde, yanına bir kaç dakikadır danışmada duran, takım elbiseli bir adam geldi ve ona aceke etmeleri gerektiğini söyledi. Gelen asansöre girdiler.
"Gelsene, mirae-sshi.",
"Ee, siz gidin. Ben sonrakine binerim. İyi günler."
"Sanada~~" dedi ve el salladı.
~
J.y park'ın odasına gittiğimde bana çıkış tarihi verdiler. Üç gün sonra... Hyunjin'in şarkısının çıktığı gün, benimde şarkım çıkacaktı. Fakat sorun şu ki daha hiç bir şey hazır değildi. Üç içinde debut şarkısı hazırlayıp, önümüzdeki bir haftada albüm çıkarmam gerekiyordu. Yani 7-8 şarkı falan.
Albümünün adı, Lucifer'dı. İlk şarkım ise, Feminist in hell idi. "Cehennemdeki Feminist" güzel bir isim. Guzel bir vibe. Şarkının sözleri özgüvenimi iyice arttırdı.
