Barkın: eve gelirken ekmek al
iki tane.
bi daha da sakın gece acıkınca tam ekmek tost yapma
döverim seni
Can'ım: alırım yavrum onuda alırım onuda alırım
Barkın: ya bi de şey
yaa caan
Can'ım: ouvv
Barkın: LAN KES SESİNİ
SİNİR KRİZİ GEÇİRİYORUM ÇABUK GEL
Bİ DE DALGA GEÇER GİBİ UCUNU BIRAKMIŞSIN
Can'ım: seviyosun diye bırakmıştım..
yaranamıyoryz sana da
aç kapıyı
Barkın: yo
zile bas heyecanlanayım kocacım gelmiş🤩🥰😇🤩🤭🤭 diye
Can'ım: tamamgirdimbenanahtarla
Barkın: 😡
--
Eve dolan zil sesiyle huysuz huysuz kapıya gittim. Her seferinde gecesinde ekmeği bitirip sabahında beni ortada bırakıyordu, gece öğünlerinden bıkmıştım bu çocuğun.
Elinde ekmek poşeti şebek gibi sırıtarak bakmasına karşılık omuz silkip içeri geçtim.
"Ayıp yapıyosun Barkın insan kocasını böyle mi karşılar ya? İki lokma ekmek yedik diye yaptığına bak!"
Söylene söylene mutfağa gidip ekmekleri yerine koyduktan sonra üzerini değiştirmek için odamıza gitmişti ama hala söyleniyordu. Onu da kendime benzemiştim galiba şu dört senede.
Kendi kendime gülsemde hala kızgındım, kendini affettirene kadarda kaşlarım çatık kollarım bağlı kapalı televizyonu izleyecektim.
Sonunda salona varabildiğinde hala ciddi durduğumu gördükten sonra söylenmeyi bırakmış suyuma gitmeye başlamıştı.
"Bebeğim fantastik bi akşam yemeği hazırlayayım mı sana he şöyle en güzellerinden." Koltukta yer yokmuş gibi tam dibime oturup bana sırnaşmasıyla dudağım kıvrıldı. Bunu görmüş olacak ki doğru yoldan ilerlediğini anlayıp kollarını nefes almamı zorlaştıracak şekilde bedenime doladı.
"Bunu en son dediğin zaman noodle yemiştik Can hatırlatayım." ses tonum yumuşamasada başımı boynuna yaslamıştım bile.
"Güzel miydi güzeldi kardeşim laga lugaya gerek var mı yok"
Tam yumuşar gibiydim o ortamıda bozmuştu salak.
"Eyvallah sana da zahmet verdim abim ya"
"Banaa abi demeee."
Başımı boynundan kaldırıp yüzüne ters ters baktım. Gerçekten çok salaktı kafayı yiyecektim.
"Can sırf öğren diye sana seksen altı kere trip atıyorum günde hala öpüşüp barışmayı öğretemedim sürekli aptal modun açık geziyorsun ya. Kendime şaşırıyorum da senin ilk senede kazanamamana şaşırmıyorum artık."
Yanaklarımdan tutup dudaklarımın büzülmesini sağlandıktan sonra çok sesli bir öpücük bıraktı. İşte buydu ya, gülümsemiştim ve artık iyiydik.
"Ben ilk senemde kazanmıştım aslında kelebeğim."
Beklemediğim cümleyle kaşlarım çatıldı. Vücudumu ona doğru dönüp bağdaş kurdum. "O ne demek Can?" Can ilk gözünü kaçırıp ensesini kaşıdı, sonra beni bacaklarımdan tutup bacaklarının üzerine çekti. Anlatmaya çekindiği şeyleri erteleme yolu başka şeylerle uğraşıyor gibi görünmekti ve şu an benimle uğraşıyor gibi görünmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzüklerin Efendisi - bxb
Genç KurguBarkın: yani şey falan dersin diye Laaan nasıııl yaniii laan ohha ibnneee Demez misin? Can'ım: demem Homofobik mi kaldı yavrum ya Barkın: kalmadı dimi ya Hem yavrum falan ağır ol birader