13.

1.3K 146 46
                                    

Hyunjin
Jeongin 2 gün oldu..

Gerçekten neden aramıyorsun beni?

Ayrıca mesajlarım nedem iletilmiyor.

Adamlarım da ulaşamıyor sana.

Benden mi kaçtın?

Ben bunu hak ettim mi?

Hyunjin
1 hafta.

Jeongin yalvarıyorum bak mesajlara.

Başına birşey gelmiş olabileceği düşüncesi ile kabuslar görüyorum Jeongin.

Umarım bunlar olmamıştır.
17.43

Jeongin bu en kötüsüydü.

Tanrım cidden..

Sana bir araba çarpıyordu ve sonra bedenin gözlerimin önünde bir sis oluyordu.

Jeongin seni seviyorum.
02.37

***

"Efendim Bay Yang'ı bulduk." Hyunjin hemen kalktı yataktan.

"Neredeymiş? İyi mi? Yaralanmış mı?" Meraklı ve bir o kadar da öfke doluydu sesi. İhanete uğramış gibi hissediyordu ama korkuyordu da.

"Efendim Bay Yang.." Hyunjin karşısındaki sesin titrediğini duydu.

"Söyle!" Adam korkuyla irkildi.

"Efendim o bir kaza geçirmiş. Doktorlar iç kanamanın devam ettiğini söylüyor." Hyunjin beyninde bir acı hissetti. Tam alnın ortasına bir ağrı çarpıyordu.

Boşta olan elini alnına yasladı ve bedeni yavaşça yere çöktü.

"N-ne?" Hyunjin'in bütün dünyası başına yıkılmıştı adeta.

"Benim biricik Jeongin'im." Gelen ağlama hissini bastıramadı. Gözlerinden akan yaşlar yüzünü öpüyordu adeta.

Hıçkırıklarının arkasından devam etti.
"Hastaneden ayrılma." Telefonu kapatıp hücrenin çelik kapısına fırlattı.

Oyuncağı alınmış bir çocuk gibi çığlıklar attı önce. Koğuşta ki mahkûmlar afalladı. Hwang Hyunjin'in bu çığlıklarının boş olmadığı belliydi.

Felix hemen koştu. "Açın kapıyı Bay Hwang!" Minik elleriyle attığı yumruklar bir işe yaramıyordu.

"Neyiniz var!?" Felix onun kapıyı açmayacağını anladı.

Koğuştan çıkıp Changbin'in yanına doğru koştu. Nerede olduğunu bilmiyordu, sadece tahmin ile hareket ediyordu.

Yemekhanede yoktu. Kalan tek yere koştu yeniden. Karşısındaki iri adamlara baktı.

Nefesi kesilmişti. "Bay...Chan..Changbin burada mı?" Adamlar ona çatık kaşları ile bakıyorlardı.

"Duymuyor musunuz!? Çıkın şurdan." Felix ileri gitmek için hamle yaptığında adamlardan daha irice olanı itikledi.

"Aptal mısın!? Adam gibi soru sorduk." Adam hazırladığı sıkı bir yumruk ile ona adımladı

Lakin ensesinden yavru bir kedi gibi tutulup başka bir köşeye fırlatılması bir oldu.

"Kaç kere söyledim insanlarla konuşun diye çocuklar. Mağara adamı gibi herkese saldıramazsınız. Özellikle de ona." Felix ona baktı.

Bu adam gerçekten değer veriyordu kendisine ve o bunu yeni anlıyordu. Kendisine kızdı.

"Neyin var? Birşey mi oldu?" Changbin onu kucakladı. Ve sonra yere indirdi.

"Benim birşeyim yok ama Bay Hwang.." Changbin Hwang Hyunjin'e ciddi anlamda değer verirdi.

Hemen koşup onların koğuşuna girdi. Arkasındaki Felix kendisind yetişmeye çalışıyordu.

"Hyunjin aç kapıyı! Hyunjin!"Cevap ise Hyunjin'in hıçkırıklarıydı.

"Ne oldu sana!?" Birkaç dakika daha tekmeledi kapıyı ve sonra Hyunjin'in kızarmış gözlerini gördü.

Kapıyı yavaşça açtı Hyunjin.

"Ne oldu?" Hyunjin ağır ağır kaldırdı kafasını.

"Changbin, Jeongin kaza yapmış." Hyunjin'in tek nefeste söylediği cümleyi Felix'de işitmişti.

"Jeongin.." Ve o gece hapishanedeki kargaşa başladı.

tmfil | hyunin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin