tmfil | hyunin

23.

Sabah olduğunda Jeongin etrafına baktı.

Hyunjin'in kendisi için aldığı dairede değilde onun yanında uyanmıştı.

"Günaydın yavrum, aç mısın?" Jeongin ona sarıldı.

''Hayır.'' Hyunjin, Jeongin'in dudaklarına kuru kısa bir öpücük verdi.

Jeongin doğruldu ve bileğindeki saate baktı.

"Saat kaç olmuş, ben hâlâ seninle iş konuşmadım. Şimdi Hyunjin soracağım sorulara ciddiyet ile cevap ver tamam mı?" Hyunjin ofladı.

"Bunu hemen yapmak zorunda mıyız?" Jeongin yataktan kalktı ve yatağın hemen karşısındaki koltuğa oturdu.

"Evet çünkü seninle artık bu hapishane köşelerinde değil kendi evimizde uyumak istiyorum." Hyunjin güldü.

"Peki o zaman. Sor bakalım, Avukat Yang Jeongin." Jeongin sehpanın üstünde duran çantasından kalem ve defter çıkardı.

"Buraya alınma sebebin neydi? Yani hangi suçtan tutuklu durumdasın şuan." Hyunjin düşündü. Uzun zamandır buradaydı.

"Yanlış hatırlamıyorsam silah ticaretinden. Hmm evet evet silah ticareti." Jeongin düşündü, silah ticareti birçok ülkede olduğu gibi Kore'de yasaktı.

"Yirmi dört yıldan yargılanıyorsun?" Hyunjin yine güldü.

"Otuz iki yıl bebeğim." Jeongin elindeki kalemi çenesine vurdu uzun bir süre.

"Beraat edemezsin ancak tahliye olabilirsin. Kefaretini öderiz ve tek mahkemede tahliye olursun." Uzun bir süre düşündüler ve bir çözüm yolu aradılar.

"Hiç kaçtın mı? Ya da polis yaralama falan?" Hyunjin başını iki yana salladı.

"Polisler? Onlarla alıp veremediğim birşey yok. Onlar sadece kendilerine verilen emirleri uyguluyorlar." Jeongin sevinçle koltuklan kalktı.

"Bu iş burada biter! Sana temin ediyorum en fazla iki ila beş hafta buradasın. Seni çıkaracağım yemin ederim." Sarıldılar, öpüştüler ve beraber vakit geçirdiler.

Sonra ise Jeongin büroya döndü.

"Bu kadar kolay olamaz!" Avukat Jae öfke ile elini masaya vurdu.

"Demek ki en kolay yolu görmüyordunuz Bay Jae?" Kıdemli avukat ona ima ile gülümsedi.

"Ama Bay Na?" Kıdemli avukat onu susturup Jeongin'e döndü.

"Bu dava artık senindir Bay Yang. Lütfen sıkı çalışın."