"Bence kendini korumak konusunda biraz çaba harcamalısın." dedi abim arkamdan.
"Kendimi korusam ne olacak ki? Yine de benimle uğraşıyorlar."
Arabanın açık olan kapısından bana bakıyordu. Endişeli bakışları üzerimde gezinirken başıyla beni onayladı. "Görüşürüz." dedim ve kapıyı kapatıp okula doğru ilerledim.
Okulun kapısının önüne geldiğimde sınıf arkadaşlarımdan birisi olan Melisa'yı görünce "Günaydın." diye mırıldandım.
Gülümseyerek "Günaydın." dediği sırada başını telefonundan kaldırdı.
Eski okuluma kıyasla şimdiki okulum daha sakindi. Bana bulaşan birileri yoktu. Bende bu sayede birkaç kişiyle tanışmıştım ama hepsi bu kadardı. Arkadaşım olması hayali uzun bir süre için rafa kaldırmam gerekiyordu.
Okula girdiğim sırada cebimdeki telefonun titreşmesi ile elimi cebime attım. Kapıdan geçtiğim sırada kapıyı benim için açık tutmakta olan çocuğa teşekkür ederken arkamdan gelen Melisa'nın oğlanla konuştuğunu duydum.
İkisinin gülerek sohbet ettiğini görünce insanları dikizlememem gerektiğini fark ederek önüme döndüm.
Mesajı atan kişinin Melek olduğunu görünce yüzümde istemsiz bir sırıtma oluştu.
musluktan su içen hamsi
Kobee4: öff.
simoon_S: Bu hıyar ne konuşuyor yarım saattir?
dionisos: Ne bileyim. Anlamadım ki.
violetta_: O adam hâlâ o kadar konuşuyor mu ya?
dionisos: Kim olduğunu biliyor musun? Nasıl ya?
violetta_: Elim kolum uzun benim. Kimin kim olduğunu bilirim.
Kobee4: Gerçeği söylerdim ama neyse.
violetta_: Sen konuşma.
simoon_S: Melek? Dedikodu var ve bana bunu neden söylemiyorsun?