2 Ay Önce
"Ben bu adam ile ne yapacağım?"
"Kiminle?" Oya elindeki dondurmayı yaladığı sırada yanında yürüyen Melek'e döndü. "Abim, başka kim olacak?"
"Yine ne için kavga ettiniz?"
"Kavga etmedik fakat... Öf, Oya. Gel bir azarla abimi."
Kıkırdadı Oya, "Olur onu da yaparım bir ara."
"Dalga geçme." Homurdandı ve yürümeye devam etti Melek.
"Ne oldu ya? Anlatsana!"
"Sende bir şeyi bilmesen ölürsün değil mi?" Göz devirdi ve Oya'nın elindeki dondurmayı alıp ısırdı. "Ya Melek! Öf al sen ye. Bir de ısırıyorsun."
Dondurmanın kalanını yerken "Dur şunu bitireyim anlatacağım." Dedi Melek.
Dondurmayı bitirmesini beklerken Oya, saçlarını yüzünden çekti. "Bak şimdi, dayanamadım anlatacağım."
Sabırla suratına bakmaya devam etti. "Eee?"
"Abim benim; kendisi, babam ve Arif dışındaki erkek sineği dahi görmemi yasakladı. Biliyorsundur."
"Evet, biliyorum."
"Bana yasak koymayı kendine hak gören salak abim, biriyle çıkmaya başladı."
Oya için sanki zaman donmuştu. Melek'in dedikleri onun için birer uğultudan başka bir şey değildi şu anda. Kafasında binbir farklı düşünce vardı. Fakat hiçbiri kalbindeki duyguları anlatmaya yetecek kadar gerçek değildi.
Bakışları yere sabitlenmişti. Düşünceleri takip edemeyeceği kadar hızlı bir şekilde şekillenmeye devam ediyordu.
'Beni sevmiyor muydu? Ya peki benim ona olan duygularım, hiç miydi? Değersiz miydi hepsi? Peki ya ben? Ben nasıl ayakta kalacaktım? Ölsem daha mı iyi olurdu acaba?'
"Ay Oya! Daldın gittin. Kendine gel. Kızı da tanıyorsun hem."
"K-kim?" Oya kekeleyerek Melek'e dikti bakışlarını.
"Başına taş falan mı düştü de ben görmedim? Ne oldu az önce?"
"Ya, sanırım hastayım biraz.""İyi o zaman. Şunları da anlatayım sen git dinlen evde."
"Dinliyorum."
"Bu kız sanırım abimin ortaokul arkadaşıymış. Bir anda kafede karşılaşmışlar ve TAK! Sevgili olmuşlar. Abimde de bir hava var. Ne içersin diyorum, sevgilim var diyor. Dışarı çıkalım mı diyorum, çok seviyorum diyor."
"Ya, ne güzel." Oya yine bir yere dalmış, düşüncelere gömülmüştü.
'Acaba Melek'in bahsettiği kız kimdi? Tanıyor muydum onu acaba?'
"Madem hastasın git eve de dinlen."
"Ha?"
"Hastayım dedin ya! Tabii bu havada nasıl hasta olmayı başardın anlamıyorum."
"Değil mi?" Zor da olsa kıkırdadı ve apartmana doğru ilerledi.
"Yarın görüşürüz!" Melek Oya'nın arkasından bağırmıştı. Fakat Oya, duyduklarını idrak etmeye çalışıyordu.
"Ne salak kız? Ne dedim de bu hâle geldi bu?" Melek söylenerek evine doğru giderken Oya kendini odasına atmıştı bile.
Ne yapacaktı, arkadaşlarına nasıl açıklayacaktı Atlas'tan uzaklaşması gerektiğini? Pekâlâ en kötüsü ondan uzak kalmaktı fakat aklına başka bir çözüm gelmiyordu. Anlaşılan kızı seviyordu Atlas, eğer Oya onların yanında biraz daha durmaya devam ederse sorun büyürdü.
Anında çantasından telefonunu çıkardı ve mesajlaşma uygulamasına girdi.
Atlas/Oya
Oya:
Atlas,
Bir şey konuşmamız lazım.Atlas:
Ne?
Ne var yine?Oya:
Bana neden böyle davranıyorsun?Atlas:
Nasıl davranıyormuşum?Oya:
Beni üzecek şekilde.Atlas:
Saçmalama ya.
Dalga geçiyorum sadece.
Çok ciddiye alıyorsun.Oya:
Bence sende az sonra diyeceklerimi ciddiye almalısın.
Çünkü ben dalga geçmiyorum.Atlas:
Anlat.Oya:
Bence yüzyüze konuşmak daha doğru olur.Atlas:
Ne anlatacaksan anlat.
Beni merakladnırıp bir anda böyle diyemezsin.Oya:
Peki.
Az önce Melek ile konuşuyordum.
Bir sevgilin olduğunu söyledi.
Birbirinizi seviyorsunuz anladığım kadarıyla.
Atlas,
Ben seni seviyorum.
Belki gerçek bir duygu değil hissettiğim gelip geçici bir hevestir belki de fakat lütfen anlayışla karışla.
Ben size engel olmak istemem.
Bir daha benimle konuşmaya çalışma lütfen.
Ne Melek ile ne de Arif ile konuşurum bir daha söz veriyorum.
Tekrar yoluna çıkmak istemem.
Özür dilerim.
Kendine iyi bak.Oya kişisi Atlas kişisini engelledi.
Atlas:
Oya,
Asıl ben özür dilerim.
Hepsi benim hatam.
Bende seni seviyorum.
İletilemedi...Oya yazdıklarını tekrar tekrar okumuştu. Her seferinde de kalbine bir bıçak daha saplanıyordu. Telefonun ekranına düşen göz yaşlarını silip üçünün de numarasını engelledi. Söz vermişti Atlas'a. Bir daha üçünün de yoluna çıkmak yoktu. Onları görmek dahi istemiyordu. Melek ve Arif'i bile. İkisinin de suçu yoktu fakat sanki bu konuda ona yardımcı olmayışları onları da suçlu yapıyordu.
Atlas'ın tarafında ise dünya çok da farklı değildi onun için. Oya'ya bilerek kötü davranmıştı şu son zamanlarda. Belki Atlas için daha iyi olurdu. Ona karşı olan duygularını azalmasını sağlar, onu unutmasına yardımcı olurdu. Fakat hayır, olmamıştı.
Onu unutmak için türlü yol denemişti. En sonda birisi ile sevgili olarak onu unutmaya çalışmıştı. Başta başarmış gibi hissediyordu. Sonrasında Oya'yı her gördüğü anda kendisi dövmek istiyordu. Bu kızı nasıl sevmişti. Onu severek, onu da kendisini de bir uçuruma sürükleyebilirdi. Kendisi suçluydu madem, kızı da rahat bıraksaydı keşke. Kendisi acı çekiyorsa, o çekmemeliydi.
Fakat az önce aldığı mesajlar çok geç olduğunu söylüyordu. Kız zaten uçurumun ucunda onu bekliyordu. Melek'in anlattığı her şey de uçuruma bir adım daha yaklaşmasına sebep oluyordu. Bunun suçlusu Melek değildi, Atlas'tı.
Ve Atlas; bunu hatırladığı, duyduğu, anımsadığı her saniye daha çok ölmek istiyordu. Hepsi onun suçuydu. Oya ise sadece bu yolda feda ettiği bir insan olarak kalsaydı keşke gözünde. Keşke onu hâlâ deliler gibi sevmeseydi...
---
Ayol sanki fazla güzel yazdım sjsksj. Neyse hazırlayın kendinizi. Diğer bölüm final.
Biraz da peçete falan hazırlayın. Duygusal mı yazsam eğlenceli bir şeyler mi ona karar vermye çalışıyorum şu an shsjs.
Neyse uzatmadan öpüldünüz ballarım. Kendinize iyi bakın u3u

ŞİMDİ OKUDUĞUN
violetta | texting
General Fiction{Texting, Romantik} 𝘃𝗶𝗼𝗹𝗲𝘁𝘁𝗮_: Eee? Kim önce bulmuş? Sırıtarak son attığım mesajlara bakarken birisinin kulağımın dibinde nefes aldığını duydum. "𝘉𝘦𝘯." by sunrise 𐦍