(Geçmiş)
Elleri soğuktu. Kafası karışmıştı. Tamamen boşluktaydı. Terk edilmişti yada sadece kafasında kuruyordu. Kahverengi gözlerindeki parlaklık kaybolmuştu. Dalıp giden gözlerini yanında bekleyen kadına çevirdiğinde, kadın konuşmaya başlamıştı. "Ben buranın müdürüyüm adım Atiye bir sorunun olursa bana söylemekten çekinme" dedi ve gülümsedi.
Sıla güler yüzlü bu karşılamaya sadece bir tebessümle cevap verdi. "Şimdi diğerleriyle tanışmaya hazır mısın?" Diğerleri?
Tereddütlü bir şekilde kafasını iki yana salladı. Atiye müdür, yanı başında bulunan merdivenin önüne geldi ve durdu. Sılaya onun yanına gelmesini söyleyen bir işaret yaptı. Siyah dalgalı saçlarının arasındaki beyaz tutamları onu oldukça otoriter birisi yapıyordu. İtiraz etmeye çalışmayacaktı ayak uydurmalıydı.
Yavaş adımlarla merdivene geldi ve basamakları çıkmaya başladı. Yeni bir başlangıcın verdiği heyecan duygusu Sılayı herzamankinden farklı hissettiriyordu. Ne kadar burada olmak istemese de, babasının onu geri alacağı umuduna inanmak istiyordu. Çoktan merdivenin sonunda olan kapıya geldiğinde duraksadı.
Arkasından gelen Atiye müdürün merdivenleri çıkarken ki gıcırtı sesini duydugunda, yavaş bir şekilde kapıyı açıp içeriye girmişti. Atiye müdür yavaş davranıyordu. Onun için her zaman yaptığı işten başka bişey değildi. Sıla için ise bir başlangıçtı.
Sıla kapıdan içeriye girdiği sırada geniş bir alanla karşı karşıya kalmıştı. İçinde bölünmüş küçük odaları, uzun tavanı ve renkli duvarları ile heyecan verici bir yerdi burası.
Bulunduğu yerden alana göz atan Sıla, odanın etrafında bir grup çocuğun koşup oynadığını gördü. Bir grup ise sandalye ile desteklenmiş televizyonda animasyon filmi izliyordu. Sıla bu animasyon filmini daha önce izlememişti, onun tercihleri farklıydı ama bu film hoşuna gitmişti.
Kafasını sol tarafa, odanın köşesine çevirdiğinde dikkatini tek başına dizlerini kendine doğru çekmiş bir şekilde oturan çocuk çekmişti. Çocuğun yüzü tanıdık geliyordu. Bu oydu. Merdivende onu korkutan çocuktu. Neden tek başına duruyordu?
Görünüşünü sessiz bir geceye benzetmişti Sıla. Yinede ilk karşılaştıklarında hiç de sessiz değildi.Hala tek başına oturan çocuğu inceleyen Sıla, yanına gelen görevli kadını fark edememişti. "Genelde tek başına vakit geçir-"
Hiç beklemediği bu ses ile irkilen Sıla, ince ama tiz bir çığlık attı.Kalabalık Sılayı fark ettiğinde cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolu oda birden sessizleşti. Görevli kadın gülümsemişti. Manyak mı bu kadın! Merdivendeki çocuğun ona doğru baktığını görünce utanmıştı. Çocuk ilgisiz bir şekilde Sılaya bakıyordu. Herkesin kendisine baktığı gerçeği karşısında eziliyordu. Yinede ilk izlenim için korkusuzca yerinde hiç birşey olmamış gibi duruyordu. Vücudunu kasmıştı. Nabzı oldukça yüksekti. Bir an önce bu durumdan kurtulmak istiyordu. Yeterince rezil olmuştu zaten.
Atiye müdür nihayet odaya gelebilmişti. Yanında ve hala sırıtarak Sılaya bakan görevli kadına kafasıyla komut vermişti. Komutu alan kadın ellerini birbirine vurarak; "Tamam çocuklar karşılama çemberi zamanı" dedi. Olduğu yerde Sılaya bakan çocuklar bu söz ile birlikte harekete geçti. Görevli kadın yanlarından ayrıldı. Animasyon filmi izleyen çocukların yanına gidip bişeyler söyledi. Çocuklar hızla söylenileni yapmaya başlamıştı. Televizyonu kapattı, işini bitirdikten sonra çember şeklinde oturan çocukların yakınında ellerini birbirine bağlayarak bir duvara yaslandı.
Kalabalık birbirleriyle konuşuyor bazıları Sılaya bakıp kendi aralarında gülüşüyordu. Sıla yüzünü buruşturdu. Büyük ihtimalle karşıdan çok komik gözüküyordu yinede tepki göstermek onu iyi hissettiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Fısıltı
Mistério / SuspenseSıla üvey annesinin babasına baskısı üzerine zorla devlet yurduna verilen, orada yatılı kalan genç bir kızdır. Yurda verildikten kısa bir süre sonra ailesini trafik kazasında kaybettiğini ögrenen Sıla kendini bir anda karma karışık bir halde bulur...