1

1K 21 4
                                    

Taehyung:
Arkadaşlarım beni zorla bara çağırmıştılar. Az kalsın ayaklarıma sarılıp yalvarsınlar. O yüzden kabul ettim. Çok içen birisi değildim. Bir iki tane içerdim. Ve şarkılar oluyor. Bir keresinde sarhoş kız üstüme oturup şarkı söylüyordu. Çok iğrenç. Nedense kızları iğrenç buluyordum. Hem de hiç.

Tabi aşık hiç olmadım. Çünkü hiç kimse benim tarzımda değildi. O kadar yakışıklı insanlar vardı ki. Benim için yakışıklılık önemli değil. Benim tarzımda olan birisini gerçekten beni seven, ve benim de ondan hoşlanmam benim için gerçek bir aşk.

Çok yakışıklı olduğumu söylerler. Kızlar ve erkekler peşimi bırakmıyor. Ben onları redd ediyorum. Aşka acelem yok. Dünyanın sonu değil ki. Arkadaşlarım da hep beni birisiyle yapmak istiyorlar. Ama ben aşık olmadım ve olmam. Ta ki gerçek aşkımı bulana kadar. Buna da pek emin değilim.

Arabamı durdurup dışarı çıktım. Barın önünde o kadar araba vardı ki. İlk defa bu kadar çok araba görüyorum. Bu gün sanki özel bir gün gibi. Ellerimi ceplerime yerleştirip bara ilerledim. İçeriye girdim. Her zaman kı gibi ışıklar, bağırmalar, danslar ve içkiler. Aynı şey yani.

Arkadaşlarımı gördüğüm an yanlarına gittim. Bana el sallıyordular. Jimin küçük elleriyle beni alkışladı. Küçük çocuklar gibi kahakaha attı. Sarhoş olunca Jimin bebek oluyor. Ben hiç sarhoş olmadım ve çocuklar hep beni merak ediyorlardır. "Yine sarhoş?" Dediğimde çocuklar beni onayladılar.

Jimin dudaklarını büzüp ellerini göğsünde çarpazladı. Çocukların yaptığı gibi. "Ban saroş diğilim!" Dediğinde kahakaha attılar. Ben başımı önüme eğip gülümsedim. "İyi ki geldin neden bu kadar geç?" Jin dedi. "Trafik vardı" dediğimde Namjoon kıkırdadı. "Emin misin? Bahane olmasın" dedi ve bana göz kırptı. Ah yine başlıyoruz.

"Manita mı buldun Tae'cim" Hosoek dedi ve kıkırdadı. "Ya ne manitası trafik diyorum alo!" Dediğimde beni dinlemediklerini ve kendileri arasında konuşup kahkaha attıklarını gördüm. Bu sinirimi bozuyordu. Yoongi gülmeyi bırakıp garsona döndü. "Altı tane şarap lütfen" dediğinde garson onu onaylayıp gitti.

"Hey, bu arada bu gün neden bu kadar insan var?" Dediğimde Namjoon sırıttı. "Senin geldiğini anlayıp gelmişler" dediğinde "siktir ordan" dediğimde kahkaha attı. "Bu gün Jeon Jungkook gelecek" Hosoek dediğinde kaşlarımı çattım. "O da kim?" Dediğimde Jimin bağırıp ellerini bir birine çarptırdı. "Juk!!!" Dediğinde kulaklarımı kapatıp yüzümü buruşturdum.

Her kes bağırıyordu. Bir tek ben mi rahatsız oldum lan! Arkadaşlarımın hepsi alkışlarken ben kulaklarımı kapatmakla meşguldum. Sahnenin ışıkları yandı. Bir erkek sahneye çıkarken insanlar bağırmağı bıraktı ve ben kulaklarımı açtım. "Merhaba ben Jeon Jungkook" dediğinde kızlar çığlık attılar.

"Popüler mi?" Dediğimde Yoongi beni onayladı. "Bütün barda tanınıyor. Her barda aynı şarkıyı söylüyor. Bu barda kaç kez oldu sen yoktun. Biz de seni çağırdık onu görmen için" dediğinde Jimin bağırdı. "Junkuuk!!!!" Yüzümü buruşturarak Yoongi'ye kulak astım. "Aşk hakkında. O da senin gibi birini arıyor" dedi ve bana göz kırptı. Kaşlarımı çatıb ona ters ters baktım.

"Ben birini bulmuyorum" dediğimde kıkırdadı. "Komik bir şey mi var!?" Dediğinde işaret parmağını burnuna koyup sakin olmamı istedi. Sinirim bozuldu. Benim ne işim var ya burda! Onun aşkından bize ne!? Özellikle bana ne!?

Garson bizr yaklaşıp şarapları koyduğunda teşekkür edip şarapın birini elime alıp açtım. Garson uzaklaştığı an Jungkook adlı erkek konuşmayı bitirdi. Ben Yoongiyle konuşurken ne konuştuğunu duymadım. Şarapımı ağzıma yaklaştırıp içmeye başladım.

İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin