8

239 5 2
                                    

Biraz daha yaklaştım ona. Hava çok soğuktu. Yakın olduk, şimdi onun sıcaklığını hissediyordum. Yüzüm onun yüzüne yakındı. Bedenlerimiz de çok yakındı. Daha da yaklaştım. Bedenlerimiz birleşti. Pantolon giymiş olsak da o sertliği hissettim. Çok sıcaktı.... Mmhh...

Gözlerim büyüdü. Daha fazlasını istiyordum. Jungkook da farksızdı benden. Elimi çenesine getirip okşadım. Dudaklarımızı birleştirdim. Onu sıkı tutuyordum. Sanki elimden götürecekler onu..

***************
Dün gece birlikte olduk. Öpüştük, seviştik, sikiştik ve dahası. Son gün olduğu için.... Sonra yorgun olduğumuz için bir birimize sarılıp uyuduk. Çok güzel oldu.

Uyandığımda saçlarımı geriye doğru itekledim. Gözlerimi ovuşturup esnedim. Yanıma baktığımda Jungkook'tan bir iz kalmadığını gördüm. Gitdi mi? Beni neden uyandırmadı? Üzgün şekilde uyandım. Yataktan kaldığım gibi koşarak odamdan çıktım. Belki aşağıdadır daha gitmemişdir...

Merdivenlerden öyle hızlı düştüm ki az kalsın düşecektim. Soobin koltukta karnı üstü uzanmış tabletine bakıyordu. Beni görünce şaşkın gözlerle baktı. "Hayırdır erken kalktın?" Dediğinde ben etrafımı taradım. Gitmişdi.... Yüzüm düştü. İlk kez bu kadar üzülmüştüm..

Yere baktığımda kaşlarını çatmış ayağa kalkmıştı. Yanıma gelip kolumu dürtükledi. "Bir şey mi oldu?" Dediğinde gözlerimi sıkı kapattım ve dudaklarımı kemirdim. Ağlayacaktım, zor duruyordum...

"Taehyung? Noldu??" Benim için ilk kez endişelenmişti. Şaşırmam gerekirken bunu umursamadım, aklımda Jungkook vardı..

"Ju-Jungkook.." dedim ve gözlerim adını seslenmemle doldu. "Taehyung, sen ağlıyor musun?" Dediğinde gözleri kocaman oldu. "Alay ederdim ama seni böyle görmek beni üzdü.." dediğinde şok olmak istedim olamadım. Oha yani ilk kez kardeşim iyi oluyordu. Ama neyse...

***
Odamda kapıyı kapatmıştım. Kilitliydi. Yatağımda uzanıp kimseyi görmemeyi tercih ediyordum. Telefonu da sakladım. Çünkü birindən mesaj gelirse whatsapp'a girdiğimde onun adını görürsem ağlayacaktım. Hem Jungkoo'a ulaşılmıyor. O telefonunun çok zayıf olduğunu söylemişti. Ona ulaşamam..

Kapım tıkkıldandı. "Taehyung, çık odadan artık. Sabahtan beri odanda kilitlisin" dedi Min Jae. "Abicim, sağlığın için, hadi çık seninle konuşur, eğleniriz" dediğinde gözlerimi siktim. "Git!" Dedim sadece. "Ama-"

"Min Jae, git!" Dediğimde iç geçirdi ve gitti. Jungkook'umu özlüyordum. Hem 5 ay kalacaktı en az!... Hatırladıkca daha da kötü oluyordum. Gözlerimden yine yaşlar döküldü. Dayanamıyordum. Kalbim acıyordu. Gözlerim ağlamaktan şişmişti. Şiştiği için de bulanık görüyordum, hem gözlerim yanıyordu.

***
Akşam olmuştu. Kapım tıkkıldandı. "Taehyung! Arkadaşların endişelenmiş gelmişler kapıyı aç abicim" dediğinde kalbimi tutup sakin olmaya çalıştım. "Taehyung! Aç kapıyı" dedi Jimin. "Hepimiz gelmişiz bak nasıl iyi bir arkadaşlarız" dedi Namjoon. Hepisi mi??? Beşide mi??

"Açmazsan bozuşuruz!" Dedi Hosoek. "Hadi kardeşim aç kapıyı duyuyor musun bizi?" Yoongi dedi. "Hadi kuzum" dedi Jin.

"Ü-üzgü-üzgünüm.. lüt-fen..gidin.." dedim, acıyordu. Kimseyi görmek istemiyordum. Yapamıyorum çok kötüyüm..

"Aptal! Bu kadar yol gelmişken gideceklerini mi sandın?" Dediğinde içimden geçirdimde başımda mı uyuyacaklar??

***
Biraz geçmiş kapım açıldı. Hassiktir! Nasıl!?!? "Nihayet! Sen nasıl da inatçıymışsın!?" Dedi Min Jae. Ah siktir! Anahtarın kopyasını götürdü. Kafamı sikeyim!

İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin