İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18

18

Merhaba millet! Nasılsınız? Nihayet bu tatlı ficimi yazacağım. Ben biraz kırgın ve üzgünüm, ama umarım fice zararı olmaz. Minnoşlarımı mutlu yazarım. Neyde ben başlayayım. Size de iyi okumalar diliyorumm<3

***
Yorulmuştuk. Annem film izleyelim dediğinde onayladık. Şimdi film arıyordum. Kumandaya basarak arıyordum. Min Jae sıkılmış şekilde oturmuştu. Dirseği bacağında, eli yanağında. Çünkü annemiz onun da izlemesi gerektiğini söyledi. Aile filmi. Jungkook'la hem de aaaa...

Annem koltukta oturmuştu. Ben annemin önünde yerde. Sol tarafımda Min Jae, sağ tarafımda Jungkook. Min Jae kulağıma fısıldadı. "Ama ben potno izleyecektim yaa!" Defi bıkmışcasına. Film ararkeb onun bu sözlerine güldüm. "Porno izlemeden yapamıyor musun?? Yeter amk! Ben hiç izlemedim" dediğimde omzuma vurdu.

"Sen yaşadın amına koyayım!" Bağırarak dediği için gülmemek için yanağımı dişledim. Annem şaşkınlıkla baktı. "Neyi yaşadı?" Dediğinde öksürdüm. "Anne, hangi film yaa!?" Dediğimde annem kumandayı elimden alınca Min Jae "hadi bismillah!" Dedi ve saçlarını çekiştirdi.

"Anne! Çocuksu şeyler koyma lütfennn" dedi mızmızlanarak. "Sus Jae" dediğimde dudaklarını büzüp kollarını göğsünde birleştirdi. Porno delisi aptal bebek!

Jungkook kıkırdıyordu. Ona baktığımda kıpkırmızı olduğunu gördüm. Yanaklarını sıktım. "Ayyy!" Dedi yanaklarını tutarak. "Ben de insanın Taehyung!" Dediğinde kıkırdadım. "Hayır, tavşansın" dediğimde dil çıkarttı.

Kulağına yaklaşıp fısıldadım. "Dilini yalarım bebeğim" dediğimde yutkundu ve kafamı geriye itekledi. Kıkırdadım ve geri çekildim. Annem bir film açtı nihayet.

'Sevgilim bir erkek' filmi. Anneme korkmuş gözlerle baktığımda kıkırdadı ve susmamı söyledi. Anne biz Jungkook'la dayanamayız ki burda!

Min Jae sevinerek ellerini bir birine çarptırdı. Küçük bebek gibiydi amk!

Her kes filme odaklandı. Erkekler birlikte flörtleşirken dudaklarımı kemirdim. Elimi Jungkook'un bacağına atıp bacağını okşadım. Teni kaskatı kesildi. Pantolon olmasaydı şimdi mmhhh...

Bacağını sıkıp okşarken Jungkook derin nefes aldı. Ah Jungkook ben çok yaramazım... Elimi bacağında gezdirdim. Yavaş yavaş karnına doğru gittim. Titriyordu yaa.. Elimi küçüğune getirdim. Orayı yavaşca işaret parmağımla okşarken Jungkook gözlerini və dişlerini sıktı. Annem ve Min Jae olmasaydı sevişmiştik belki de.

Eli ile elimi itekledi. İç çekip elimi geri çektim. Ehh... Oysa miniği okşamak istemiştim. Başka sefere...

Yanımdakı Min Jae'ye baktığımda sırıttığını gördüm. "Ne var!?" Dedim kısık sesle. "İkinci porno yanımdaydı ama neden durdunuz yaaa!?" Dediğinde kafasına vurdum. "Delirtme beni çakarım ağzına şimdi!" Dediğimde dik çıkarttı ve yeniden filme döndü. Arkama baktığımda gözlerim irileşti. Annem nerede aq!?

Jungkook'un omzuna pat pat vurdum. "Ne istiyorsun!?" Dediğinde sırıttım. "Annem yok Jungkook" dediğimde alnına vurdu. "Taehyung, Min burda" dediğinde gülümsedim. Sinsice gülümsedim. "Bana bırak onu" dedim ve göz kırptım.

"Kardeşim, yen porno var acaip güzel. Gidip izle biz filmi izleriz zaten annem yok bilemez" dediğimde gözleri ışıldadı. "Teşekkür ederim abicim!" Bağırdı ve ayağa kalkıp yukarıya koştu. Kıkırdadığımda Jungkook ellerini bir birine çarptırarak alkışladı beni.

"Söyleyecek bir şeyim yox 'sevgilim'" dediğinde kıkırdadım ve alt dudağımı ısırdım. "İnlemen gereken bir şey var 'sevgilim'" dediğimde dudaklarını yaladı. "Severim mmhh" dediğinde yutkundum. Ayağa kalkıp dudaklarına yapıştım. O yere uzandığı için üstüne çıktım. Acıktığım dudaklara kavuştum ehehe.

O yakalarımdan tutup kendine daha çok çekerken benim ellerim onun başının iki yanında duruyordu. Bir elimi ordan çekip kalçasına getirdim ve sıktım.

Bir gürültü duyduğumuz için geri çekildim. Bu yüzden dudaklarımız ayrıldı. Jungkook'a baktığımda o da korkmuş gözlerle bana baktı. Min Jae bile korkarak merdivenlerden düştü. "Noldu??" Dedi endişeli sesle. İkimiz de omuz silkerken Min Jae mutfağa koştu. Jungkook'la ayağa kalkıp bizde arkasıyca gittik.

"Anne!!" Min Jae'nin sesini duyduğum gibi annemi yerde gördüm. Koşup yanına oturdum ve onu dürtükledim. "Anne! Anne!" Diye bağırdım duymadı. Kımıldanmadı bile. Min Jae de yanımda oturmuş annemi silkeliyordu. Jungkook elleri ile ağzını kapatıp bize bakıyordu.

Annemin elini tuttuğumda gözlerim doldu. O an aklıma sözleri geldi....

'Ben olmasam lütfen abi kardeş mutlu olun.... Umarım Jungkook'la mutlu olursun' bu sözleri derken ciddiye almamıştık. Yoksa biliyormuydu öleceğini?? Neden söylemedi ki!?

"Anne lütfen uyan, lütfen bizi bırakma. Babam gibi yapma!" Dediğimde Min Jae'nin gözlerinin dolduğunu ve sadece oturduğunu gördüm. Ben de ağlıyordum. O ama sadece dolu gözleriyle oturmuştu. Burnumu çekip kollarımı açtım. "Gel buraya kardeşim" dediğimde Min Jae ağlamaya başladı ve yanıma geldi.

Kollarımı beline doladım. Göğsüme kafasını koyup ağlıyordu. Ben de omzuna başımı koyup ağladım. Jungkook da yanımıza gelip oturdu ve bize sarıldı. İkimize de....

***
Doktor çağırmışdık. Gerçekten de ölmüştü. Kalbi durdu ve birden nasılsa yere düştü ve öldü. Çok garip bir şekilde olsa da öleceğini hiç düşünmezdim. En kötüsü ne biliyor musunuz? Min Jae daha küçücük. Babamız terk etti, annemiz ölerek bizi bıraktı. Ben sadece Min Jae için üzülüyorum. O daha küçük bir çocuk...

Annemi götürüp gittiler. Bu kocaman ev bize kaldı. Bizim evimiz Jungkook, ben ve kardeşim Min Jae. Gözyaşlarımı silip burnunu çektim. Min Jae'nin elinden tuttum ve Jungkook'da diğer elinden tuttu.

Anne ve babamızın odasına girmeye karar verdik. Ellerimizi bırakıp kapıyı açtım. İçeri girdik ve odayı inceledik. Min Jae yatağa hoplayıp yüz üstü uzandı ve yatağı yumrukladı. Jungkook da üzülmüştü. Min Jae'nin yanına oturup onun saçını okşadı. Ben aileli resimlerimize baarak ilerledim.

Annemin ve benim resmimi götürdüğümde elimden yere düştü. Eğilip götüreceğim sırada yatağın altında bir kutu gördüm. Siyah bir kutu. Kaşlarımı çattım. Kutuyu çıkartıp yatağın üstüne koydum. Min Jae ve Jungkook da dikkatle bakıyordular.

Kapağını açtığımda ağzım açık kaldı. Yazılı bir mektub, para ve iki yüzük vardı. İlk olarak mektubu açtım. Sesli okudum.

İlk olarak merhaba oğullarım. Taehyung, Min Jae ve Jungkook hepiniz benim oğlumsunuz. Son zamanlar çok kötüyüm və öleceğim gün yakında olduğunu biliyordum. Neyse, sizin için evimiz, para ve yüzükler koydum. Umarım paranı iyi şeyler için harcarsınız. Yüzük de benden size hediye olsun. Taehyung ve Jungkook. Hep mutlu olun. İlk olarak Taehyung, ilk oğlumsun. Seni çok seviyorum, büyük abi olarak lütfen Min Jae'ye iyi bak. Baban gibi hiç olma. Jungkook'u da sonuna kadar sev. Siz bir biriniz için yaratılmışsınız. Bunu bu gün film izlerken anladım. Min Jae, seni hep minik oğlum gibi gördüm. Hep pozitiv, mutlu ol. Seni de çok seviyorum. Abini dinle. Jungkook da abin gibi. İki abini de sev ve dinle. Bu arada porno izlediğini biliyordum. Seni üzmemek için bilmiyormuş gibi yaptım. Jungkook, seni de oğlum gibi bildim. Annen olduğunu düşünmüşsen çok iyi. Seni de oğullarım gibi çok sevdim. Taehyung'u sevdiğini biliyorum. Lütfen onu bırakma yoksa o biraz şapşal delirmiş olur. Min Jae size emanet. Lütfen çocuğa iyi bakın. Hepinizi çok seviyorum.
Sevgili anneniz~

Mektubu okuduğumda üçümüzde ağlıyorduk. Ama en çok kötü olan zaten Min Jae'ydi. Canım kardeşim... Mektubu kapattım. Min Jae Jungkook'a sıkı sarılmıştı. Gözyaşlarını saklıyordu. Ben de kendi gözyaşlarımı siliyordum. Anne merak etme Min Jae güvende...

**
Üzücü bir bölüm yazdım. Kendim de üzgünken bir de buna üzüldüm. Siz ne durumdasınız? Üzgünüm geç attım bölümü. Ama yazdıkdan sonra atıyorum zaten. Üç güne yazdım bu bölümü. Zaman bulamadım ama yazdım nihayet. Neyse ben gittim öptüm sizi<3

-ZeynepXx