5

287 10 2
                                    

"Ha, işte sevdiği kişi sensin diyoruz burda alo!" Aniden üstüme bağırdığında gözlerimi kırpıştırdım. Dona kalmıştım. Ne diyeceğim bilmiyordum. "Emin misiniz?" Dediğimde hepsi aynı anda alınlarına vurdular.

"Bu gün akşam bize gelecek.." dediğimde hepsinin gözleri ışıldadı. "Ee ne güzel işte ya o söyler, ya da sen sorarsın" dedi Yoongi. Jimin onayladı. Namjoon kıkırdadı ve konuştu. "Yarın bize sevgiliyiz dersin umarım" dedi ve gülmeye devam etti. Sessizliğimi koruyup onlara baktığımda Jin konuşuverdi. "Ya Taehyung istiyor mu hiç sormadık, belki itiraz edecek?" Dediğinde her kes uzaylı görmüş gibi bana baktı.

"Öyle şey yaparsan seni öldürürüm!" Dedi Jimin. Her kes onaylarcasına başlarını salladılar. Ben iki yol arasında kalmıştım. Yani kafam o kadar karışık ki.... Bana aşık olacağını bilmiyordum.. Ona kötü davrandım ve.. arsızlıktan yaptığını düşünmüştüm, aşktan değil...

Hosoek elini gözüme sokarak şıklattı. Başımı iki yana silkeleyerek kendime geldim. Düşüncelerimden uzaklaştım. Onlara baktığımda hepsinin bana sessizce baktığını gördüm. "Ne?.." dedim kısık sesle. "Sana soru sorduk!" Dedi Namjoon. "Soru mu? Ne sorusu?.." dedim sabırsız ve kısık sesle.

"Jungkook'a aşık mısın?" Dedi Jimin. Ağzım açık kaldı. "B-ben.. şey..be-ben.." hiç bir şey söyleyemediğim için sustum. Alınlarına vurdular her zaman kı gibi...

*Sadece evet ve ya hayır diyeceksin bu kadar kolay" dedi Hosoek. Onu onayladıkları için cevap verdim. "Kolay değil!" Birden dediğim için biraz sakince bana baktılar. "Ben... bilmiyorum...ilk defa nefret etmiştim, ama şimdi başka taraftan onu görüyorum.." dediğimde kaşlarını çattılar. "Taehyung! Bulmaca mı söylüyorsun!?" Dedi bıkkınlıkla Yoongi.

"Nasıl yani?" Hosoek sorduğunda derin bir nefes aldım. Sakin ol Taehyung... Neden böyle oldu ki şimdi...

"İlk kez onu gördüğümde nefret ediyordum ondan. Hep karşıma çıkıyordu ve ben bundan bıkıyordum. Az kalsın öldürecektim onu. Hep ona arsız biri olduğunu söylerdim. Tabi üzülmüştü ve benimle konuşmadı..."

"Evde sıkıldım, komşum gideceği sırada Jungkook o eve taşındı. Yeni komşumu karşılamak isterken benimle konuşmadı, kapıyı yüzüme kapattı. O anda eve gittim ve onun benimle konuşmaması beni ne kadar üzdü diye düşündüm. Onu düşündüm bütün gece..." Hepsi heyecanla beni izliyor ve dinliyordu.

"Onunla şimdi arkadaş gibiyik. Yani iyi bir insan, aramız iyi.. Evime geldiği günden sık görüştük. O yanımds olunca kalbim hızlı atardı.." dedim ve gözlerimin dolduğunu hissettim. Nee??? Ağlıyormuydum!? Neden!!??

"Taehyung, noldu?" Jimin ayağa kalkıp yanıma gelmiş bana satılmıştı. Çocuklar endişelenmiştiler. Benim ağlamam şiddetlendi.. Hıçkırarak ağladım. "Taehyung, bizi korkutuyorsun, bir şey mi oldu? Neden ağlıyorsun??" Dedi Jin.

"Sa-sadece ka-kalbim a-a-acıyoor.." zorla dedim cümlemi ve ağladım. Kalbim gerçekten acıyordu. Çok kötü bir acıydı. Ağlamam bitmeyecek gibiydi. Yüzümüm her bir karışı ıslak gözyaşlarımla doluydu.

"Ne? Neden??" Hosoek sorduğunda burnumu çektim. "J-Jungkook..." Dedim ve ağladım. "Ya tamam sakinleş sonra anlatırsın" dedi Jimin ve sıkıca sarıldı.

Sakinleşmeye çalışıyordum, burnumu çektim. Gözlerimi kapattım ve dudaklarımı ısırdım.

***
Sakinleştim, Namjoon bana bir bardak su getirdi. Elinden aldım ve içtim. "Teşekkür ederim" dedim ve bardağı ona geri verdim. "Şimdi anlatır mısın? Ama ağlamadan" Jin dediğinde başımı onu onaylarcasına salladım.

İç geçirdim ve konuşmaya başladım. "Galiba ben Jungkook'a aşık olmuşum...." Dedim ve yere bakıp Jungkook'u düşündüm. Üzgün ifadeyle bakıyordum. "Üzülmeyi aklından bile geçirme!" Namjoon dediğinde kıkırdadım, ama kalbimdeki acı hâlâ oradaydı...

İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin