15

114 4 5
                                    

Jungkook'la birlikte evimize gittik. İyi haber, annem ve Min Jae Jungkook'un iyileşmesine ve geldiği için mutlu olacaklar. Kötü haber, babamız hakkında çok üzüleceklerdir...

Salondan içeri girdiğimizde annem televizyon izliyordu. Min Jae yoktu. Nerede lan bu çocuk?? "Anne?" Dediğimde annem bana döndü. Jungkook'u görünce kocaman gülümsedi. Ayağa kalkıp yanımıza geldi ve Jungkook'a sarıldı.

"Ayy özletmişsin Jungkook.. Senin yerin nasıl da görünüyor oğlum" dediğinde Jungkook başını eğip gülümsedi. "Min Jae nerede?" Dediğimde annem bana döndü. Odasında dere çalışıyor. Dediğinde gözlerim irileşti. Min Jae? Ders? Çalışmak?? İmkansız bir şey.

"Rüya mı gördün anne?" Dediğinde kollarını göğsünde çarpazladı. "Hayır, öğretmeni beni aradı ve iyi şeyler söylemedi. O yüzden mecburen ders çalışsın dedim. Başımı olumlu anlamda salladım ve Jungkook'a kaş göz işareti yaparak odaya gidelim diyordum.

"Oğullarım çok aptal. Min Jae ders çalışmıyor, sen de kocaman adam olmuşsun bir yerde çalışmıyorsun! Jungkook'a bak sen. Yalnız yaşasa da çocuk çalışıyor. Hep ben mi sizi dolandıracağım. Bir gün aile kurup gideceksiniz benden para filan istemeyin!" Dediğinde sıkıntıdan ofladım. Yine aynı şey yine aynı şey offf!

"Tamam ya anne tamam!" Dediğimde gözlerini devirdi. "Kaç, gerçeklerden kaç tabii. Kız da bulmuyorsun ki! Sevgili de mi ben arayım sana!?" Dediğinde Jungkook'a göz ucuyla bakıp yutkundum. Jungkook'da bana öyle bakıyordu...

"Hâlâ kız bula-" ellerimi yüzümde bıkmışcasına sürükledim. "Anne! Yeter!" Dedim ve arkamı döndüm. Merdivenlere çıkacakken duraksadım. "Jungkook, senin hoşlandığın kız var mı? Her kes arkandan koşuyordur" dedi ve gülümsedi. Ellerimi yumruk yapıp salonun kapısında durmuş dinledim.

"Sizi çok seviyorum ve annem gibi görüyorum. Ama afedersiniz ben kızları sevmem" dediğinde yutkundum ve sakince dinlemeye devam ettim. "Ama aile-" Jungkook iç geçirdi. "Tabi sizin de karşı geleceğinizi biliyorum ama..ben gay'ım" dediğinde ağzımı kapattım. "Ben erkeklerden hoşlanıyorum" dedi ciddi bir sesle.

Anneme baktığımda annem iki eliyle ağzını kapatmıştı. Ben söylerdim iyi şeyler olamazdı... İç çektim ve içimden söylendim. Ne zaman eşcinsellik normal karşılanacak? Çok üzücü bir şey. Sevdiğin birisinden bazıları uzak durmak zorunda kalır.

"Peki sen özgür bir çocuksun ama kendine dikkat et oğlum" dediğinde Jungkook başını salladı. Derin bir nefes aldım. "Kız değil ama erkek sevdiğim var evet" dediğinde annem bayılmamak için zor duruyordu. "Sevgiliyiz o da beni seviyor ve bizi kimse ayıramaz" dedi ve kapıya doğru gitti.

Aniden kapıyı açtığında kenara kaçtım. Annem şok yaşarken Jungkook salondan çıkmış kapıyı kapatmıştı. Beni gördüğünde ağzı açık kalmıştı. Ona bakıp gülümsedim. Evet Jungkook bizi kimse ayıramaz.

Ona yakınlaşıp sarıldım. İç çekti ve karşılık sarıldı bana. Saçlarımı okşadığında kokumu içine çekti. Ben de kulağının arkasına öpücük kondurdum. Geri çekildim ve yüzünü avuçlarım arasına aldım. Burnuna kaçamak bir öpücük kondurdum.

"Taehyung, özür dilerim.." dediğinde kaşlarım çatıldı. "Ne? Neden özür diliyorsun?" Dediğimde gözlerini kaçırdı ve iç geçirdi. "Hayatına girdiğim için.." dediğinde ağzım açık kaldı. "Benim yüzümden annene kız bulamıyorsun, benim yüzümden acı çekiyorsun..." Dediğinde başımı iki yana salladım. Yüzünü okşayıp inceledim.

"Öyle deme. Ben sana fena aşığım. Seni içten seviyorum. Sen hastanedeyken neler çektim Jungkook.." dediğimde başını olumlu anlamda salladı. Gözünden bir damla yaş düştü. Parmak boğumumla gözyaşının yolunu kestim.

İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin