14

129 4 5
                                    

Arkadaşlarımla vakit geçirmiş eğlenmiş, bolca gülmüştük. Onlar eve gittiklerinde ben de Jungkook'un yanına gittim. Akşam olmuştu ama olsun?

***
Hastanede Jungkook'un yanında oturmuştum. Jungkook'un elini tutmuştum iki elimle. Jungkook uzanmış bana gülümsüyordu. Ben de tabi ki de gülümsüyordum. "Bu gün daha iyisin" dediğimde iç geçirdi. "Evet, seni özlüyorum.." dediğinde kıkırdadım. "Burdayım ya" dediğimde başını olumlu anlamda salladı.

"Olsun, hep yanımda olmanı isterdim" dediğinde başımı eğip gülümsedim. "Tanıştığımız günü hatırlıyorsun değil mi?" Dediğimde kıkırdadı. "Evet de neden sordun?" Dediğinde ben de kıkırdadım. "Unutmanı istemezdim" dediğimde başını iki yana salladı. "Ben o günleri hiç unutumuyum??" Dediğinde kahkaha attım. Ne günlerdi ama...

"Tabi iyi tanışmasak da.. önemli olan şimdi birlikteyiz değil mi?" Dediğinde gülümsedim. Başımı olumlu anlamda salladım ve ayağa kalkıp burnuna öpücük kondurdum. Kıkırdadı ve elimi öptü. Yerim şu minnak dudaklarını..

***
Dün Jungkook'la konuşup güldükten sonra o uyudu ve bende eve gitmek zorunda kaldım. Tabi biraz onu izledim öpücük bırakıp eve geldim. Onu çok ama çok sevdiğimi söylemiştim değil mi? Gerçekten sözlerle anlatamam onu ne kadar ve nasıl sevdiğimi....

Her gün onu ziyarete gitmek benim için çok güzeldi. Hiç yorulmamıştım ve evet hastaneyi sevmesem de Jungkook için her gün gidiyordum. Hiç bir zaman hastaneye her gün gideceğimi düşünmemiştim. Annem de başımı yiyordu. Çocuğu rahat bırak diyordu sanki kolay anne.. Min Jae 'de bana o gün sırıta sırıta bakıyordu. Aptal kardeş. Her şeyi de yüzüme vuruyordu.

Jungkook yarın hastaneden çıkıyordu. Ben de ona sürpriz yapmak istedim. Onu güzel bir kafeye götürecektim. Mutlu olmasını, birlikte mutlu olmamızı istiyordum. Yarını sabırsızlıkla bekliyordum. Şimdi gideim yarına.

***
Bu gün çok heyecanlıyım. Jungkook'un haberi olmayacak. Eve götürmemi düşünecek ve sürprizimi görecek. Çünkü eve değil o güzel kafeye gidecektik. İlk kez baş başa bir yerde oturacaktık. Çok mutluyum!!!

Hastanenin önündeydim. Jungkook'u hemşire kolundan tutmuş dışarı çıkarmıştı. Jungkook'u görünce el salladım. O da bana tatlı gülüşünü verdi. Hemşire onu yanıma getirdi ve kolunu bırakıp gitti. Kolumu ona uzattığımda kaşlarını çattı. "İyiyim ben" dediğinde dudaklarımı büzdüm.

"Sevgilim olarak kolumu tutmanı istedim" dediğimde kıkırdadı ve koluma girdi. "Eve götürmeye geldim seni tatlı sevgilim" dediğimde gülümsedi. "Seni ne kadar özledim bilemessin Tae. Seninle birlikte yürümeyi bile.." dediğinde kıkırdadım ve dudaklarına kaçamak bir öpücük kondurdum.

***
Kafeye geldik. Kapıdan girerken Jungkook kaşlarını çattı. "Tae, burası ev değil" dediğinde başımı onu onaylarcasına salladım. "Biliyorum, seninle vakit geçirmek istedim. Sadece ikimiz.." dedim ve göz kırptım. Kıkırdadı ve kolumu tutmayı bırakmadı.

Masada oturduk. Menüye bakıyorduk. Ne yiyelim karar veremedik daha. "Sevgilim ne yemek istiyor?" Dediğimde kıkırdadı. "Seni" dediğinde menüyü indirip ona iri gözlerle baktım. Kahkaha attı. "Bir de arsız değilim diyor" dediğimde karnını tutup gülmeye devam etti.

"Beni tatlı olarak akşam yersin. Şimdi ne yemek istiyorsun menüye bak lan" dediğimde gülmeyi zar zor durdurmuş menüyü eline almıştı. Kıkırdadım ve Jungkook'un omzu üzerinden biri gözüme çarptı. Tabi arkası dönüktü ve ben gerçekten o olduğunu anlayamıyordum. Ayağa kalktım ve dikkatli baktım. Jungkook menüyü indirmiş bana bakıyordu. "Noldu Taehyung?"

Bir kadınla konuşuyordu. Gülüyordular.. Bu kişi babam olduğuna inanamıyordum. Hızlı adımlarla onlara doğru ilerledim. "Tae, nereye?" Jungkook seslense de şimdi aklımda babam vardı. Yanlarına gittiğimde kadın şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Gözlerim alevlenmişti. Babam bana baktığında kaşlarını çattı.

İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin