6

280 9 1
                                    

"Şarkı kimin içindi?" Dediğimde başını geriye atıp bıkkınlıkla ofladı. "Senin bu kadar aptal olduğunu düşünmemiştim.." dediğinde seslice yutkundum.

"Afedersin??" Dediğimde dudaklarını kemirdi. Öyle kemirdi ki az kalsın kanatacaktı..

Yere bakarak dudaklarını kemirirken, ben ona bakıyordum. Elimi kaldırıp dudaklarına götürdüm. Alt dudağını çektim, ve böylece dişleriyle olan teması sonlandı. Bana şaşkın baktığında gülümsedim ve elimi dudağından çektim.

Bana üzgün bakışlarla bakıyordu. Böyle küçük masum bir çocuğa benziyordu. Benim soruma cevap vermemişti. Ben biliyordum, ama onun ağzından duymak istiyordum.

"Jungkook.." dediğimde ifadesiz bana bakıyordu. Onu ilk defa böyle üzgün ve kırılmış görmüştüm. Soruyu sormak istemiştim, ama yapmadım. Elimi bacağına koyup yüzümü ona yaklaştırdım. Geri çekildiği için eyri uzanar gibiydik.

Gözleri büyümüştü, muhtemelen bunu beklemiyordu. Onun parlak gözleri ile ıslak dudakları arasında göz gezdirdim. Dilimi dudaklarımın üstünde gezdirdim. Böylece dudaklarıma baktı.

"Sevdiğin kişi benim değil mi?" Dediğimde bakışlarını gözlerime tırmandırdı. Dudaklarını bir birine bastırıp yutkundu. Adem elması terpendi mmhhh..

Cevap vermek yerine başını olumlu anlamda salladı. Gözlerim ışıldadı, onunda..

"Evet, seni seviyorum!" Dedi ve yorgun gözleriyle bana baktı. Yüzümü onun yüzüne daha da yaklaştırdım. Şimdi fazla yakındık. Elim ayağında olduğu için sıcaklığı hissediyordum.

Gözlerimi kısıp dudaklarımı araladım. Dudaklarına bakarak yaklaştım. Dudaklarına dudaklarımı getirdiğimde kapı açıldı. Ah Min Jae! Tam zamanında off!

O geldiği için başımı Jungkook'un omzuna çevirmiştim. Sanki sarılmışım gibi. Jungkook gözlerini ayağına götürüp hayal kırıklığı yaşadı. Geri çekildim ve elimi çektim.

"Ne var!?" Dediğimde Min Jae ağzı açık ve uzaylı görmüş gibi bize bakıyordu. "Annemi sikeyim!" Dediğinde kaşlarımı çatıldı. "Sen tam olarak ne istiyorsun!?" Dedim ve ayağa kalktım. "Biliyorum siz de benim gibi sinirlisiniz" dedi ve iç geçirdi.

"Annem söylemeseydi ben gelmeyecektim sizi bölmeyecektim ve abimin ilk öpücüğü olacaktı!!!" Sona geldiğinde heyecanla bağıra bağıra söyledi ki.. Döveceğim ya bu çocuğu.

"Ya ne saçmalıyorsun!? Hem sana demedim mi odama izinsiz girme!?" Dediğimde kıkırdadı. "Neyse annem seni istiyor" dedi ve göz kırptı. "Başka sefere" dedi ve kahkaha attı. "Seni ben.." diyerek poposuna tekme attım. Kıkırdayarak merdivenlerden koşarak düştü. Aptal!

Yanımda kı Jungkook'u unutmuştum. Dönüp ona baktığımda üzgün olduğunu gördüm. "Afedersin..ben... aşağıya düşüyorum" dediğimde başını olumlu anlamda salladı ve ayağa kalktı. "Tamam, bende eve giderim" dediğinde yüzüm düştü. Neden?..

"Hayır neden? Yani bir şey mi oldu?" Dediğimde sırıttı. "Kalmamımı istiyorsun?" Dedi ve kıkırdadı. Karşılık kıkırdadım ve ensemi kaşıdım. Utançverici...

"Sadece çok geç oldu" dediğimde gülümsedi. Önüme geçti. Yanağıma hafif bir öpücük kondurup geri çekildi. "Merak etme yarın görüşürüz" dedi ve göz kırptı. Ya ilk defa eridim. Kalbim hızlı atıyordu. Bende onu öpmek istiyordum..

Yanımdan geçecekken bileğini tuttum. Omzu üzerinden bana baktığında gülümsedim. Onu kendime çekip sıkıca sarıldım. O da karşılık verip ellerini sırtımda tuttu. Başımı çevirip kulağının arkasına öpücük kondurdum. Geri çekildim. Omuzlarından tutup "Yarın görüşürüz" dedim.

İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin