İN THE MİDDLE OF THE NİGHT•TAEKOOK+18

2

Evde koltukta yayılmış sıkıcı televizyon haberlerine bakıyordum. Yani sadece açıktı. Sıkılmış şekilde oturmuştum. Arkadaşlarıma gelirsek hepsi barda ve büyük ihtimalle dün ki çocuk şarkı söyleyecek. Saat 12-ye gidiyordu. Çıkıp hava alsam? İyi olur evet güzel gecede serin mis gibi hava...

Heves geldi birden yerimden kalktım. Koridorda asılmış olan ceketimi kapıp giydim. Kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Hava soğuktu. Nefes verirken beyaz duman gibi bir şey ağzımdan çıkıyordu. Ellerimi ceplerime tıkıştırıp yürüdüm. Nereye inanın kendim de bilmiyordum. Oturacak gördüm ve oturacakken bir ses duydum. Tanıdık bir ses...

"Gecenin ortasında, gecenin ortasında ohh"

Bu..o çocuktu.. Dün bardakı çocuk...  Elinde 4 çöp poşetiyle zar zor yürüyor, şarkı mırıldanıyordu. Onun barda olması gerekmiyor muydu? Birden ayağı kaydı ve yere düştü. Elindeki çöpler dağıldı. Şapşik bir çocuk.

Yanına gittim. Ayağa kalkmış üstünü temizliyordu. "Çöp mü atıyorsun?" Dediğimde bana bakmadan konuştu. "Evet, sadece ayağım kaydı" dedi ve kıkırdadı. Sonra başını kaldırdığında beni görünce gülmeyi bırakmış şaşkın yüzüyle ağzı açık bana bakıyordu.

Ben ciddi suratımla, ellerim ceplerimde ona bakarken o öksürerek boğazını temizledi. "Aa ba-bayım.." dediğinde dikkatle onu izledim. Sakin bir geceydi..

"Sizin ne işiniz var burda?" Dediğinde biraz sessizliğimi koruduktan sonra konuşmaya başladım. "Senden başka kimse dışarı çıkamazmı!?" Dediğimde bir süre gözlerime bakıp sonra başını önüne eğip yerden çöpleri poşete geri toplarken yukarıdan ona baktım.

"Yardım ister misin?" Dediğimde çöpleri toplayarak konuştu. "Hayır, sağolun ben hallederim" dedi. "Zaten sadece sordum yardım etmeyeceğim" dediğimde sırıttım. Çöpleri topladıktan sonra ayağa kalkmış elinde çöp poşetleriyle bana ters ters baktı. Hiç bir şey konuşmadan çöp poşetleriyle yanımdan keçti.

Trip mi atıyordu şimdi? Arkama dönüp arkasından yürüdüm. "Hey! Çocuk!" Dedim ve koştum. Yanına ulaşınca sessizce yürüyordu. "Trip mi atıyorsun sen şimdi?" Dediğimde yine konuşmadı. Oflayarak sessizce ilerledik. Sonra o durunca ben de durdum. Çöp poşetlerini attı ve bana döndü.

"Neden geldin? Git hava almaya sinirimi bozmayı bırak!" Dedi ve yanımdan uçarak geçti. Bu küçük bir çocukmuş...

"Hava alacağım zaten! Seni napayım ben!? Küçük yaşlı çocuklarla uğraşamam! Duydun mu beni!?" Ama o artık uzaklaşmıştı. Belki de beni duymuyordu. Bağırıp arkama döndüm. Moralim bozuldu ya! Yine karşıma çıktı. İyilik bilmiyor! Oturacakta oturdum.

"Tadını bütün gece istiyorum.."

"Ya sus be!" Bağırdığımda kimsenin olmadığını gördüm. Gizlice şarkı söyleyip sinirlerimle oynuyordu. "Tabi tabi saklan sen aptaldan başka bir şey değilsin!" Dedim ve baykuş seslerini dinleyip sessizliğimi korudum.

"Gel, yatır beni"

Siktir ya! Bıktım! Galiba deliriyordum. Aklımda kaldı lan bu! Sikeyim böyle işi!

************
Sabah telefon bildirim seslerinden uyanmıştım. Susmak bilmezdi. Gözlerimi kırpıştırarak telefonu açıp mesajlara girdim.

'Gece'

Namjoon:
Taehyung!!!

Jimin:
Senin ki bara gelmedi!

Jin:
Özledim çocuğu yaaa
Tam bir bebek gibi!
Yicem onu ham!

Hosoek:
Taehyung hâlâ uykuda
Jungkook bara gelmedi
Bu işin içinde bir terslik var..