Medya ekleyemiyorum. Deli oldum
Odamın kapısını sessiz olmaya çalışarak açtım. Saat gece on ikiye geliyordu ve Ateş uyuduysa onu uyandırmak istememiştim. Odaya girdiğimde yatağın boş olduğunu gördüm.
"Hoş geldin." duyduğum sakin sesle irkilip balkona döndüm. Ateş balkondaki sandalyeye oturmuş, kafasını bana doğru uzatmıştı. "Neredeydin?" Hesap sorar gibi değildi sesi. Saf bir merakla sormuştu.
"Biraz kafede falan oturdum. Yürüyüş yaptım." diye geçiştirdim uzun kollu geceliklerimden birini çıkartırken. Ardından banyoya geçip üzerimi giyindim. Vücudumdaki kurumuş kanı iyice temizledim. Yüzümü de yıkadıktan sonra çıktım.
Ateş hâlâ balkonda bıraktığım gibi oturup yıldızları seyrediyordu. Dudaklarına bir dal sigara yerleştirip yaktığında yanına adımlamıştım bile.
"Bana da versene." dedim sigarayı kastederek. Geçen burada oturduğumda paketimi bitirmiştim ve tekrar almamıştım.
Dudaklarına yeni yerleştirdiği sigarayı dudaklarından çekip kucağını pat patlayarak oturmamı istediğini belli etti. Ateş'e yakın olmak bana her zaman huzur verip, bedenimi sakinleştirdiğinden bu fikre karşı çıkmadım. Öyle ki balkonda oturduğumuzu ve birilerinin görebilme ihtimalini bile kafamdan def edip Ateş'in kucağına yerleştim.
Ata biner gibi oturmuştum bacaklarının üzerinde. Bir bacağım sağından, diğeri ise solundan sarkıyordu. Ateş boşta olan elini belime yerleştirip diğer eliyle de sigarayı dudaklarıma uzattı. Sigaradan derin bir nefes çektim. Böğürtlenli mentollü sigaraydı yine. Bu aklıma seviştiğimiz günü getirdi.
Dumanı havaya salarken kendimi başka şeyler düşünmeye zorladım. Bu sırada da Sinan'ın, Ateş hakkında söyledikleri geldi aklıma.
"Ateş," dedim sakince. Belli belirsiz mırıldanıp sigarasından nefes çekti. Belimdeki elinin baş parmağıyla nazikçe belimi okşuyordu. Bakışları gökyüzündeki yıldızlardaydı. "Benden önce hiç sevgilin oldu mu?"
Gökyüzündeki bakışlarını üzerime indirdi. Kafasını iki yana sallayıp sigarayı dudaklarıma doğru uzattı. Bir nefes daha aldım.
"Neden?" diye sordum bu sefer geri çekildiğimde.
Omuz silkti. "İstemedim çünkü."
"Kızlardan hoşlanıyor musun peki?"
Dudaklarını büzüp kısa bir an düşündü. "Bilmiyorum. Daha önce bir kızdan hoşlanmadım."
Sigaranın külünü balkonun demirine koyduğu küllüğe, işaret parmağıyla hafifçe vurarak, düşmesini sağladı. Sigaradan bir nefes daha çekti içine.
"Hep tek gecelik ilişkilerin mi oldu?" dedim tekrardan bana uzattığı sigaradan içime çekmeden hemen önce.
"Olmadı." Bunu söylerken gözlerini benden kaçırmıştı. Utanmış mıydı? Ya da çekinmiş de olabilirdi. Belki de kendisini rahatsız hissetmişti.
Gökyüzündeki yıldızlara tekrar odaklanmışken bir duman daha çekti içine.
"Nasıl olmadı?"
"Bildiğin. Daha önce böyle bir isteğim de olmadı. Öpüştüğüm ilk kişi sensin mesela."
Rahatsızca yerimde kıpırdandım. Ateş çok masumdu. Benimle yaşadığı herhangi bir andan pişman olmasından korkuyordum.
"Açıkçası çok cüretkar sevişiyorsun. Hep tek gecelik ilişkiler yaşıyorsun sanıyordum."
Gülümsedi ama sanki daha çok gergin bir gülümsemeydi bu.
"Doğuştan bir yetenek herhalde. Porno çekmemiz için bir işaret olmalı." Alayla söylediklerine kıkırdayarak cevap verdim. Ateşle olmak beni mutlu ediyordu. En kötü anımda bile her şeyi arkamda bırakmamı sağlayabiliyordu tek bir hareketiyle. Bir insanın farkında bile olmadan yaptığı hareketlerin hayatımı etkilemesi korkutucuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Prens | bxb
Random[Tamamlandı] Ateş: Bugün öyle arkadaşlarınla iddiaya falan mı girdiniz? Derin: Ha sen etekle okula gelmemden bahsediyorsun? Ateş: Evet. Derin: Saçma iddialara falan girmedik. Etek giymeyi seviyorum sadece. Derin: Oje sürmeyi sevdiğim gibi. Deri...