Bu bölümün güzel olacağı yönünde herhangi bir umut veya beklenti varsa içinizde, hemen atın onu. Zira bu bölümü full İboLipa - Dom Dom Kurşunu & Blow Your Mind dinleyerek yazdım. Bittiği yerde başa sarıp sarıp tekrar dinledim hsndjeh.
Medyaya da bırakıyorum. Belki siz de bölümü okurken dinlersiniz hshehej.
Kediciğimin, henüz bir ismi yoktu, üzerimde gezinmesi ile uyandım. Keşke alarmımın çalmasını bekleseydin be güzelim. Uykulu gözlerle telefonumu yoklamaya başladım.
Saatin 10:21 olduğunu görmemle yataktan fırladım. Geç kalmıştım okula.
Telefonumu komidinin üzerine geri bırakarak yeniden girdim yatağa. Sonuçta geç kalmıştım bir kere. En azından uykumu alabilirdim.
Ayrıca her tarafım da ağrıyordu Ateş malı yüzünden. Kesinlikle dinlenmeliydim.
Kedimin yeniden üzerimde yürümesiyle bu hayalim suya düştü tabii.
"Sen benden ne istiyorsun?" dedim gözlerimi açarak. Masum masum mavilerime dikti gözlerini.
"Meow."
"Demek acıktın."
"Meow."
"Evet, evet, bence de." Kedimi üzerimden kaldırıp yatağa bıraktım. Banyoya geçip elimi yüzümü yıkandıktan sonra kedimin yanına gelip onu kucağıma aldım.
"En kısa sürede sana isim bulmam lazım."
"Meow."
"İsminin Miyav mı olmasını istersin?" Bir yandan kucağımdaki kediyi severken bir yandan da mutfağa ilerliyordum.
Masaya kediyi bırakıp dünkü kaba süt koydum yine. Kendime de küçük bir sandaviç hazırlayıp karşısına oturdum. Normalde yalnız olduğum için evde bir şeyler yemek içimden gelmezdi ama küçük kedicik bu düzeni değiştirecek gibi duruyor.
Kahvaltımızı yaptıktan sonra kedim koşarak odama gidip yatağıma kuruldu. Kısa bir süre sonra da uyuyakalmıştı zaten. Hanımefendi'ye bak! Gel beni kaldır ama kendin uyu.
Kitaplığıma doğru ilerleyip kitaplara bakındım. Daha doğrusu annemin kitaplığına ve annemin kitaplarına.
Annem edebiyat öğretmeniymiş. Kitap okumaya da bayılırmış. Babam küçükken kitaplara olan ilgimi fark ettiğinde annemin tüm kitaplarını bana vermişti okumam için.
Suç ve Ceza'yı görünce gözlerim doldu istemsiz. Babam ben daha küçükken annemin favori kitabının Suç ve Ceza olduğunu söylemişti bana. Çok severmiş onu okumayı. Tekrar tekrar okurmuş. Hatta zorla babama bile okuturmuş.
Aslında her şeyimle anneme benziyordum. Masamın üzerinde duran fotoğrafını aldım elime. Uzun siyah saçları, masmavi gözleri, küçük burnuyla etkileyici bir kadındı annem. Ne yazık ki beraber hiç fotoğrafımız yoktu.
Çünkü annem bu dünyaya kopyasını getirirken kendini yok etmişti. Daha doğrusu onu ben yok etmiştim. Benim dünyaya gözlerimi açmamla annem yummuş gözlerini. Beni kucağına alacak kadar bile zamanı olmamış. Bir zehir misali ele geçirmişim benliğini.
Gerek dış görünüş olarak, gerekse hobilerimiz olarak annemin aynısındım. Arkasında gerçekten bir kopyasını bırakmıştı.
Fotoğrafa düşen yaşla ağladığımı yeni fark ettim.
Bana kalırsa iyi olan hiçbir şeyi hak etmiyordum ben. Elimi neye atarsam kurutmuştum. Buna öz annem de dahildi. Ben annemi öldürmüştüm!
Onu özlüyordum. İnsan tanımadığı birini özler miydi? Ben özlüyordum işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Prens | bxb
Aléatoire[Tamamlandı] Ateş: Bugün öyle arkadaşlarınla iddiaya falan mı girdiniz? Derin: Ha sen etekle okula gelmemden bahsediyorsun? Ateş: Evet. Derin: Saçma iddialara falan girmedik. Etek giymeyi seviyorum sadece. Derin: Oje sürmeyi sevdiğim gibi. Deri...