İnterneti yok sabah açıp baktığımda bir sürü yorum görmüş olurum umarım.
Ameeen 🤲🏻
Sabah alarmımın çalmasından önce uyanıp banyoya ilerledim. Üzerimdeki eşofmanlardan kurtulup sıcak suyun altına attım kendimi. Sıcak su, soğuk tenime akarken ufak bir ürperti bıraktı bana. Suya alışınca ufak bir gülümseme yerleşti dudağıma. Duş almayı severdim, özellikle de sıcak suyla.
Ama bu gülümseme bir saniye, belki daha az, kalabildi dudağımda. Dudağım ve onun çevresinde hissettiğim sızıyla küfür ederek suyu kapattım. Ağzıma sıçmışlardı.
Belime havlu sarıp çıktım odadan. Sıcak suya alışan bedenim, banyodan çıkar çıkmaz vücuduma hücum eden soğukla titredi. Daha fazla üşümemek adına titreye titreye dolabımı açtım. Hemen beyaz gömlek, onun üzerine mavi bir kazak ve siyah pantolon çıkartıp üzerime geçirdim. Gömleğimin yakalarını kazağımın üstüne bırakmıştım. Ayıcıklı boxerımdan söz etmeme gerek yoktu herhalde?
Aynanın karşısına ilerleyip saçlarımın ısaklığını havlu yardımıyla azalttım. Saçımı şekile sokması için hergün sıktığım saç spreyini saçıma sıkıp ellerimle şekil vermeye başladım. Saçım kendi kendine kuruyana kadar makyajımı yapacak sürem vardı.
Gözümün altındaki morlukları kapatmak için kapatıcı sürdüm. Tam anlamıyla kapanmasa da çok dikkat çekmiyordu. Sonra minik bir eyeliner çektim. Mavi gözlerimi cidden güzel gösteriyordu ve son olarak dudaklarıma açık pembe bir lip balm sürdüm.
Dün geceden tırnağıma sürdüğüm siyah oje dikkatimi çekince ellerime cebime soktum direkt. Babam görmese daha iyi olurdu.
Evden çıkıp okula doğru yürümeye başladım. Sessiz geçen beş dakikalık yürüyüşün ardından okula varmıştım bile. Bahçeye girer girmez hazırda beklediğini düşündüğüm bir el yakalarımdan tutup beni arka bahçeye doğru ilerletti. Sırtımın sertçe duvara çarpması ve bana öfkeyle bakan Sinan'ı gördüğümde, dudağımdaki sızıya inat, gülümsedim.
"Sen yaptın, değil mi?" diye bağırdı Sinan öfkeyle tükürüklerini saçarken.
"Neyden bahsettiğin hakkında en ufak bir fikrim yok.""Sevgilimin onu aldattığımı öğrenmesinden bahsediyorum. Sen yaptın."
"Ben yapmadım." diye yalan söyledim. Elbette ben yapmıştım.
Sinan inanmamış olacak ki yakalarımdan tutup öfkeyle yere fırlattı beni. Üzerime oturup havaya kaldırdığı yumruğunu suratıma indirdi.
Ah, hadi ama... daha yaralarım kapanmamıştı bile.
"Sevgili orospun tek orospusunun kendisi olmadığını mı öğrendi? Ne büyük acı." dememle suratıma daha sert bir yumruk yemem bir oldu.
Üzerimdeki ağırlığın kalkması ile ağrıyan gözlerimi araladım. Ateş ile Sinan birbirlerine kötü bakışlar atmakla meşguldü.
Biri beni buradan alabilir mi? Sabahım zehir oldu da.
"Ben yaptım." Ateş'in sesiyle dikkatimi yeniden ikileye verdim. Ben mi aralarındaki konuşmayı kaçırmışım yoksa Ateş beni mi savunmuştu?
İkisi birbirlerine öfkeli bakışlar atıp hararetli bir tartışmaya girmişken, kulaklarım uğuldadığı için konuşmanın çoğunu kaçıyordum. Kulağıma da mı vurdun şerefsiz?
Dikkatlerini çekmek için ufak bir ıslık çaldım uzandığım yerden. İkisinin de öfkeli başkaları bana dönmüştü.
"İkinizden biri beni dövmeyecekse, ben ayak altından çekilme amaçlı, siktirip gitsem mi?" dedim gevşekçe.
Sinan her an üzerime atlayacakmış gibi görünse de beni zerre takmayıp Ateş'e döndü: "Bu yaptığın için sonra görüşeceğiz."
"Ne zaman kavgadan kaçtığımı gördün?" dedi Ateş tehditkar bir ses tonuyla. Sinan da aldığı cevaptan sonra gitmişti.
"Kalk hadi." dedi Ateş sabırsız bir tavırla.
"Rahattı."
"Sen gerçekten gevşek herifin tekisin." Ateş'in uzattığı elini görmezden gelip ayağa kalktım. Pantolonumdaki tozları silkeleyip çantamı sırtıma taktım.
"Derse girmeyeceğiz. Okuldan çıkalım direkt."
Gözlerim ağır ağır Ateş'i bulurken birkaç saniye boş boş bakmakla yetindim. "Nereye gidecekmişiz?"
"Eczaneye. Suratın götüme dönmüş."
Haklı olduğunu bildiğimden bir şey demeden çıkışa doğru yürümeye başladım. Aslında revire de gidebilirdik ama derslere girmek istemediğim için hatırlatma gereksinimi duymadım ama bana kalırsa Ateş gerizekalı olduğundan aklına gelmemişti.
Güvenlik yoktu, öğrencilerin derste olduğundan faydalanıp çay molası vermiş olmalıydı. Okuldan çıktıktan sonra sessizce eczaneye doğru yürümeye başladık yan yana.
"Neden yaptın?" Ona döndüğümde bana değil dümdüz yola baktığını gördüm. "Neyi?" dedim bir numaralı taktiğimi kullanarak: Salağa yatmak.
Ellerini pantolonunun cebine yerleştirirken gülümsedi cevabıma. Aptal değildi, anladığımı fark etmişti ama yine de açıkladı: "Sinan'ın sevgilisine aldatıldığını niye söyledin?"
"Çünkü aldatılmayı hak etmiyor."
İnanmıyormuş gibi alaycı bir gülüş kapladı dudaklarını. "Oysa kız hakkında orospu dediğini de duydum."
"Orospu olması aldatılmayı hak ettiği anlamına gelmez." dedim omuz silkerek. Hemen sonra Ateş'i incelemeye fazlasıyla daldığımı yeni fark ederek önüme döndüm. Deminden beri bana uğramayan bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum ama yine de dönüp ona bakmadım.
Geri kalan yol boyunca ikimiz de konuşmadık.
Eczaneye girer girmez kadın dağılmış suratımı görünce ilk yardım çantasıyla yanımıza yaklaştı. Bende tabureye otmuştum direkt.
"Kavga mı ettin?" dedi bana hitaben. Gözlerimi devirip Mete cospilav yapmak için kadına döndüm: "Hayır, dayak yedim."
Pansuman işini de hallettikten sonra eczaneden çıktık. Çantamdan paketimi alıp, bir dalı dudaklarıma götürdüm. Paketi Ateş'e uzatırken elimle ceplerimi yokluyordum.
Görüş açıma giren çakmakla ellerimi ceplerimden çektim. Uzattığı çakmağa hamle yapmıştım ki benden önce davranıp çakmağı yaktı. Dudağımdaki sigara ateşe temas ederken bununla yetinmeyip aramıza koyduğu çakmağa yaklaşarak kendi dudaklarındaki sigarayı da aynı ateşe değdirdi. Şuan da ikimiz de ortamızdaki çakmaktan süzülen ateşle aynı anda sigaramızı yakıyorduk.
Aramızdaki gereksiz yakınlık uzayınca birkaç adım geriledim. Sigaram zaten yanmıştı. Ateş ise bana sırıtıyordu yarım ağız.
*
Eveet, Derin hakkında biraz daha bilgi edindiniz. Mesela gevşeklik ve umursamazlık seviyesinin zirvede olması gibi hwbbebsd.Derin'i seviyorum, bence çok mood gsbsbsbbs.
Diyecek bir şey kalmadı yaa
Yeşil gitsin madem.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Prens | bxb
De Todo[Tamamlandı] Ateş: Bugün öyle arkadaşlarınla iddiaya falan mı girdiniz? Derin: Ha sen etekle okula gelmemden bahsediyorsun? Ateş: Evet. Derin: Saçma iddialara falan girmedik. Etek giymeyi seviyorum sadece. Derin: Oje sürmeyi sevdiğim gibi. Deri...