Gözlerin bir umut babanı ararken merakla etrafı inceliyordun. Sanki ilk defa bir şirkete girmişsin gibi görünmek istemediğin için merakını yüzüne yansıtmamaya çalışarak ağır adımlarla resepsiyona yürüdün.
"İyi günler." Uzun sarı saçları gözlerini kamaştıran resepsiyonistin dikkatini çekmek adına konuştun. Kafasını kaldırıp sana baktı ve gülümsedi.
"İyi günler. Buyrun." Dedi.
"Tony Stark'la görüşmek istiyorum." Dedin. Alaycı tavırını masum bir gülümsemeyle saklamaya çalışıyordun. Yüz ifadesinden belliydi, resepsiyonist seni tanımamıştı.
"Randevunuz var mı?" Sorusuna şaşırmış gibi yaptın.
"Ah hayır! Tamamen unutmuşum. Şu anda bir randevu oluşturabilir miyim?" İçinden gelen gülme hissini bastırmaya çalışarak konuştun. Gülümseyerek kafasıyla seni onayladı. Gözlerini önündeki bilgisayara çevirip klavyedeki tuşlara tıklayarak bir şeyler yazdı. Birkaç saniye sonra konuştu.
"İsminizi rica edebilir miyim?" Sen konuşmak üzereyken arka tarafınan bir ses duyuldu.
"Y/N Stark?" kafanı çevirip sesin geldiği yöne baktın. Senin yaşlarında, belki senden biraz daha küçük kumral bir erkek şaşkınlıkla sana bakıyordu.
"Tanışıyor muyuz?" Dedin sakince. İsmini duyan birkaç kişi size doğru baktı. Genç çocuk sana doğru yürürken resepsiyonistin sesini duydun.
"Y/N hanım! Kusura bakmayın tanıyamadım. Hemen geldiğinizi Tony beye haber veriyorum." Aranızda bir metre kala durdu ve samimi bir gülümsemeyle yüzüne baktı. Gülümsemesine karşılık vermemek mümkün değildi.
"Merhaba ben Peter. Peter Parker." Elini uzattı. Gülerek eline baktın. Birkaç saniye duraksasanda bu garip ana ayak uydurmaya karar verip uzanıp elini sıktın.
"Merhaba Peter Parker."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hi, I'm Peter Parker."
———— Karakter önerisi yapın arkadaşlar lütfen aklıma kimse gelmiyor imdat ya. (Okuduğunuz için teşekkür ederim bu arada)
