Özge'den
"Abi," diye bağırdım odadan çıkarken. Başını mutfaktan çıkarırken, "Ben Özgür'ün yanına gidiyorum, ders çalışacağız." diye mırıldandım ve elimdeki test kitaplarını gösterdim.
"Tamam, ama geç kalma." Onu başım ile onaylarken o mutfağa girmişti ve bende evden çıkmıştım. Murat'ın evi zaten hemen karşımızdaydı bu yüzden rahatlıkla gelmiştim.
Kapıyı çalarken onu beklemey başladım. Annesi ve babası İstanbul'un diğer yakasında oturuyordu ve Özgür de bu evde tek duruyordu. Nedenini bilmiyordum. Sadece şu an anne ve babasıyla arasının iyi olduğunu biliyordum.
Saniyeler içinde kapı açılırken onu karşımda görmem ile gülümsemem birlikte olmuştu. Onu seviyordum, onu görmeyi seviyordum, ona sarılmayı seviyordum.
Bana iyi geliyordu ve gerçekten onu seviyordum.
Elimdeki kitapları tek eli ile alırken bende içeri geçmiştim. Kapıyı peşimden kapatırken testleri ayakkabılığın üstüne bıraktı ve bana sarıldı. 2 gündür sadece mesajlaşıyorduk ve yan yana gelememiştik.
2 günde özlemiştim onu.
"Özledim," diye mırıldandım ellerimi sıklaştırırken. Dudaklarından bir kıkırtı yükseldi.
"Bu ilişkininin odun tarafı sensin Özge, kendine gel."
Bu dediğine bende gülerken başımı omzundan kaldırdım ve yüz yüze gelmemizi sağladım. "Sana yazdığım onca güzel şeyden sonra bile mi?"
Gülerek ellerini havaya kaldırdı ve "lafımı geri alıyorum," diye konuştu.
Bu haline gülerken, "Adam ol, böyle," diye mırıldandım ve yanından ilerleyerek merdivenlerden çıkmaya başladım. Arkamdan gülerek 'küçük keko' diye kendi kendine mırıldanması duymak gülümsememi sağladı.
Evi dublexti. Alt kısımda sadece Mutfak ve küçük bir salon varken üst kısımdaki odası gerçekten büyüktü. Büyük bir kitaplığı, çift kişilik yatağı ve çalışma masası vardı.
Bu yatağın neden çift kişilik olduğunu sorduğumda, beni misafir edebilemek için, diye karşılık vermişti.
Ama gerçekler bariz belliydi. Özgür rahatına düşkündü. Bu yüzden büyük yatak almıştı.
Ben geleceğim için geniş masanın önüne bir tane daha sandalye koymuştu. Hemn yerime kurulurken o da peşimden gelmiş ve test kitaplarımı masaya bırakmıştı.
"Ne çalışıyordu?" diye mırıldandım bakışlarım testte gezinirken. AYT matematik çözüyordu. Sorularda bakışlarım gezerken bu bir çoğunda tik olduğunu fark ettim. Gerçekten matematiği iyi yapıyordu.
Bende eh işte
Sözelim kat ve kat daha iyiydi. Bu yüzden matematiğe pek önem vermemiştim ve şimdi bela olmuştu. Az buz yapabiliyordum ve istediğim bölüm için matematik yapabilmem gerekiyordu.
Yandaki sandalyeye otururken bende türkçe test kitabını çıkardım. Matematiği yapamadığım için hep kaçıyordum ve nasıl düzelteceğim hakkında bir bilgim yoktu.
"3 sözel 1 sayısal test mi?" Soru dolu olan bakışları beni bulurken dudaklarımı büzdüm
"Sayısal yapamıyorum."
Testlerimde olan bakışlarını yüzüme çevirdi ve sandalyede geriye yaslandı. "Ama bu sınavda çıkmasına engel değil, biliyorsun." Maalesef ki biliyordum.
"Gerçekten anlamıyor ve yapamıyorum Özgür." Ellerimi göğsümde bağlayıp olumsuz bir yüz ifadesine büründüm. "Off" Önüme gelen saçlarımı hırsla topuz yaptım.
Kollarımı açıp ellerimizi birleştirdi. "Sakin ol bebeğim, hallederiz. Daha vaktimiz var." Onu başımla onayladım. Bu konuda negatif olmak istemiyordum.
"Zeki bir sevgilim var, tabi hallederim." Bu halime gülerken ellerini saçlarından geçirdi ve bana yandan bir bakış attı.
"Ne sandın güzelim."
Bakışmayı keserek önüne döndü ve bana da ayrı bir kalem çıkardı. Sandalyemi masaya doğru yaklaştırdım.
"Konu anlatımdan mı başlıyayım, yoksa test sorularından mı?"
"Konudan başlamaya gerek yok," diye mırıldandım kendi test kitabımı açarken. "Buradan başlayalım, basitler ama yine yapamıyorum."
Başı ile onayladı ve bakışlarını sorularda gezdirdi. "Benim sevgilim halleder her şeyi." Dudaklarını saçlarımda hissettim. Bana bu kadar güvenmesi kendimi iyi hissettiriyordu.
---
Kısa olmasını istiyorum açıkçası
O kadar uzun uzun bölümleri istemiyorum pek :(
Devamı diğer bölümde gelir
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAŞINTI -Texting-
ChickLitÖzge: Ne mi yaptın? Bugün elindeki ayranı üstüme döktün. Özgür: Haaa Sıçış timeee Özge: Aynen öyle canım Senin yüzünden okuldan geldiğimden beri kaşınıyorum Yaktım çıranı