Bölüm 13-Ashley

239 13 7
                                    


Elimi dolabın kapağına koyduğumda korkularımı geride bırakarak yavaşça kapağı açtım.Gördüğüm şeyle vücudumdaki kanın çekildiğini hissettim. Çünkü buzluğun içinde gördüğüm şey iki bebeğin cansız cesediydi..

Birkaç dakika sonra kendime geldim. Çocuklara daha dikkatli baktığımda soğuktan bembayaz buz tutmuş yüzleriyle cansız bir sekilde karsımdalardı.Bunu nasıl yaparlardı.. Kim yapardı.. Aklım almıyor.Nasıl bu kadar cani olabiliyorlar. Daha fazla orada kalamayacağımı anlayarak içim acıya acıya buzluğun kapağını kapattım ve kapıya yöneldim.Tam dışarı çıkacağım sırada iki adamın konuşarak bodruma girdiklerini gördüm.

Ahh bi bu eksikti ! Tekrar içeri dönerek sessiz bir şekilde buzluğu öne çektim ve buzluk ile duvar arasına saklandım. Şu an yapacağım tek şey beklemekti.

⏩Ashley⏪

Hâlâ bulunduğum yerde yere çökmüş bir şekilde Kevın'ı bekliyordum.Yaklaşık yirmi dakika olmuştu ancak hala gelmemişti. Başına birşey gelmiş olmasından korkuyordum. Sonuçta burada güveneceğim tek kisi oydu ve o da giderse.. Sanırım tek basıma güçlü olamıyorum.

Kafamdaki kötü düşünceleri bir kenara bırakıp hızla yerimden doğruldum. Günlerdir yemek yemediğimden ve yorgun olduğumdan hızla kalktığım için başım dönmüştü ancak şu an da bunu umursayacak durumda değildim. Ne yapacağımı düşünürken bir yandan da karanlık geçitin içerisinde bir sağa bir sola volta atıyordum. Aklıma gelen fikirden korksamda adımlarımı bodruma çıkan demir merdivenlere yönelttim. Ellerim rutubetten paslanmış demirlere değdiğinde demirleri sıkıca kavradım ve hızla yukarı çıkmaya başladım. Üçüncü basamağa adım attığım sırada ayağım kaydı ve hızla sert zemine düştüm. Başıma ağır bir ağrı saplandığında titreyen elimi yavaşça başıma götürdüm. Elime gelen sıvıyla kafamın kanadığını anladım.

Bir bu eksikti !Ayağa kalkmaya çalıştığımda başım daha fazla döndüğü için tekrar yere düştüm ve göz kapaklarım yavaşca kapanmaya başladı.

Gözlerimi araladığımda daha önce hiç görmediğim bir odanın içerisindeydim. Etrafa bakmak için başımı çevirmeye çalıstım ancak başımdaki ve boynumdaki ağrı buna engel oldu. Vücudumu çevirerek etrafa baktığımda gri duvarları kirlenmiş bir odanın içerindeydim. Odanın tamamına göz gezdirdiğimde sağ tarafımdaki duvarın önünde sadece iki kapaklı bi dolap dışında hiç birşey yoktu.

Soğuk beton zeminden kalkmaya çalıştığımda belimdeki ağrı nedeniyle biraz sendeledim. Ayağa kalkıp yürümeye başladım. Sol ayağımla adım attığım sırada ayağımdaki ağrı ile yere kapaklandım. Bileğimim acı ile yüzümü buruşturarak inledim. Yüksek sesli inlemem odayı inleterken kapı büyük bir gürültüyle açıldı ve içeriye 45 yaşlarında saçı sakalına karışmış ,kıyafetleri kirli bir adam girdi. İğrenç gülüşüyle yanıma yaklaşıp ayağını boğazıma bastırdı ve konuşmaya başladı.

Ahh Ashley.. Hep bu anı beklemiştim. Kardesin gibi seninde canını alacağım anı.

Adam hala gülmeye devan ederken boğazımdaki ayağına rağmen tek düşündüğüm şey Kevın'dı.O neredeydi ?
Ben düşüncelerimle boğuşurken adam ani bir şekilde gülmeyi kesti ve ayağını daha sert basarak konuşmaya devam etti.

Aa kahramanımız Kevın hala ortalıklarda gözükmüyor.Bu seni üzüyor olmalı.Ama merak etme o senin olduğun yerden daha güvenli bir yerde. Bence onun için endişelenmeyi bırak ve kendin için endişelen.

Şu an daha fazla endişelenmeye başlamıştım. İkimizin de sonu gelmişti.

O-o ne-nerde ?

Hâlâ akıllanmadın mı küçük kız ? Yazık..

Ben korkuyla olduğum yerde titrerken adam ayağını boğazımdan çekip iki adım ilerledi.Tam ayağa kalkacağım sırada adam beni farkedip sırtıma sert bir tekme attı. Aldığım darbe ile yere yığılıtken başımı sertçe yere çarptım. Burnumdan akan kanı elimin tersiyle sildim ve duvarın dibine doğru emekleyip köşeye sindim.

Adam belinden çıkardığı silahı bana doğrultup yüzüne yamuk bir gülüş takınıp konuşmaya devam etti.

Merak etme Ashley seni kardeşin gibi tek kurşunla öldürmeyeceğim. Dedi ve elindeki silahla sol bacağıma sıktı.

Yalancı bir kahkaha attıktan sonra bu sefer silahı omzuma doğrulttu ve ateş etti.
Ben acıyla inlerken bir yandan da kalkmaya çalışıyordum. Zorlanarak ayağa kalktığım sırada adam konusmaya devam etti.

Kalkmana gerek yoktu Ashley.Boşu boşuna kendini yordun.

Adamın dediklerimi kavramak isterken iki el silah sesiyle tekar yere yığıldım.


KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin