KATİL

Bölüm 5 - Düşüş

... Giderken duyduğum tek ses kapıdan gelen kilit sesleriydi.Neden kilitlenmişti ki kapıyı acaba benden başka biri mi vardı veya benim burada olduğumu mu anlatmıştı.Aslında benim burada olduğumu öğrenseydi kesin beni öldürürdü o yüzden birinci neden benim için daha mantıklıydı.Kalkıp etrafa bakmak istiyordum ama iki gündür uyumadığım için çok uykum vardı .Burada uyumak hiç mantıklı değildi ama gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Daha fazla dayanamayıp kendimi korkuyla karışık uykunun kollarına bıraktım..

Yanıbaşımdan gelen iğrenç kahkaha sesiyle zar zor gözlerimi aralayabildim.Uykunun verdiği sersemlikle etrafı bulanık görüyordum.Gözlerimi bir kaç defa kırpıştırıktan sonra artık herşeyi çok net görüyordum.Ancak gördüğüm şeyler karsısında görmemeyi tercih ederdim.Kıyafetleri ve kolları kan içinde,uzun zamandır kesmediği belli olan sakalları ve saçları ile durmadan karşımda kahkaha atıp elindeki iki bıçağı birbirine sürten bir adam.Olamaz bu dün buraya gelip kediye eziyet eden adamdı.Ne ara gelmişti buraya ne yapacaktım şimdi ?

Ben kendi düşüncelerimle boğuşurken o çoktan elini boğazıma bastırmış beni boğmaya çalışıyordu ve benim yapabildiğim tek şey elimi onun elinin üzerine koyup çekiştirmemdi.Ancak benim bu çekiştirmem bir işe yaramıyordu ve git gide nefes almam zorlaşıyordu.Tam gözüm kararmaya başlamışken adam son kez beni boğazımdan tutup bodrumun başındaki merdivenlere fırlattı.Kendimi biraz doğrulttuğumda merdivenlerin yanındaki geniş sehbanın üzerindeki bıçağı gördüm.Tam bıçağa uzanacağım sırada adam yanımda bitti ve bıçağa doğru uzattığım elime bir tekme savurdu.Ben tekrar yere kapaklandığımda adam ellerimi arkada birleştirip beni yukarı kata çıkarmaya başladı.

Ne olduğunu anlamaya çalışırken çoktan o kadını gördüğüm kata gelmiştik.Yalnız benim kadını gördüğüm anda ki korkum yüzünden yukarı kata çıkan bir merdiven daha olduğunu görmemiştim.Adam beni çekiştire çekiştire o merdivenlerden çıkardı ve artık evin çatısının üzerindeydik.Ben hâla kaçabilmek için şansım var sonuçta kaçsamda kaçmasamda burada öleceğim diye düşünürken adam diğer elinde tuttuğu bıçağı boğazıma dayayıp kahkaha attı ve konuşmaya başladı.

"Buraya girdiğinde öleceğin kimin aklına gelirdi değil mi?Hele ki o güzel tatilinden sonra.Halbuki fırtınadan kurtulmak için buraya gelmiştin kim derdi ki bir katilin evine gireceğini.Aslında bu herkese güvenmenin aptallığıydı ve bu aptallık en çok benim işime yaradı.Peki şimdi söyle bakalım nasıl bir ölüm istersin..?" dedi ve o iğreç kahkahasını bir kez daha attı.Ben hâla ne diyeceğini bilemezken adam elindeki bıçağı biraz daha boğazıma bastırdı ve ağzından tek cümle döküldü."Pekala demek ki bana bırakıyorsun."Galiba sonum gelmişti artık ne tek bir kaçış yolum vardı ne de kullanacağım bir kelime.Bir kaç saniye orada kaldıktan sonra etrafı incelemeye başladım.Yağmur şiddetini azaltmıştı ancak hava hâla sisli ve dışarıda kimse yoktu.Ayrıca ev iki katlı olmasına rağmen benim gözüme adeta bir gökdelen gibi geliyordu.Ben böyle etrafı korkuyla incelerken adam boğazıma tuttuğu bıçağı boğazımdan çekip havaya kaldırdı ve gürültülü bir kahkaha atıp bıçağı sırtıma sapladı.Bıçağın sırtına saplanması ile sendeleyip çatıdan aşağıya düştüm.Tam yere çakılacağım sırada bir sıçrayışla yerimden kalktım.Elimi boğazıma ve enseme getirdiğimde baya terlediğimi fark ettim.Ne yani bunların hepsi bir kâbus muydu?Derin nefesler alıp verdikten sonra zar zor kendime geldim ve toparlanıp yerimde doğruldum..