HYUNJIN

565 42 8
                                    

Ertesi sabah Felix ile kahvaltımızı yapmıştık, kahvaltıdan sonra Felix duş almaya banyoya gitmişti, ben ise oturma odasında iş ile ilgili mesajları kontrol ediyordum. O sırada telefonum çaldı. Arayan Ju-won'du. Hemen açtım.










JW: Alo Hyunjin, istediğin şeyi hallettim. Bu akşam konumunu attığım yere gel. Kang-dae tek olacak.










H: Bu kadar hızlı halledeceğini düşünmüyordum.












JW: Kang-dae bana güveniyor, bu yüzden kolay oldu.










H: Teşekkürler Ju-won. Konumu atmanı bekleyeceğim.











JW: İstersen bir kaç adam ayarlayabilirim. Kaçmasını önlemek için.












H: Hayır bunu kendim yapabilirim.












JW: Pekala, orada görüşürüz.











Telefonu kapattım.











F: Kiminle konuşuyordun?













Felix'i görünce irkildim.











H: B-ben mi?! Şe-












F: Neden suratın bembeyaz kesildi?!











Felix yanıma geldi.











F: Bir şey mi oldu?!











H: Ben...











Felix'e ona yalan söylemeyeceğim konusunda söz vermiştim. Bu yüzden ondan bir şey saklayamazdım. Saklasam bile, elbet öğrenecekti.












H: Otur tatlım.











Felix yanıma oturdu.










H: Arayan Ju-won'du.











F: Ju-won?...ah yoksa şu-











H: Evet araba hurdacısında numarasını aldığım kişi. Kısacası Kang-dae'nin adamı.












Felix'in gözleri irileşmişti.











F: Kang-dae'yi buldun mu?! Onu buldun mu?!










H: S-sakin ol. Dün şirkete Ju-won geldi. Ben ona ulaşmak isterken o bana ulaştı. Benimle işbirliği yapmak istediğini söyledi,ve bana bir telefon verdi. O telefonun içinde Kang-dae'nin yediği her bok var. O telefon ile, onun işini bitirebileceğimi söyledi. Telefonun içine biraz bakındım ve baktığım 1-2 şey bile onu bitirmeye yeter....Ju-won'dan, Kang-dae'yi tek düşürebileceğim bir yere götürmesini istedim. Bu...bu akşam onu bitireceğim.











Felix ayağa kalktı ve yüzünü kapatarak ağlamaya başladı.










F: ŞÜKÜRLER OLSUN! ŞÜKÜRLER OLSUN!











Ayağa kalktım ve ona sarıldım.











H: Her şey son buldu sevgilim.












Felix hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bir süre ona sarıldım, saçlarını okşadım ve ağlaması dinmişti.











F: Ben de seninle geleceğim.










H: Fe-










F: Sakın Hyunjin! Bana gelmememi söyleme. Asıl onu görmesi gereken ve haddini bildirmesi gereken benim!











Yutkundum.










H: P-pekala.









F: Üstümü giyineyim.











Felix üstünü giyinmek için yanımdan ayrıldı. Ben ise telefonuma baktım. Ju-won adresi göndermişti.











JW: Onu bu adrese götüreceğim. Ben ve ondan başka hiç kimse olmayacak.








Hemen Minho, Lowell, Changbin ve Chan hyung'a adresi gönderip; "size haber verdiğimde bu adrese gelin" yazdım.






Telefonun ekranını kapattım. Oturup arkama yaslandım ve gözlerimi kapatıp, derin nefes alıp verdim.






Dudaklarımda Felix'in dudaklarını hissedince gözümü açtım.













F: Uykun mu var?









H: Hayır, sadece gözlerimi kapatmıştım.









Felix kucağıma oturdu ve bana sarıldı.









F: Her şey biteceği için çok mutluyum.













Felix'in sarılmasına karşılık verdim.











H: Ben de...ben de sevgilim.












Felix geri çekildi.











F: Her şey bittiğinde ve evlendiğimizde okula döneceğim.












H: Ne?! Neden?













F: Çünkü okumam gerek. Sen şirletin başında olabilirsin fakat ben de bir şeyler yapmak istiyorum.












H: Ama okuldakiler-












F: Onlar umrumda değil. İnsanlar istediği kadar dalga geçsin. Seninle olduğum için mutluyum ve senin bana verdiğin sevgi, onların söylediklerinin önüne geçiyor. Bu yüzden onların söyledikleri beni üzemez.










Sırıttım ve Felix'in dudağına küçük bir öpücük kondurdum.










H: Seni seviyorum ve sen ne yapmak istiyorsan, arkanda durup seni destekleyeceğim.










Felix gülümsedi. Bir kaç saniye onun gülümsemesine baktım.










H: Ve bir daha asla ağlamana izin vermeyeceğim.

SONSUZLUK [HYUNLIX]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin