On Bir

639 58 31
                                    

Okul dolayısıyla pek bölüm atamıyorum. Kusura bakmayın please.

İyi okumalar.

""""
Evin kapısını açtım ve direkt odama gittim. Işıkları açtım ve üstümü değiştirdim. Kulaklığımı da alıp salıncağıma geçtim. Sallandım, müzik dinledim derken karşı evin ışıkları yandı. Annem de gelmiştir diye içeri girdim,hava da soğumuştu zaten.

Oturma odasına gittiğimde kimse yoktu. Saat geç olmuştu zaten. Muhtemelen yatmıştır diye düşünüp odama geri girdim.

Telefonumda vakit geçirirken dış kapının açılma sesi geldi. İyi de annem evdeyse bu kimdi?

Masanın üstündeki vazoyu elime alarak kapıdan dışarı çıktım. Etraf karanlıktı. Işıkların yanmasıyla çığlığı bastım ve elimdeki vazoyu önümdeki kişinin kafasına geçirdim. Ya da geçirdiğimi sanıyordum. Bir elin kolumu tuttuğunu fark ettim ve gözlerimi açtım. Sahi ne ara kapatmıştım gözlerimi?

"Umay n'apıyorsun?"

Kerem'in burada ne işi vardı? Arkasına baktığımda Züleyha teyzeyi ve annemi gördüm. Soran gözlerle anneme baktığımda konuştu.

"Züleyha teyzenlerin evini su basmış kızım. Bir müddet burada kalacaklar."

Anladım dercesine kafa salladım ve odama geri döndüm.

15-20 dakika sonra kapı tıklandı. Annem kapıyı tıklatmazdı. Ben de hemen yazmamı takıp kapıyı açtım. Gelen Kerem'di.

"Annen gönderdi beni. Yastık yorgan verecekmişsin. Bir de konuşmamız lazım. Müsait mi odan?"

"Müsait müsait."

Geri çekilerek geçmesini sağladım. Odaya girdi ve yatağın üstüne oturacak gibi oldu. Sonra gözlerime onay istercesine baktı.

"Yatağa oturabilirsin."

Kerem'in oturmasıyla ben de yastık yorgan aldım dolaptan. Onları da yatağın kenarına koyarak ben de yanına oturdum.

"Evet seni dinliyorum."

Hafif kıkırdadı.

"Tam tersi olmasın sakın."

Bakışlarımı kaçırarak geçiştirmeye çalıştım. Daha ne kadar geçiştireceksem artık.

"Bak Umay farkındayım ben her şeyin. Senin bana olan hislerinin ve benim sana olan hislerimin farkındayım. Bu gerçekten her ne kadar kaçmak istesem de olmuyor."

İçimdeki deli cesaretinin dışarı çıkma zamanıydı galiba.

"Kerem ben de seni seviyorum. Biliyorum,biliyorsun zaten. Ben üç yıl bu anı bekledim. Seni bekledim, çünkü ben bir adım atamadım. Aslında attım ama sen fark-"

"Ettim. Fark ettim. Sen bana ilk yazdığında numarayı araştırmadım mı sanıyorsun. Sadece biraz zaman geçsin istedim. Hepsi bu kadar."

Sessiz sessiz birbirimize baktık dakikalarca.

"Konuşmama gerek yok o zaman bir daha."

Güldü. Gülüşünü yerim senin. Ay noluyo bana ya. İyice sapıttım.

"Sarılabilir miyim?"

Kollarımı iki yana açtım ve anında bedenlerimiz birleşti.

Kokusunu derin derin içime çektim. O da derin derin nefes alıyordu. Sanki bir daha alamayacakmış gibi.

Bedenlerimizi ayırdım ve Kerem'e artık çıkması gerektiğini söyledim.

"Ya biraz daha kalsam. Hem ben daha yeni kavuştum sevdiceğime."

"Hadi canım hadi. Kapalıyız, başka zaman."

Sırıta sırıta elinde yastık yorgan çıktı odadan. Ben de çok sürmeden uykuya daldım.

""""
Börek mi kokuyor? Yoksa burnumu fareler mi kemirdi de koku mu almıyorum?

Yalaka sultan yine iş başında. Anca başkalarına bu hizmetler zaten. Yataktan kalktım ve üstümü değiştirmek için gardırobun önüne geçtim. Kerem'in geçen sene doğum günümde aldığı sweatshirtü giymeye karar verdim. Altına da bol paça bir pantolon giyindim.

Oturma odasına gittiğimde herkes oradaydı. Sanki beni bekliyormuş gibiydiler.

"Ee Umay kızım ne zaman başlıyoruz nişan hazırlıklarına?"

Küt!

""""

Uzun zaman sonra bir bölüm.

Ele hoooş.

Oy vermeyi unutmayalımm ♡

Her Anın AklımdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin