Yani bu ilk kitabın tam bir konusu yok... Amacı Ilgaz ve Ceylin'in evlilik hayatlarında neler olduğunu anlatmak. Genelde IlCey çiftinin tatlı itişmeleri etrafında gelişiyor. İçinde bolca romantizm de var. Bu dramasız, içinizi ısıtacak bir kitap, o yüzden yerlerinizi alın!
------
Kaya'lar – Fırtına Sonrası
Ilgaz o sabah yine, sırtından omuzlarına kadar cildini yavaşça okşayan tanıdık dokunuşlar ile uyandı.
Bir gözünü aralayarak yatağın yanındaki saate bakınca saatin daha sadece 7 çeyrek olduğunu fark etti.
Kafasını çevirince, odanın karanlığına rağmen, kocaman açılmış yeşil gözler ve dünyanın en tatlı gülümsemesi ile karşılaştı.
"Neyin var senin?" Ilgaz uykulu sesine rağmen kendini oldukça iyi hissediyordu. Ceylin boş günlerinde asla o kadar erkenden uyanmazdı. "Niye Cumartesi olmasına rağmen sabahın 7'sinde kalktın?" Ilgaz ona şüpheyle baktı ve kaşlarını çattı. "İyi misin?"
"İyiyim." Ceylin yüzünü ona daha da yaklaştırdı. "Ama seni rahatsız ediyorsam uyumaya devam edebilirsin." Ceylin elleriyle onun sırtında şekiller çizerken yaramazca güldü.
Ilgaz karısının yüzündeki ifadeyi anında anladı. Uykusuna devam etmeyi her şeyden çok isterdi ama yine de karısının aklından geçenleri yapmak kadar çok değildi.
Ilgaz, ona bir saniye bile daha fazla dayanamayarak kollarını onun beline doladı ve kendine doğru çekti. Kafasını boynuna gömdü ve onu öpücüklere boğdu.
Ceylin de ona aynı hevesle karşılık verdi. Ona karşı yan döndü ve Ilgaz bacaklarından birini Ceylin'inkilere doladı. Birbirlerine iyice sarılmışlar ve sakince birbirlerini okşuyor, öpüyorlardı.
"Dışardaki fırtına yüzünden uyandım." Ilgaz kafasını yastığa yaslarken Ceylin neden erken uyandığını açıkladı. Ergenlik çağlarında Ceylin o kadar ağır uyurdu ki, yanında bomba patlasa duymadı. Ama son zamanlarda uykusu hafiflemişti ve her sese uyanır hale gelmişti. Bunun da güzel bir nedeni vardı. Avukat Ilgaz'ı alnından öperek sordu, "Sesi duymuyor musun? Dışarıda hava berbat."
Ilgaz, Ceylin'in pijama üstünün uçlarıyla oynarken esnememek için kendini zorladı. Hızla yağan yağmurun ve aralarda çakan şimşeklerin sesini duyuyordu.
"Ben bir su içeceğim." Ceylin çarşafları çekti ve aralarından sıyrıldı, "Sen de ister misin?"
"Sonra," Ilgaz onu yataktan çıkmadan durdurdu. "Önce bir buraya gel."
"Ama cidden susadım." Ilgaz onu bacaklarından tutup çekerken kıkırdadı.
"Ben de." Ilgaz onu kendine çekti ve dudaklarını öptü.
Ceylin ondan kurtulmaya çalışırken güldü ama Ilgaz üstlerine çarşafları örtüp Ceylin'i iyice kolları arasına çekerken direnmedi.
Birkaç dakika sonra pijamaları yine yerle buluşmuştu. Dışarısı buz gibiydi ama Ceylin, Ilgaz'ın üstünden inerken boynundan bir ter damlası aktı.
Nefesini eski düzenine sokmak birkaç dakikasını aldı. Tekrar konuşmaya başladığında hala derin derin nefesler alıyordu.
"Şuan ne iyi giderdi biliyor musun?"
"Su mu?" Ilgaz gülerek sordu.
"O da." Ceylin gülerek cevapladı. "Ama şuan daha çok duş almaya ihtiyacım var. Beni terlettin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Kayas (Türk versiyonu)
RomanceBu kitap Ilgaz ve Ceylin'in evliliklerinden birkaç yıl sonrasında geçen günlük hayatlarına odaklanmaktadır. Kitabın ana konusu sevilen çiftin günlük yaşamları, ilişkileri ve dinamikleri üzerinedir. "Herhangi Bir Haftasonu" kitabını yazdıktan sonra...