The Kayas (Türk versiyonu)

Sensiz 7 Gün - Bölüm 5

 Herkese merhaba! Yeni bir bölüme daha hoşgeldiniz! Bu seferkini çevirmek biraz daha uzun sürdü çünkü iki bölüm birleşik.

Evet, sizi sinirlendirmek istemedim o nedenle finalde iki bölüm birden çevirdim.

Umarım beğenirsiniz!

Sensiz 7 Gün – Bölüm 5

"Ilgaz... bunun anlamı ne?" Ceylin zorla yutkundu. Ceylin elindeki belgeyi okuduktan sonra vardığı olasılığı düşündüğünde kalbi yüzlerce parçaya ayrıldı. "başka bir kadınla beraber mi oldun?"

Sonraki birkaç saniyelik sessizlik sanki sonsuz gibi geldi.

"Bana tam olarak ne sorduğunu anlamıyorum Ceylin." Diye cevapladı Ilgaz, karısı tarafından yakalandıktan sonra ne cevap vereceğini bilememişti.

"Bu ne demek oluyor?" Avukat az önce okuduğu dosyanın bulunduğu zarfa işaret etti, sesi gergin ve tedirgin çıkıyordu. O anda hissettiği ihanet duygusu, hayatı boyunca hissettiği en kötü şeydi, "Sana cinsel saldırıdan dolayı dava açılmış. Bu konuda ne düşünmem gerekiyor?" diye sordu Ceylin, hala şoktaydı.

Ilgaz, karısının sesindeki hayal kırıklığına katlanamadı. Ceylin bir kağıt parçasını okumuş ve Ilgaz'a daha kendini açıklama şansı bile vermeden hemen bir sonuca varmıştı. O anda Ilgaz sinirine hakim olamadı.

"Neden eşyalarımı karıştırıyordun?" diye sordu Ceylin'in elindeki zarfı kabaca çekip alırken. Her zamanki kibarlığından eser yoktu.

Avukat, kocasının sorusunu cevaplamak yerine anında konuyu değiştirmeye çalıştığını fark etti.

Avukat olarak deneyimlerine göre, biri bir soruya soruyla karşılık verdiğinde genellikle dikkati başka yöne çekmeye çalışıyor oluyorlardı.

"Neden? Artık benden sır mı saklıyorsun?" Ceylin'in sorusu bir kez daha cevapsız kalmıştı. "Sanırım öyle." Ceylin yanağından akan gözyaşına engel olamadı. Sinir, kırgınlık ve kızgınlık karışımı bir ses tonuyla devam etti. "Çantanı açtım çünkü dün yerde unuttun ve içinde kirli çamaşır kalıp kalmadığını kontrol etmek istedim. Özel hayatına müdahale etmeye veya senin gizli belgelerini okumaya çalışmıyordum ama daha önce hiç böyle bir problemin yoktu, demek ki artık bir şeyler farklı."

"Sana söyleyecektim." Ilgaz stresinin sesinden anlaşılmamasını umdu. Karısının olanları bu şekilde öğrenmesi karşısında dehşete düşmüştü. Karısından bu durumu gizli tutmuş olması yetmiyormuş gibi -bundan hiç hoşnut değildi- bir de onuru ve dürüstlüğünü –ki bunlar onun için çok önemli şeylerdi- sorgulayan utanç verici bir durum içerisindeydi. Olanlar yeterince kötüydü ama Ceylin'in ona destek olup yanında durmak yerine ondan şüphe edip sorguya çekmesi her şeyden daha çok canını yakmıştı. "Sana anlatacaktım Ceylin. Ama fırsatım olma-"

"Fırsatın mı olmadı?" Ceylin sözünü kesti. İnanılmaz bir hayal kırıklığı hissediyordu ama okuduğu şeylerden dolayı değildi. Onu asıl rahatsız eden şey kocasının ona yeterince güvenmiyor oluşuydu. "Dün kim bilir kaç saat beraberdik Ilgaz. Bana söyleyebilirdin."

"Ceylin, ben-"

"Eve gelir gelmez söyleyebilirdin." Ceylin tekrar onun sözünü kesti. "Ben bize tatil planladığımı anlattıktan sonra söyleyebilirdin veya çocukları yatırdıktan sonra." Ilgaz ona dokunmak için yaklaştığında avukat geri çekildi. "Maçtan dönüp beni yukarı çıkarıp geceyi benimle geçirdiğinde de söyleyebilirdin. Benden bunu nasıl saklayabilirsin Ilgaz? Sana sürekli neler olduğunu sorup durdum ve sen bir sorun olmadığını söyledin. Neden?"