En Başa Dönüş - (Bölüm 1)

1.4K 41 25
                                    


Selam herkese!

Bu sefer de (muhtemelen 4 bölümlük) bir kısa hikayeyle beraberiz. Bu hikayenin en iyi tarafı, kitapta her farklı türü deneyimleyebileyeceğiz. Dram, romantizm, komedi, isteyebileceğiniz her şey var.

Ve her zamanki gibi, desteklerinizden ötürü ne kadar minnettar olduğumu belirtmek istiyorum, çok teşekkür ederim!


Kaya'lar – En Başa Dönüş – Bölüm 1

Ceylin mahkeme salonunda yürüyordu, binanın sol tarafında bulunan kapıdan içeri girdi. Özge'nin ona doğru geldiğini görünce gülümsedi. Asistanına selam verdikten sonra, Ilgaz'ın müsait olup olmadığını sordu. Ilgaz'ın ofisinde bir davasını gözden geçirmekte olduğunu öğrendikten sonra Özge'ye teşekkür etti ve Ilga'ın ofis kapısını 3 kez çalarak içeri girdi.

Ilgaz anında kafasını kaldırdı ve içeri girenin Ceylin olduğunu görünce yüzüne bir gülümseme yayıldı.

"Burada ne işin var?" Karısı ona doğru yürürken Ilgaz sandalyesini ona doğru çevirdi. "Bugün buraya geleceğini söylememiştin."

Ceylin, Ilgaz'a arkadan sarılmadan önce hızlıca onu öptü.

"Saat 3'te Hakim Tarık Bey'le görüşmem var. Bir de başka bir işim için erkenden gelmem gerekti." Ceylin gözlerini devirdi. "Ilgaz, yemin ederim adama katlanamıyorum... Şimdiden bıktım." Ceylin'in hakim hakkındaki yorumları Ilgaz'ı güldürdü. "Ofise gidip 2 saat sonra tekrar dönmek istemedim. Seni ziyaret edeyim dedim. Çok meşgul değilsen biraz vakit geçirebiliriz."

"Çok meşgul değilim." Diye yalan söyledi Ilgaz. Karısın elini tutup dudaklarına götürdü ve şefkatli bir öpücük kondurdu.

İş yerinde uygunsuz davranışlarda bulunmamaya dikkat ediyorlardı. Ilgaz'ın, Ceylin'i kucağına çekip tutkulu bir şekilde öpmesine engel olan tek şey buydu.

Ceylin şehirdeki önde gelen avukatlardan biri olduğundan beri artık daha ünlü ve öne çıkan davalara bakıyordu. Takımının başında olduğu için nadiren mahkemeye çıkıyor, genelde iş arkadaşlarına dava öncesi yardımcı oluyordu. Sadece özel davalar için bizzat kendi geliyordu.

"Öğle yemeği yedin mi?" Ilgaz, öğle yemeği vaktinin geçtiğini fark etti.

"Daha değil." Ceylin, çantasını Ilgaz'ın ofisindeki sandalyelerden birine bıraktı.

Ilgaz, öğle yemeğini hızlıca ofisinde yemeyi planlamıştı. Başka bir savcı arkadaşının gönderdiği bir davayı inceleyecekti. Ama planlarını bir süreliğine erteleyebilirdi.

"Gel hadi." Sandalyesinden kalkıp Ceylin'e doğru yürüdü, elini tuttu. "Sana öğle yemeği ısmarlayayım." Ceylin'e etkileyici bir bakış attı.

"Bana mı yürüyorsunuz yoksa Savcı Bey?" Ceylin ciddi bir tonda konuşmaya çalıştı ama kocaman gülümsemesi onu ele veriyordu.

"Evet." Ilgaz göz kırptı. "İşe yarıyor mu?" Karısının arkasından ofisten çıktı ve kulağına fısıldadı.

"Önce beni beslemen lazım." Mahkeme koridorunda yan yana yürürken parmaklarını kenetlediler. "Anca o zaman cevabını alabilirsin." Ceylin tüm günü sıkıcı toplantılarla geçtikten sonra sonunda biraz eğlenmeye başlamıştı.

-

O gün Ceylin eve geldiğinde saat neredeyse yediye geliyordu. Sokağın girişinde duran arabalar ve kocaman bir kamyon yolu kapatmıştı, Ceylin eve ulaşabilmek için dolanmak zorunda kalmış ve 20 dakika kaybetmişti.

The Kayas (Türk versiyonu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin