En Başa Dönüş (Bölüm 3)

1.6K 45 20
                                    




Selam herkese!

    İşte karşınızda 3. bölüm. Bölümü çevirmem uzun sürdüğü için kusura bakmayın, bu bölüm çok uzun o nedenle bazı yerlerde yazım yanlışları olabilir.

    Kendinizi hazırlayın (dediğim gibi bu bölüm çok uzun) çünkü bu bölüm kalbinizi ısıtacak!

    Fotoğraflar Ilgaz'ın salonda bulduğu fotoğraflar. Bölümü okurken neyden bahsettiğimi anlayacaksınız.

    İyi okumalar!


    En Başa Dönüş – Bölüm 3 –

    Ilgaz odada endişeyle volta atıyordu. Kafasını vurduğu yerdeki ağrı dışında gayet iyiydi. En azından fiziksel olarak.

    Geçmiş birkaç yılda olan hiçbir şeyi hatırlayamıyor olması onu stres yapıyordu ama alışmaya çalışıyordu. Sonunda yalnız kaldığında, içinde bulunduğu durumu dikkatlice düşünüp tartacak zamanı olmuştu. Yaşadığı duruma duygusal olarak değil mantıksal olarak yaklaşmaya karar vermişti.

    Öncelikle bazı gerçekleri kabullenmesi gerekiyordu: Son hatırladığı günün üzerinden neredeyse 6 yıl geçmişti ve öğrenmesi gereken çok fazla olay olmuştu. Tanımadığı bir kadınla evlenip aile kurması da dahil. Eren'in dediklerine bakılırsa, kadına çok aşıktı. Ceylin'e göreyse, çok iyi anlaşıyorlardı. Ve 2 tane, her şeyden çok sevdikleri, çocukları vardı.

    Duruma bu noktadan bakılırsa, Ilgaz'ın kabus gibi gördüğü bu durum aslında daha çok rüya gibiydi. Hayatı boyunca hep evlenip çocuk sahibi olmayı hayal etmişti ve görünüşe göre, artık hayalini gerçekleştirmişti. Üstelik de mutlu bir aileydiler.

    Tek kötü yanı, Ilgaz'ın bunların hiçbirini hatırlayamamasıydı.

    Savcı hala bunları düşünürken kapının yavaşça çalındığını duydu. Anında kapıya döndü, kalp atışları hızlanmıştı. Ceylin Erguvan – Ilgaz kendini düzeltti- Ceylin Kaya, Ilgaz'ın evlendiği avukat, kapının diğer tarafında çocukları ile bekliyordu. Ceylin içeri girip kapıyı arkasından kapattığında, Ilgaz hala Ceylin ile çocukları olduğu gerçeğine alışmaya çalışıyordu.

    "Selam," dedi Ilgaz utangaç bir şekilde. "Geri döndün."

    "Döneceğimi söylemiştim." Diye cevapladı Ceylin. Ilgaz'ın yataktan kalkmış olduğunu fark etti. Onu aktif görmek güzeldi. Ceylin odaya girmeden önce doktor ile konuşmuştu. Doktora göre, Ilgaz'ın hastanede kalmasını gerektirecek bir sebep kalmamıştı. Kendini hazır hissettiği zaman hastaneden çıkış yapabilirdi. Doktor, Ceylin'e bir nörolojist ve terapistin de numaralarını vermiş, Ilgaz'ın durumuyla bundan sonra onların ilgilenebileceğini söylemişti.

    "Her şey yolunda mı?" Ilgaz endişesini gizleyemedi. "Neredeler?"

    "Birazdan göreceksin onları." Ceylin yatağa doğru işaret etti ve Ilgaz'ın oturmasını bekledi. Kendi de yatağın diğer ucuna oturdu. "Şimdi... bunu yapmadan önce, bence birkaç şeyi netleştirmemiz gerek."

    Ilgaz, Ceylin'e baktı. Ceylin, Ilgaz'ın bütün dikkatini ona verdiğini görünce devam etti.

    "Dün kafanı çarptığında çocuklar da evdeydi, yani senin kaza geçirdiğini biliyorlar. Hastaneye gelmeden önce onları ablama bıraktık, bunu zaten söylemiştim. Bugün onları okuldan aldığımda seninle ilgili sorular sorup durdular ve onlara senin iyi olduğunu söyledim."

    Çocuklarının onun durumunu merak etmiş olması Ilgaz'ın hoşuna gitmişti ve bu durum Ceylin'in de gözünden kaçmadı.

    "Ama, onlara hafızanı kaybettiğini söylemedim." Avukat derin bir nefes aldı. "Birincisi, yakında iyileşeceğini umuyorum o nedenle çocukları bu konuda stres yapmaya gerek yok. Bu durumu küçük yaştaki 2 çocuğun anlayabileceğini sanmıyorum zaten. İkincisi, onları unuttuğunu bilmek çocukları çok üzerdi." Ilgaz'ın yüzündeki kederi görünce hemen ekledi. "Kendini suçlu hissetme, bu durum senin suçun değil."

The Kayas (Türk versiyonu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin