Herkese merhaba. Yeniden karşınızdayız!
Yine sevdiğimiz ailenin başka bir macerasında beraberiz. Bu hikaye çok bölümlü olacak. Romantik ve tatlı sahneler istediniz ve bu sefer istediğinize kavuşacaksınız: Romantik ve içinizi ısıtacak anlarla dolu bir bölüm.
Hadi başlayalım!
-
Sensiz 7 Gün- Bölüm 1
Ceylin çok yorgundu.
O sabah erkenden evden çıkmıştı ve şuanda arabasını evin garajına park ederken saat akşam 8 civarıydı.
Sırtı ağrıyordu ve ayakları tüm gün boyu ayakta durduğu için onu cezalandırıyorlardı. Ama işi ne kadar yorucu ve uzun sürmüş olsa da, hiçbir şey bir hafta boyu çocuklara tek başına bakmak kadar zor değildi.
Birkaç gün önce Ilgaz'ın babasının teyzesinin vefat ettiğini öğrenmişlerdi. Yaşlı kadının hiç yakın akrabası yoktu, sadece onunla görüşmeyen bir üvey kızı vardı. Bu nedenle bütün varlığı Makbule ve Metin'e kalmıştı.
Ilgaz bir hafta önce kadının ölümünden sonra resmi işlerle uğraşmak için İzmir'e gitmişti. Ceylin de bu yolculukta kocasına eşlik etmek ve yardım etmek isterdi ama çocuklar nedeniyle ikisi birden gidemezlerdi. Bu nedenle iş yerinden güvendiği bir avukatı yardım etmesi için Ilgaz ile göndermişti ki Ilgaz ailesiyle ilgilenebilsin.
Ilgaz o gün öğleden sonra eve dönmüştü. Ne kadar o günü tamamen ailesine ayırmak istemiş olsa da, Ceylin'in işleri bir türlü bitmemişti. O hafta çocuklara bakabilmek için part-time çalışmıştı ve birsürü iş birikmişti. Şimdi de hepsini yetiştirmesi gerekiyordu.
O gün çocukları okuldan Ilgaz almıştı ve akşama kadar beraber vakit geçirmişlerdi. Ceylin akşam yemeğine yetişmek için uğraşmıştı ama son anda bir duruşmaya katılması gerekmişti.
Avukat, garajı eve bağlayan arka kapıdan içeri girerken etraf tuhaf bir şekilde sessizdi. Saate göz attığında bunun nedenini fark etti. Çocukların yatma saati geçmişti.
Avukat bardak almak için dolaba uzanırken buzdolabının üzerindeki bir şey gözüne takıldı.
Buzdolabına astıkları fotoğraflar, çocukların çizdikleri resimler ve gezdikleri yerlerden aldıkları buzdolabı süslerinin arasında, üzerine mesajlar bıraktıkları bir beyaza tahta vardı. İkizlerden biri beyaz tahtaya yeşil bir tükenmez kalemle yazmaya çalışmış ve bir leke bırakmıştı. Leke ne kadar solmuş olsa da hala belli oluyordu. Ceylin buna rağmen yenisini almayı reddetmişti. Eskimiş çerçevesi ve lekeleri, onu aileleri için daha özel ve kişisel bir hale getiriyordu.
O haftanın başında tahtaya, alması gereken 3 şeyi not almıştı. Kendine bunların acilen alınması gerektiğini hatırlatmak için de üstlerine bir not bırakmıştı.
Acilen ihtiyacım olan şeyler:
Sonraki 2-3 gün içinde Ceylin listeye başka şeyler de eklemişti ama listenin en sonunda ilginç bir şekilde, Ilgaz'ın el yazısıyla yazılmış bir madde vardı.
Senin gülümsemen
Bugün eve döndüğünde yazmış olmalıydı. Bu tatlı mesaj Ceylin'in içini ısıttı, Ilgaz'ı o hafta aşırı özlemişti.
Sadece 7 gün olmuştu ama evlendiklerinden beri hiç birbirlerinden uzun süre ayrı kalmamışlardı. Bunu düşünmek Ceylin'in onu daha da özlemesine neden oldu.
Ceylin su içtikten sonra bardağını tezgahta bıraktı, çantasını da mutfakta bırakarak üst kata giden merdivenlere doğru yürüdü.
Avukat topuklularını çıkardı ve parmak ucunda holde ilerledi. Üst kat tamamen karanlığa gömülmüştü, sadece yatak odasının yarı aralık kapısından gelen bir loş ışık seçiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Kayas (Türk versiyonu)
RomanceBu kitap Ilgaz ve Ceylin'in evliliklerinden birkaç yıl sonrasında geçen günlük hayatlarına odaklanmaktadır. Kitabın ana konusu sevilen çiftin günlük yaşamları, ilişkileri ve dinamikleri üzerinedir. "Herhangi Bir Haftasonu" kitabını yazdıktan sonra...