Eve geldiğim de Selim ile karşılaştığım o an aklıma gelince derin bir nefes alıp kendimi salondaki koltuğun üzerine bıraktım. Onunla karşılaşmayı beklemediğim için benim için büyük şaşkınlık oldu. Gözlerinin içine baktığım da hâlâ onun gözlerinin içinde kaybolduğumu görünce ne yapacağımı bilemedim.
Üzerimde onun etkisinin devam ettiği gerçek ile yüzleşmek benim için o kadar da kolay olmadı. Ondan nefret etmek için elimden geleni yaptım. Bakıyorum da başarılı olamadığımı fark edince benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Ne kadar onu sevmiyorum desem de öyle olmadığını çok iyi biliyorum.
"Kızım ne düşünüyorsun?" Annemin sorduğu soru ile kafamı kaldırıp onun yüzüne baktığımda endişeli gözler ile baktığını fark edince boş yere üzdüğümü düşünüp kendime kızdım. Kimsenin benim yüzümden üzülmesini istemiyorum.
"Bir şey düşünmüyorum." Bu sözlerimden sonra annem yüzüme ciddi bir ifade ile baktığı zaman bana inanmadığını her halinden belli oluyordu. Selim ile karşılaştığımı duyunca ne tepki vereceğini bilmiyorum. O da en az benim kadar tepki gösteriyordu. Selim'i hâlâ sevdiğimi bildiği için bana çok kızıyor ama ne yaparsam yapayım onu bir türlü unutamıyorum. Onu unutamadığım için de kendime çok kızıyorum.
"Bir derdin mi var?" Bu soruyu duyduktan sonra kısa bir süre düşündükten sonra sessiz kalmanın daha iyi olduğuna karar verdim. Bir umut annem bir şey sormaz diye düşünüp durdum. Onun ısrarla beni beklediğini fark edince daha fazla soru soracağını düşünüp duruyorum.
"Kızım seni üzen bir şey var ve sen bana bir şey söylemiyorsun. Bu beni ne kadar üzüyor biliyor musun? Ne olur bana neler olduğunu söyle. Sen böyle sessiz kaldıkça ben kendimi kötü hissediyorum."
Annemin kendini kötü hissettiğini söylediği zaman içimde tarifsiz bir duygu oldu. Bu duygu ile başa çıkmak benim için çok zordu. Onun kendini iyi hissetmesi için elimden geleni yapacağıma kendi kendime söz verdim. Bu sözü tutmak o kadar da kolay değil ama ben başaracağızıma İnanıyorum.
Sessiz kalsam nasıl olur diye düşünürken annemin yanıma gelip oturduğunu görünce derin bir nefes alıp onun yüzüne dikkatli bir şekilde baktım. Yüzüne baktığımda gözlerinde endişe gördüğüm de daha fazla beklemeden bir an evvel anlatmam gerektiğini düşündüm. Derin bir nefes alıp kendimi konuşmaya hazırladım. O sırada ben de beni büyük bir dikkatle dinlemeye başladı.
"Anne işten eve dönerken Selim ile karşılaştım." Annem Selim'in adını duyduğu zaman yüz ifadesi değişti. Onunla karşılaşmam onu memnun etmediği her halinden belli oluyordu.
"Senden ne istiyormuş?" Annemin sorduğu soru üzerine kısa bir süre düşündükten sonra ne söyleyeceğimi düşünüp durdum. Benimle konuşmak istediğini duyduğu zaman tepki göstereceği aklıma gelince söylemesem daha mı iyi olur diye düşünmeye başladım. Meraklı gözler ile beni izlediğini fark edince bunun işe yaramayacağını anlayınca derin bir nefes alıp kendimi konuşmaya hazırladım.
"Benimle konuşmak istediğini söyledi." Bu sözlerimden sonra annem derin bir nefes alıp sakin olmaya çalıştı. İstediği kadar sakin olmadığı her halinden belli oluyordu. Annemin bu halini görünce Selim'e karşı olan öfkesinin geçmediğini görmüş oldum. Bir anne olarak bu şekilde davranması normaldi. Beni üzen birisine karşı sert olması beni ne kadar sevdiğini gösteriyordu. Bunu fark edince kendimi daha iyi ben güçlü hissediyorum. İnsanın ailesi yanında olduğu zaman kendini daha iyi hissediyormuş. Bunu şimdi daha iyi anlıyorum.
Annemin yüzüne baktığım da benden bir cevap bekliyor gibi bir hali olduğu fark edince, neyi bilmek istediğini tahmin edip bir an evvel konuşup onun rahat olmasını sağlamanın daha iyi olacağına karar verdim. Bu yüzden kendisini üzmesini hiç istemiyorum. Bu yüzden yeteri kadar onu üzdüğümü ve daha fazlasının olmasına izin vermeyeceğime kendi kendime söz verdim. İnsan, sevdiği insanların kendisi için üzüldüğünü gördüğü zaman kötü hissediyormuş. Selim ile tanıştığım günden beri bunu hep yaşıyorum.
