7.bölüm...HYUK...

194 12 2
                                    

!!!!!! uyarı !!!!! uyarı!!!!

dikkatinize hyuk'a neler olacağı anlatılacaktır. Yani bu bölüm +18 lik olacak....istemeyen okumasın...eğer bunu okumassanız bir sonraki bölümde zorlanacağınızı düşünüyorsanız...üsten bir özet vereceğim...

ahh utandım...

________________________________________________


Hyuk karşı koymaya çalışıyordu. Ama yapabildiği tek şey gidişini yavaşlatmaktı. Karşı koymaya gücü yetmiyordu. Onu sürükleyerek bir kapının önüne getirmişlerdi. Hyuk başına gelebileceklerin hiç birini tahmin bile edemiyordu. O yalnızca duyduğu kadarıyla gaddar olan bay.kim'den korkuyordu. Onu kiralayanın bay.kim olduğunu nerden mi biliyordu?...o aslında her şeyi biliyordu...dedikoduyu...sang'ı...mektubu...her şeyi biliyordu...ama hiçbir şey bilmiyormuş gibi davrandı çünkü hongbin onun için çok endişeleniyor ve üzülmemesi için çabalıyordu. Ne kadar korksada hiç bir şey bilmiyormuş gibi davranmaya devam etmişti. Gardiyan içeri ilk girdiğinde bütün olanları anlamıştı ama hongbinin onu bırakacağını düşünmemişti. Zaten bırakmamak için çok çabalamıştı ama onu almayı başarmışlardı. En çok şaşaırdığı ise sang'ın onu korumaya çalışmasıydı. Oda bay.kim'den çok korkuyordu ama yinede hyuk'u korumaya çalışmıştı....her şeyin farkındaydı....yaşı küçük olabilirdi....ama olanları göremeyecek kadarda kör değildi. Sonunda odanın kapısına gelmişlelerdi. Kapıyı açıp odanın ortasında duran yatağa duğru hyuk'u fırlatmışlardı. Hyuk kendini toparlayıp doğrulmasına fırsat vermeden onuu doğrultup yatağa zincirlemişlerdi. Hyuk'un artık hiç umudu yoktu. Onu zincirleyen adama buğulu gözlerle baktı. Hala bir umut....belki acır ve ona yardım ederlerdi. Adam baştabiraz yumuşamıştı ama sonra o yumuşamış ifadeden kurtuldu. Hyuk dizlerini kendine çekmiş ağalamamak için kafasını dizlerine gömmüştü. Suratını gizlemek istiyordu ama iki yanına ayrılarak zıncirlenmiş kolları buna engel oluyordu. Artık tek seçeneği başına geleceklere hazırlanmasıydı. Ama nasıl hazırlanabilirdi ki? daha bunun nasıl bir şey olduğunu bile bilmezken....daha bir kadınla bilene nasıl birlikte olunur bilmesken....şimdi başına geleceklere nasıl hazırlana bilirdi?....bu gerçektende zordu...yanından uzaklaşmak üzereolan gardiyana son defa bakmıştı. Adam acılı gözlerle ona bakarak


"sen neye bulaştın evlat...neye?"


hyuk titreyen sesiyle ve ağlayamanın bıraktığı yumruyla


"b-ben bilmiyorum...l-lütfen b-bana yardım edin.... y-y-yalvarırım...y-yalvarırım...lütfen...l-lütfen"


"ben sana yardım edemem...bunu yapamam"


"l-lütfen...l-l-lütfen"


Adam hyuk'un yalvarmalarına umursamadan odayı terk etti. Hyuk yalnızca arkasından baka kalmıştı. Elinden hiç bir şey gelmiyordu. Tek bir umudu vardı mama artık oda yoktu. Hyuk ağlamamak için hala kendini zorluyordu. Bir anda kapı açıldı ve içeri orta yaşlarda iri kıyım bir adam girdi. Hyuk kapının açılma sesiyle kafasını kaldırmıştı. Gelen nadamın kim olduğunu az çok tahmin ediyordu. Ama onun olmaması için tanrııya yalvarıyordu. Adam suratındaki ukala gülümsemeyle yavaş yavaş korkudan titreyen hyuk'a yaklaşıyordu. Hyuk gerçekten çok korkuyordu. Nefes alması zorlaşıyor, Gönsü daralıyor ve hala ağlamamya çalışıyordu. Ona doğru yavaş yavaş gelen adamdan gözlerini kaçırıyor ve bu gece olabileceklerden korkuyordu. Adam kafasını yine dizlerine gömmüş olan hyuk'un yanına gelmişti ve onu saçlarından kavrayarak kendisine bakmasını sağlamıştı. Hyuk acıyla gözlerini yummuş ve nefesini tutmuştu.

-ZİNDAN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin