5.BÖLÜM

118 12 17
                                    

İyi okumalar.

Oy ve yorumları unutmayın lütfen...

YAZARDAN,

Genç adam odasında duvardaki resme bakıyordu. Yatağının tam karşısında olan duvarda büyük bir fotoğraf vardı. Lamia'nın fotoğrafı.

Bir yıl önce çekilmişti bu fotoğraf. Lamia'nın annesinin zoruyla gittikleri deniz kenarında. Lamia'nın gülerken gözleri kısılmış inci gibi beyaz olan dişleri ortaya çıkmıştı. Ama bu gülümseme gerçek değildi. Lamia o gün annesi üzülmesin diye kocaman gülümsemişti.

Genç adam çalan telefonla dikkatini duvardaki fotoğraftan zorlukla çekip telefona baktı. Ekrandaki isimle kaşlarını çatarak telefonu eline alıp hızla açtı ve kulağına dayadı.

"Söyle Ali."

Sesi her zamanki gibi sertti ama içi endişe ve korku ile dolmuştu. Ali, Lamia'nın gizli korumasıydı.

"Abi , yenge kriz geçirdi hastaneye-"

Devamını dinlemeye gerek duymadan telefonu kapatan adam, hızla yatağının üstündeki silahını ve takım elbisesinin ceketini eline alarak evinden çıktı. Arabasına binerek çalıştırdı bir yandan da elindeki telefonla Ali'yi aramakla uğraşıyordu. Sonunda aramayı başardığında ise evine giden orman yolunu yarılamıştı.

"Hangi hastane!"

"***** Özel hastane-"

Ali'nin söylediği hastaneye giderken elindeki telefonu kapatmış ve yan koltuğa fırlatmıştı. Normalde 1 saat süren yolu usta şöförlüğü sayesinde 30 dakikada gelmiş arabasını hızla hastanenin önünde durdurmuştu. Arakasında duran korumalarını önemsemeden hastaneye girip danışmanın bulunduğu yere gelmişti.

"Lamia Ece Güner, hangi odada?"

Adamın ses tonuyla ürken genç kadın korkudan titreyen dudakları ile titrek ses tonuyla konuştu.

"945 n-nolu odada. 3. k-kat."

Odayı öğrenen adam asansöre adımladığı sırada asansörün kapısı açılmış ve içinden ağlamaktan gözleri kızaran Suna hanım ve onun koluna girmiş arkadaşı çıkmışlardı. Genç adam onları umursamadan asansöre girdi ve üçüncü katın düğmesine bastı. Ona göre çok yavaş çıkan asansöre içinden küfürler yağdırırken asanörün durması ile hızla indi. Koridorda göz gezdirirken Ali'yi görmesi ile ona doğru adımladı.
Abisini gören Ali dikleşerek bir kaç adım abisine yaklaştı. Hızla dudaklarını aralayarak konuşmaya başladı.

"Abi yenge şuan uyuyor. Doktor iyi olduğunu söyledi. Serum verdiler. Bu gece burada kalacakmış. Annesi arkadaşıyla kafeteryaya indi."

Asaf hafifçe kafasını salladı ve adamının omzuna iki kez kardeşçe vurdu. Ardından üstünde parlak harflerle 945 yazan kapının kulbuna elini attı. Derin bir nefes aldı ve kapıyı yavaşça araladı. Heybetli vücudu ile içeri girip kapıyı kapattı. Bakışı solgun bir şekilde kıpırdamadan hasta yatağında yatan sevdiğini bulduğunda kalbinin hızlandığını hissetti. Yıllarca atmadığını düşündüğü kalbi sevdiğinin yanında çok hızlı atıyordu.

Sessiz adımlarla sevdiği kızın yanına ilerledi. Sağ elini yavaşça kaldırıp sevdiği kızın saçlarına uzattı ama dokunamadı. Elini yumruk yaparak sıktı. Sadece onu izledi. Sevdiği kadının daha da beyazlamış yüzünü, kurumuş ve solmuş olan dudaklarını çatık olan kaşlarını izledi. Huzursuz olduğu belliydi.

DEĞMESİN ELLERİMİZ (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin