7

231 14 22
                                    

Ayaz ve Tuğkan kayalıklarda otururken tuğkan ona hiç bişey sormamıştı, sadece ağlarken yanında ona destek olmuştu.

"Çok önceden, sevgilimdi. Sonra, beni a-aldattığını öğrendim."

Arada hıçkırıyor, süzülen gözyaşlarını siliyor ve yaşadıklarını anlatıyordu Tuğkana.

"Kavga ettik, ayrıldık sanmıştım. Biriyle tanıştım. Öğrenmiş, a-aldattın beni dedi, herkese-anlattı."

Tuğkan sadece onu dinliyordu. Yorum yapıp onu bölmek istememişti.

"O zamandan beri her yerde karşıma çıkıp, yanımdakilere yalanlar söylüyor. Söylediği şeyler doğru değildi Tuğkan, yalan söyledi. Hepsi yalandı, inanmadın ona değil mi?"

Tuğkanın elinden hiçbir şey gelmiyordu. Sadece başını iki yana salladı. Ayaza güveniyordu tabiki. Onun küçük yüzünü elleriyle kavradı, yanaklarına süzülmüş yaşları sildi parmaklarıyla.

"Sana inanıyorum"

Sadece Ayazın duyabileceği kısıklıkta mırıldandı. Doğrudan Ayazın gözlerinin içine bakıyordu. Ayazda onun gözlerine bakıyordu. Sonrasında Ayaz aniden Tuğkana sarılmış, kafasını boynuna gömmüştü. Tuğkansa saçlarımı okşayarak karşılık vermişti, sakinleşmesini bekliyordu.

Birkaç dakika öyle durduktan sonra Ayaz kafasını kaldırdı, Tuğkanın yüzünü izlemeye başladı. Elleri hala onun saçındaydı ve bu onu mayıştırmıştı. Sonsuza kadar ellerinin orda kalmasını istiyordu. Hediyesi aklına geldiğinde yavaşça kendini geri çekti ve ilk oturduğu yere oturdu.

"İyi misin biraz daha"

Onun aklı hediyedeydi ama Tuğkan hala Ayaz için endişeleniyordu, Ayaz bu durumda daha çok aşık olmuştu ona. Evet aşıktı.

"İyiyim, teşekkür ederim"

Sesi hala biraz kırgındı ama az öncekine kıyasla çok iyiydi. Kendini topladı ve bütün gün boyunca elinde dolaştırdığı pakedi Tuğkana uzattı.

"Bu ne"

Tuğkan elindeki pakedi açarken meraklı bakışlarını Ayaza yöneltmişti.

"Aç bak"

Tuğkan hızlıca paketten kurtulduğunda önünde 2 yüzük kutusu, ve bir küçük paket vardı.

"Bu pakedi eve gidince aç, olur mu?"

"Tamam"

Yüzük kutularından birini açtı, kutuda deniz yıldızı desenli bir yüzük vardı.

"Tanışmamıza hitafen aldım, nasıl"

"Güzel"

Tuğkan yüzüğü eline alıp inceledi, sonra parmaklarına sokup tam olan parmağına yerleştirip diğer kutuya yöneldi. Kutuyu açtığında karşısında 6 renkten oluşan bir yüzük vardı; kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor.

"Benim kolyeme benziyor, beğendiğini söylemiştin"

Elini boynuna atıp kolyesini dışarı çıkardı ve Tuğkanın elindeki yüzük kutusuna yaklaştırdı kendini. Böylece benzerliklerini fark edebileceklerdi. Tuğkan bir yüzüğe bir de Ayazın kolyesine bakıyordu. Sonrasında yüzüğü baş parmağına taktı, tam olmuştu o parmağına. Yüzüğe baktı ve gülümsedi.

"Teşekkür ederim"

Ayaz yüzünü ona çevirdi, mutlu ifadesini inceledi bir süre. Bu onu mutlu etti. Gülümseyerek cevap verdi.

"Önemli değil"

Bir kaç saniye sessizce oturdular. Sonrasında Ayaz biraz üşümüştü.

"Şey, ben üşüdüm de. Eve gitsek olur mu?"

Tuğkan söylediği şeyleri düşündü ve sonrasında aklına onun için getirdiği kitap geldi.

"Şey, senin için bunu getirmiştim"

Kot ceketinin iç cebinden bir kitap çıkardı. Kitabın ismi 'dorian gray'in portresi' idi.

"Kitap okumayı sevdiğini düşünmüyorum ama, belki ilgini çekebilir diye düşündüm."

Ayaz kitabı eline alıp incelemeye başladı, arkasını çevirip özetini okudu hızlıca. İlgisini çekmişti.

"Teşekkür ederim, okuyacağım"

"Peki, gidelim mi?"

"Hmhm"

---
Slm
Kafamda pesimdeler caliyo
Bu bolum nasi buraya geldi ua

Suyu Sevmiyorum! | BxB | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin