Tuğkan yavaşca Ayazın odasının kapısını tıklattı. Ayazın açmasını mı bekleyecekti kendisi mi girecekti karar verememişti. 3e kadar sayacak, açılmazsa kendisi girecekti. Bekledi.
1...
2..
3...
Evet kapıyı açmamıştı. Yavaşca kapı kolunu indirip içeriye girdi. Ayaz odada yoktu. Tuğkan bütün odayı taradı. Hiçbir yerde yoktu.
"Ay, ayaz tuvaletteydi, gelir birazdan bekle azıcık"
Ablası kapının dışından seslenmişti. Zaten gergin olan Tuğkan arkadan gelen ani sesle ultra gerilmişti. Başını yukarı aşağı sallayıp içerden kapıyı kapattı ve Ayazın yatağına oturdu. Küçük çaplı bi sürpriz olacaktı bu Ayaza.
Birkaç dakikanın ardından kapı kolu yavaşça indi ve içeriye, kolunun arasına sıkıştırılmış nutellayla ve ağzında kaşıkla Ayaz girdi (aşkdğwıdöfşseösfğdk ciddiyetimin yok olduğu yerdeyim) kesinlikle tatlı gözüküyordu. Tuğkanı gördüğünde gözleri ve ağzı aynı anda açıldı, kaşık Ayazın ağzına veda edip yerle buluştu. Ayaz hızlı adımlarla nutellayı masasına bırakıp kapıyı kapattı, bunları yaparken Tuğkandan gözlerini ayırmıyordu, halüsinasyonsa bile kaybolmasını istemiyordu. Tuğkan yavaşça ayağa kalktı.
"Tuğkan, gerçek misin şuan. Yoksa fazla çikolatadan bişeyler mi oldu bana"
Tuğkan güldü.
"Ne kadar yediğine bağlı"
"Azıcık"
İşaret parmağıyla baş parmağını yaklaştırıp küçük bi boşluk bıraktı, anlamışsınızdır diye umuyoruz.
"Gerçeğimdir o zaman"
"Kesinlikle"
Ayaz yatağına oturup bağdaş kurdu, yanını patpatlıyıp Tuğkana gelmesini işaret etti. Tuğkan yavaşca işaret ettiği yere oturdu.
"Neden geldin?"
"Gideyim mi?"
"Hayır hayır"
Tuğkan güldü, küçük telaşlarda bile çok tatlı gözüküyordu Ayaz.
"Bişey konuşmak için geldim, bir de buluşmak istiyordun"
"Ne konuşucaz?"
Tuğkan yutkundu, bir saate yakındır kalbi oldukça hızlı atıyordu ve bundan yorulmuştu, bu adamı her gördüğünde böyle olacaksa işi çok zordu. Ama değerdi.
"Bunu nasıl söyliyiceğimi hiç bilmiyorum"
"Lönk diye söyle"
Tuğkan başını salladı.
"Senden hoşlanıyorum Ayaz"
Ayazın buna tepkisi, 0 abartıyla, açık bir ağızdı. Şoka girmişti. Gerçekten halüsinasyon gördüğünü düşünüyordu. Tuğkan öylece duruyordu. hiçbir şey söylemiyor, yapmıyordu. Öylece duruyordu. Ayaz sonunda şoktan çıktığında önce ağzını kapattı, sonra yavaşca gülümsemeye dönüştü mimikleri. Kıkırdamaya başladı.
"Bekle, ciddisin değil mi?"
Tuğkan onaylayan bir ses çıkarıp başını salladı. Sapına kadar ciddiydi.
"Pekala o zaman. Ben de seni seviyorum, yani hoşlanıyorum, yani aşığım, sanırım, bilmiyorum. YANİ, hangisi olduğunu bilmiyorum kesinlikle biri ama hangisi bilmiyorum"
"Tamam, sakin ol"
Tuğkan gülmeyi kesemedi, birkaç kahkahadan sonra Ayazda ona katılmıştı. Birlikte kahkaha atıyorlardı.
Bir süre güldükten sonra ikisinin de yanakları ağrımıştı. Ayaz o kadar mutluydu ki kahkaha atamasa da gülümsemeden yapamıyordu.
"O zaman, sana sarılabilir miyim"
Ayazı tutamadığımız doğrudur. Bi dur cocuk.
"Olur"
Tuğkan Ayaza dönüp kollarını açtı. Ayaz hızlıca kollarının arasına attı kendini, kafasını boynuna gömüp başını döndüren kokuyu içine çekti. Hala küçük küçük kıkırdıyordu. Tuğkan bir elini onun saçına götürüp karıştırdı. Saçlarını çok sevimli buluyordu. Ne yaparsanız yapın eski haline dönüyordu. Çok yumuşaktı, ve çok sevimli kokuyordu.
Ayaz yavaşca çekildi, sessizce bakışıyorlardı şimdi. Ayazın pek sessiz olduğu sayılmazdı gerçi. Kıkırdamaktan ölecekti. Yatağın yanından su şişesini alıp içti biraz, gülmekten midir nedir kurumuştu ağzı. Gözlerini Tuğkandan ayıramıyordu.
"Noldu?"
Tuğkan gülümseyerek sormuştu. O kadar uzun süredir bakıyordu Ayaz ona ki, birşey olduğunu düşünmüştü.
"Hiçbişey"
Ayaz Tuğkana yaklaştı, elini Tuğkanın yanağına çıkardı, biraz okşadı. Sonra eli çene hattını izleyip dudaklarına ulaştı, baş parmağını yavaşça dudaklarına sürttü. Tuğkan dudaklarının üstündeki parmağı öptü hafifçe.
"Tuğkan"
"Hm"
"Seni öpebilir miyim?"
"Hmhm"
Ayaz elini çekip yerine dudaklarını bastırdı. Tuğkanın elleri Ayazın boynuna gitmişti bile. Yavaşca birbirlerini sömürüyorlardı, Ayaz bunca zaman isteyip öpemediği her anın acısını çıkarıyordu hafifçe, canını yakmaya kıyamazdı zaten. Bir süre geçmişin acısını çıkardıktan sonra dudaklarını ayırdılar. Fakat birbirlerinden ayrılamıyorlardı. Alınlarını birbilerine dayanmıştı. Tuğkan yavaşça elini onun boynundan çekip yataktaki elini buldu. Tutamadığı her an için sıkıca tuttu elini.
"Seni seviyorum."
---
AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
AGLİYROUMM
COCUKLARIMMMMMM
ANNEMMMM
AYAZİMMMMM
AAHH COCUKLARİM BENİMMM
BİTANENELRRİMM
BİTTİİİİ
PUUNeyse abla umarim sevmissinizdir sonunu. Aslinda son boyle degildi ama tuğkani tutamadik bi anda ayazin kapisina dayandi malesef neyse boyle de guzel oldu bence saygilarimi sunup golden dayse bolum yazmaya gidiypeum opuyoeum kokluyprum seviyorum sizi😭😭😍😍😍❤❤
18/11/2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suyu Sevmiyorum! | BxB | Tamamlandı
Romanceİki kişi. Birbiriyle alakasız/zıt iki kişi, nasıl anlaşıp aşık olabilirler ki? Hemde biri diğerini suya itmişken. BxB 🌈