Bölüm şarkısı: Dedublüman - Belki
Omzumda işlemediğim günahlar
Öldürdüğüm çiçeğimi yaşatamadım
Altıncı yaş günümdü Hevesle babamı bekliyordum Babam sadece ikimizin olacağını söylemişti Artık canım yanmayacaktı Gölgelerden ve kurtlardan korkmayacaktım Çünkü babam beni korurdu Tüm gün gözüm kapıda onu bekledim Sanki benim değil onun doğum günüydü
Hava kararmaya başladığında kalbime bir sıkıntı çöreklendi En sonunda daha fazla sabır edemeyerek eve doğru koşmaya başladım Koştum koştum Sonunda vardığımda ellerimi dizime koyarak soluklandıktan sonra kapının açık olduğunu gördüm Korksam da ürkek adımlarla içeriye girdim Gözlerimle etrafımı tararken salonda yerde yatan iki bedenin ayaklarını gördüm Yavaşça yaklaştığımda ilk olarak kan gölü dikkatimi çekti Kafamı kaldırdığımda annem ile göz göze geldik Bana öylece bakıyordu Kokurdan geri geri giderken dengemi kaybederek düştüm ama annem bana bakmaya devam etti
Bakışlarımı kaçırıp diğer bedene baktığımda babam olduğunu gördüm Büyük bir sevinç ile yanına koştum Babam beni annemden korurdu Onun gözleri annemin aksine kapalıydı Sayısız kere baba diye seslendim, sarstım Ama bir sonuç alamadım Uykusunun ağır olduğunu düşünerek kıvrılıp sarıldım Annemin varlığını yok sayarcasına uyandığında yapacaklarımızdan bahsettim Bugünden sonra nasıl bir hayatımız olurunun hayallerini kurdum Hiç yorulmadan saatlerce konuşup uyanmasını bekledim
Orada ne kadar kaldım bilmiyorum ama bir anda etrafımı dumanlar ve alevler sardı Ama ben hiç korkmadım Babamın kollarındaydım O varken bana hiç bir şey olmazdı Tam bilincim kapanacakken bir el tarafından çekilerek kucağına alındım Tarçın kokusu etrafımı sararken sarsılarak dışarıya çıkartıldım Kısa sürede kendimde gelerek gözlerimi açtım Etrafımda büyük kalabalık beni korkuttu
Etrafımdakileri ya da beni kurtaranı umursamadan karşımda cayır cayır yanan eve baktım İçeriye girmeye çalışsam da izin vermediler
Baba diye sayısız kere bağırıp hayır diye çığlıklar atsam da bir cevap alamadım Korktuğum gölge yanıma yaklaşırken kulağıma eğildi "Sana kimsenin yardımcı olamayacağını söylemiştim Bana boyun ey artık Seni kimse kurtaramaz" başım öne düştü Gözümden bir damla yaş süzülürken kabullendim Ama artık canım yanmayacaktı bunu biliyordum Çünkü artık babam yoktu artık babamın kemikleri bile yoktu Umudum yoktu Buradan kurtulmanın yolu yoktu Evim yoktu Artık Süveyda yoktu
Gölgenin arkasına düşüp yürürken arkamda yanan babam kalmıştı Yürümeye devam ederken önümü benden bir kaç yaş büyük bir çocuk kesti Korkup bir kaç adım geri giderken "benden korkma Benden sana zarar gelmez" dediğinde gözlerinde bulduğum güven ile geri yerime döndüm
Cebinden bir kolye çıkartıp uzandığında karşı çıksam da boynuma astı Kolyeye baktığımda ucunda lotus çiçeği olduğunu gördüm Bana çamurun içinde bile çiçek açabileceğimi söylüyordu ama ben o çamura çoktan bulanmıştım
dördümde annemi beşimde masumiyetimi altımda ailemi kayıp etmiştim Ben o yangının içinde olmasam da cayır cayır yanmıştım
....
Gölge kemerini bağlarken çığlıklarımı duyamadığı için onu tatmin edemediğimi söyledi Eğer çığlık atmazsam canımı yakacak başka yollar bulacağını söyledi Ben ise soğuk zeminde kıvrılmış cenin pozisyonunda yatıyordum Canım yanıyordu Vücudumun her yerinde morluk vardı Boynumdaki kolyenin ucunu tutarken küçücük kalbimle kendimden iğreniyordum
Vücudum, kalbim, hayatım benim değildi Hepsi çoktan kirlenmişti
Aklımdakilerle saatlerce yürüdüm yürüdüm yürüdüm Hava karardığında ofise geçerek dinlenme odama geçtim Köşede duran çellom ile uzun süre bakıştıktan sonra yerinden alarak telleri ile oynadım Sandalyeye yerleştikten sonra önüme çekerek çalmaya başladım İçimdeki tüm acıyı tüm hüznü dünyaya anlatmaya çalıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus Çiçeği
Roman pour AdolescentsBen Süveyda bir kalp ağrısı Bir lotus çiçeği gibi çamurda bile çiçek açmak için çabalayan "yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir Çoğu insan sadece var olur ve ben sadece var olmak istemedim Ben herkese adaletin var olduğunu göstermek istedim Aldığ...