Bölüm şarkısı: Aleyna Tilki - Yalnız çiçek
Dikeni zehirli yalnız çiçek
O anda hayat benim için akmayı durdurdu Bu zamana kadar sayısız suçlu görürken, sayısız masum kişiye savunma yapmıştım Ama şimdi ben birbirini öldürmekle suçlanıyordum Hem de çocukluğumun katilini öldürmekle Bunu gerçekten yapmış olsam bile kimsenin beni suçlamamasını isterdim O sayısız masum çocuğa acımadan, pişmanlık duymadan dokunmuştu Ama ben şimdi suçluydum
Etrafımda birileri çırpınıyordu Ama ben o an sağır ve dilsizdim Elime kelepçeler geçirilirken çekiştirilerek götürüldüm Arabaya tıkıldıktan sonra hızlıca yola çıktık Haber kısa sürede yayılırken arkama baktığımda Alaz, Aras, Aslan, Nil, Eylül, Derfin ve Yamaç geliyordu
Bir zamanlar yaşamak için ambulansı kendi kendime çağırırken şimdi suçlu olmama rağmen arabalarla karakola gidiyorduk Her şeye rağmen bu beni gülümsetti Öfke dolu Alaz ile göz göze geldiğimde gözlerimi kapatıp açtım İyiyim ben dedim Bunun yara almadan kapanacağını düşünmek aptallık olurdu zaten
Önüme dönerken kendimi hazırladım Gözümün önündeki sis perdesini kaldırıp tüm gerçekleri, tüm olabilecekleri hesapladım Ben Süveyda Devrim Kayalar kendimi nasıl savunacaktım
Karakola vardığımızda Alaz ve Aslan hemen yanıma geldiler Sakın korkma dediler ama korkmak gibi hakkım olmadığını biliyordum Beni direk sorguya alırlarken hakkımdaki suçlamaları dinledim Söylenene göre Orhan Ayaz' a verilen yemek ile onu zehirlemiştim
Onun görüşüne gelmediğimi, o günlerce hapiste iken nerede olduğumu saat saat söylesem de inandıramamıştım Onunla olan zıtlaşmamın koridorda yaptığımız seni daha önce öldürebilirdim konuşmasına sıkı sıkıya bağlılardı Ne söylesem karartıyorlardı O yüzden belli bir süre kendimi savunmayı bile bıraktım Ne dersem ne söylersem söyleyeyim suçlu olacaktım
Uzun saatler süren sorgudan sonra nezarethaneye alındım Üstüme kabanımı bile giymeme izin vermemişlerdi Ayağımda ev botlarım vardı Bir pisliğin ölümü ile elimi kolumu bağlayıp beni dibe çekmişlerdi Çünkü örgüt ile daha fazla uğraşacağımı biliyorlardı Örgütün her gün bir kolunu kesecektim Bunu biliyorlardı Beni etkisiz hale getirmişlerdi
Zorlukla Alaz' ın sesini duyduktan sonra başımı kaldırarak ona baktım Saçı başı dağılmış yorgun gözlerle bakıyordu Gülümseyerek ona doğru yürüdüm "Sen gitmedin mi Ben Aslan gelir diye düşüyordum"
Alaz kabanını çıkartıp parmaklıklar arasından geçirip bana giydirirken "sen buradayken nereye gidebilirim ki Herkes dışarıda seni bekliyor Sana azılı suçlu gibi davrandıklarından görüş hakkını sadece ben alabildim O da eşin ve baş savcı olduğum için" sözleri ile başımı salladım sadece
Gözlerine bakarak "ben yapmadım Alaz" dedim "Buna herkesi inandıracaklar ama ben yapmadım" diyerek gözümden bir damla yaş süzülürken Alaz yaşımı silerken "saçmalama tabi ki sen yapmadın Buna beni kimse inandıramaz Seni kurtaracağım buradan Ne yapıp edip kurtaracağım Bana güven olur mu" uzanıp elimi tutarken, sorusuna başımı sallayarak cevap verdim Beni artık kimse kurtaramazdı
"Aslan ile görüşmemi sağlayabilir misin Ona söylemem gerekenler var" Alaz "bana söylesen olmaz mı Görüşmeni sağlarım ama zamanına söz veremem" cevabına karşılık derin bir nefes aldım "Ona ilk baş sözümüzü hatırlat Benim için kendini tehlikeye sokacak, fedakarlık yapmasına gerek olacak hiç bir şey yapmayacak En başta herkes kendi başının çaresine bakacak demiştik buna bağlı kalması önemli" derken Alaz gerildi "Güvenlik şirketi ile anlaşsın Tüm ekip, Aras, Anıl, hatta sen korunun Derfin' i Yamaç korur ama uzaktan birileri korusun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lotus Çiçeği
Ficção AdolescenteBen Süveyda bir kalp ağrısı Bir lotus çiçeği gibi çamurda bile çiçek açmak için çabalayan "yaşamak çok nadir rastlanan bir şeydir Çoğu insan sadece var olur ve ben sadece var olmak istemedim Ben herkese adaletin var olduğunu göstermek istedim Aldığ...