Bölüm 8

22 4 0
                                    

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu - Küçüğüm 

Derfin yine kanepeye kıvrılırken sanki onun parçasıymış gibi düşünmeye başlamıştım Gidip ateşini kontrol ettiğinde biraz olduğunu fark ettim Rahat olamayacağını düşündüğüm için kucaklayarak yatağıma götürdüm Kucağımda bana sokulması küçük bir kız çocuğu hissi verirken zorlukla yatırıp ceketimi çıkardıktan sonra ince bir pikeyle üzerini örttüm Vücuduna soğuk kompleks yaparken sabaha karşı düşürmüştüm

Rahatlayarak kanepeye uzanırken elimi havaya kaldırarak parmağımdaki yüzüğe baktım Ben artık nişanlı bir adamdım ve nişanlıma bakıyordum şuan Derfin ile kısa bir zamandır bir aradaydık Birbirimiz hakkında hiç bir şey bilmiyorduk Arkadaş bile sayılmazdık Ama sanki yıllardır hayatımda vardı Onda tanıdık kafa karıştıran bir şeyler vardı Çözemiyordum Derfin ile öpüşmemizden sonra başka kadın bile düşünmemiştim bile Onda beni çeken bir şeyler vardı Ne olduğunu bulmalıydım Ayrıca bu ilaç olayı da kafamı kurcalıyordu Bir an önce çözmeliydim Babamın şirketinde saygınlığım gecelerde de hızlı bir adamlığımla meşhurken ne hale gelmiştim

Sabah uyandığımda bir yandan yorgun ama diğer yandan dinç bir şekilde uyanmıştım Etrafıma baktığımda Yamaç ın odasında olduğumu anladım Yavaşça kalkıp içeriye geçtim Yamaç büyük bir özenle sandviç hazırlıyordu

"Günaydın" diyerek yanına giderken "seni yatağından da ettim Kanepe de uyuyabilirdim" dediğimde "Derfin Aslan kanepe de uyuyacak ha Magazinciler duysa büyük haber olurdu" diyerek güldü "Kıyafetleri göstererek "senin için en uygun olanını seçtim Duş almak istersen rahat olabilirsin" Hala nişan saçım ve kıyafetimle duruyordum "Teşekkür ederim" diyerek kıyafetleri alarak duşa geçtim Su rahatlatırken parmağımdaki yüzük dikkatimi çekmişti Ben artık nişanlıydım Derfin Aslan a da sonunda biri tasmayı geçirmişti

Duştan sonra kıyafetleri giyip çıkarken boyum uzun olduğu için kurtarsa da benden iki tane daha giyebilirdi Yamaç beni gördüğünde gülse de sonrasında toparladı Sandviçlerimizi yedikten sonra artık eve geçme vaktim gelmişti Tek düşündüren ilaç olayıydı Kim neden yapmış olabilirdi Yamaç "evin içinde kamera var mı" diye sordu "Normalde sadece bahçe de var ama o gün tedbir amaçlı bir kaç kamera konmuştu" Yamaç başını sallarken "onlara bakmalıyım o zaman" dedi Derfin "beraber bakalım" dediğinde "sen daha tam toparlamadın Hem ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz Sessizce bakarım" dedi İtiraz etmeye çalışsam da başarılı olamadım

Ben de diğer koldan babamla konuşmaya karar verdim Odasına girdiğimde üstüme şöyle bir bakarken "hiç boş durmamışsın Sözde karşı çıkıyordun ama şimdiden baya ilerlemişsiniz" diye laf dokundururken kanım donmuştu Diğerleri umurumda değildi ama kendi babam bile böyle düşünürken ne yapabilirdim ki "Üstümdekilerin onunla alakası yok baba Ayrıca ne yaptığımla değil bana yapılanla ilgilenmeni beklerdim" derken ciddileşti "Sana yapılan derken"

Masanın önüne gelerek "dün gece fenalaştım Hastanede yapılan testlerde kanımda fazla dozda ilaç bulundu Ne tesadüf ki dün yeşil çaydan başka bir şey yiyip içmedim Bu sana bir şey anlatıyor mu acaba" diye sordum Babam gerilirken "ne demek oluyor bu Yani biri seni zehirledi mi demek istiyorsun Dünya senin etrafında dönmüyor Derfin Olanları büyütüyorsun bence" demesiyle tepem atmıştı "Ne demek büyütüyorsun baba Ağrı kesici bile içmemişken kanımda yüksek dozda ilaç çıktı diyorum"

Babam ayaklanırken "ne olduysa olmuş Sonuçta sana bir şey olmamış Niye o adamla nişanlandın sana baksın, korusun diye Böyle bir olay sayesinde daha çok üstüne düşer" Babamın dediklerine inanamazken "yani araştırmayacaksın öyle mi" diye sordum "O gece kaç tane çalışan vardı biliyor musun sen Tek tek hepsine bakacak zamanım yok Hem olayı duyurmanın da anlamı yok" dediğinde diyecek bir şeyim kalmamıştı Babam öyle ya da böyle beni gözden çıkarmıştı Camdan Yamaç ın tek tek görüntüleri izlediğini görünce gözümden bir damla yaş düştü Babam umursamazken benden nefret etmesine rağmen beni korumaya çalışıyordu Yamaçtan başka kimsem yoktu

....

Nişandan sonra Derfin ile ilk kez bir araya geldik Onu daha bitik beklerken nişan onu fazla etkilememişti Nişandan çok dönen dolap onu etkilemişti Olanları kısaca özetlerken "İnanabiliyor musun Süveyda' ya Babam ya babam bana ne olduğunu umursamadı bile Tamam aramız çok da mükemmel değil ama sonuçta onun kızıyım Ölsem bile çıkarlarının peşinde koşacak"

Aile konularında çok da başarılı olamamış ve çöpe atılmış biri olarak ne diyebilirdim bilmiyorum Ama elini tutarken "Derfin Babanın zaten nasıl bir insan olduğunu biliyorduk Senin bir babaya ihtiyacın yok Ben varım Aslan ve ekip var Biz zaten bir aileyiz bebeğim Ayrıca görünüşe göre seni koruyup kollayan bir nişanlın da var" diyerek güldüm Derfin "Ya Süveyda" derken "ne" dedim "Pek de zoraki nişanlılık gibi durmuyor ama neyse" diyerek kahvemin tadını çıkardım 

Derfin' in nişanının bitmesi ile hepimiz bir nefes almıştık Bize ne oluyorsa bilemem ama neyse Sonunda Aslanlarda kahvaltıda bir araya gelmiştik Derfin, Asır, Eylül, Aslan ve ben sözde hazır denen masa da poğaçalarla bakışıyorduk 

Asır' a bakarak "hadi Aslan' ı biliyoruz artık da baş komiserimin bize ısmarladığı kahvaltı bu mu Kendimi nezarette gibi hissettim Çaylarımıza karton bardakta verseydiniz" diye söylenirken Aslan "ne çok söylendin kızım Tabağın içine poğaçalarını koyup bir de çay demlemişim daha ne istiyorsan artık" dedi 

Asır "ben kahvaltı da toplaşacağımızı bilmiyordum Yoksa benim sofralarımı bilirsin Süveyda" derken Aslan' ın kafasına attığı şeker ile sustu Eylül sanki dünyanın en iyi poğaçasıymış gibi yerken aşkın neler yaptırabileceğini düşünmeye başlamıştım 

Tabi ki kısa süren kahvaltımdan sonra sıradaki hedefime doğru yola çıkmıştım bile Bir duruşmaya yönlendirilmiştim bu sefer Davacının bana ihtiyacı olduğu söylenmişti Sessizce duruşma salonuna geçerken davanın bir kundaklama davası olduğunu gördüm Kızları canlı canlı yakılmaya çalışılmıştı ama ispatlayamıyorlardı Karşılarında güçlü rakipleri vardı 

Dava bitiminde davacının yanına giderek kartımı uzattım "Davayı bu şekilde kazanamazsınız Avukatınız çoktan karşı tarafa geçmiş, sizi oyalıyor İyi bir savunma için bana gelebilirsiniz" diyerek duruşma salonundan ayrıldım 

Verilen mesajı anlamıştım Sıra ailemdeydi Babam beni altıncı yaş günüm yaklaşırken bulmuştu Onu ilk gördüğümde gözlerime inanamamıştım Koşarak üzerine atlarken beni kollarına almıştı Sayısız kere beni öperken gülüşlerim bahçeye yayılmıştı 

Benden sayısız kere özür dilese de "hepsinde sorun yok babacım Beni buldun ya" diye karşılık veriyordum Sonunda sakinleşip beni kucağına oturttuğunda "babacım beni almaya mı geldin" sorum ile yüzü düşerken bir terslik olduğunu anlamıştım Hemen devam ettim "babacım iyi bir çocuk olursam eve dönebilir miyim Artık yaramazlık yapmayacağım Yemek ayrımı yapmayacağım Oyuncak istemeyeceğim Ne olur gidelim baba" derken gözlerimden yaşlar düşüyordu Demem gereken Baba benim burada canımı yakıyorlardı ama diyemedim Senin güvenli kollarına ihtiyacım var diyemedim 

Babamın yüzünde acı bir gülümse vardı O an onun daha çok yaşlandığı fark ettim Yüzüne resmen acı oturmuştu "Gideceğiz kızım Bizi kimsenin bulamayacağı bir yerde yaşayacağız Ama biraz zaman ver bana olur mu" başımı sallayarak hevesle kabul ettim "Bende o arada eşyalarımı toplarım babacığım" dedim Eşyam sadece o gece bırakıldığım elbise ve bir kaç eşofmandan başka bir şeyim yoktu Ama kendimi oyalamak, babamı rahatlatmak istedim 

Babam o günden sonra bir çok kez beni ziyaret etti Bana kıyafetler, oyuncaklar ihtiyacım olan tüm eşyaları parça parça getiriyordu Bende toparlanmamı zorlaştırıyorsun baba diyerek takılıyordum Babam bir gün yüzünde büyük gülümseme ile geldi Bitti Süveydam dedi Seni doğum gününde almaya geleceğim 

O gün içimde yıllardır olmayan umudun tohumları ekildi Hatta o gün tüm sözlerimi unutup yaramazlık yaparak babamı takip ettim Farklı bir eve gitmişti Yurda çok yakındı ve kapıda annem onu karşılamıştı 

Annemin yüzünde kocaman bir gülümseme vardı Babama sarılarak içeriye aldı İşte o an annemin burnumun dibinde yaşayarak beni uzaktan izlediğini anladım Babama özellikle söylememiş Beni bulmasına izin vermemişti 

Süveyda' nın kalbi acıdı Çünkü annesi onsuz mutluydu Onu o karanlık ıssız yerde bırakarak hayatına devam etmişti 

Lotus ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin