Metawin duyduğu sesle paniklese de, babasının ne demek istediğini anlamıştı. Ses çıkaramıyordu. Nasıl diyebilirdi? Evet baba, annemin katilinin oğluna aşık oldum. Diye?
"Saçmalama baba, biliyorsun durumları."
"Ben durumları biliyorum ama, gözlerin öyle söylemiyor Metawin."
Babası elini oğlunun omzuna koyduğunda Metawin vazgeçtiğini söylemek istedi. Bright'la mutlu olduğunu, onunla yaşlanmak istediğini söylemek istedi.
"Eğer onu seviyorsan, bil ki annen mutlu olmanı isterdi. Ama o adam anneni öldüren şerefsizin çocuğu."
"Merak etme, her şey yakında bitecek. Burda ki işlerimi bitirip geleceğim yanına."
O gece bir şekilde bittiğinde, Metawin yatağında uzanırken derin düşüncelere dalmıştı. Hayatı film şeridi gibi önünden geçiryordu. Eğer işler böyle olmasaydı yine de kader Bright ve onu yan yana getirir miydi?
Belinde hissetiği kollarla düşünceleri dağıldığında başını sevgilisine çevirmiş ve dudaklarına kondurulan buseye küçük çaplı karşılık vermişti.
"Beni terk etmeyi mi düşünüyorsun?"
Metawin hayatında Bright'ın ağzından duymak istemediği o kelimeyi duyunca kalbi çarpmıştı. Bir korku bedenini sarmıştı ve gözlerinin dolmasına engel olamamıştı.
"N-Nereden çıkardın bunu?"
Terk etmek mi, Metawin bunu yapmak istemiyordu.
"Ne bileyim babana 'işlerimi bitirip geleceğim yanına' dedin."
Bright sevgilisinin düşen gözyaşlarını silerken, gülümsüyordu. Bright aşkı hissediyordu, sevildiğini hissediyordu ve bu onun için paha biçilemez bir şeydi.
"Seni de götüreceğim, gelmek ister misin benimle?"
Gözleri parlıyordu Win'in. Sevgilisiyle başka şehirlere gidecek olmasının hayali onu mutlu ediyordu.
"Nereye gideceğiz?"
"Kanada'ya gidebiliriz. Orayı seviyorum."
"Ama baban beni de götüreceğinden bahsetmedi."
"Babam sensiz bir adım bile atmayacağımı biliyor."
Bright duyduğu cümleyle gülümsediğinde Metawin kollarını daha da sıkı sarmıştı sevgilisine.
"Seni seviyorum."
"Bende seni seviyorum."
———
Sabah ikisi de Metawin'in babasının bıraktığı notla uyanmışlardı. Acilen Kanada'ya geri dönmesi gerektiğine dair bir nottu bu. Metawin daha sonra babasıyla konuşacaktı ama yoğun bir haftadan sonra bu iki günlük tatili değerlendirmek istiyordu. Bu yüzden bu iki günü sevgilisiyle beraber geçirecekti.
"Günaydın, acıktın mı?"
Sevgilisinin yanına oturup dudağına öpücük bırakmasıyla kıkırdayıp Bright'a sokulmuştu Metawin.
"Yani, pek değil. Yemekten önce kesinlikle ayılmak için bir öpücüğe ihtiyacım var."
İkisi de toplumun "vıcık,vıcık ilişki" kategorisine girselerde pek haklı bulmuyorlardı. Bunu tartışmışlardı da. Bir insan öpmek istiyorsa, sevmek istiyorsa bu bir kategori olmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
what's wrong, brightwin.
Historia Corta"Hepsi senin baban yüzünden, benden annemi çaldı!" ─devam ediyor. 211022|