what's wrong, brightwin.

ilk aşk💓

yorum yapıp, vote verirseniz sevinirim💗

"Bugün çok yoğunum sevgilim, öğlen yemeğimizi denkleştiremeyebilirim."

Bright konusurken, sabahtan beri onları izleyen kıza bakıyordu Win. Kızın Bright'tan hoşlandığını biliyordu. Sanırım açılmayı düşünüyordu. Yolda yan yana geçerken kulak misafiri olmuştu.

"Sorun değil, benim öğlen aram boş 5 dakika için bile olsa görmeye gelirim seni. Hatta sandviçler bende kalsın. Dersim biter bitmez seni beklerim zaten."

Metawin normalden biraz daha sesli konuşuyordu kız onu duyabilsin diye ama kızın umursadığı pek söylenemezdi.

"Seni seviyorum, bir kız seninle konuşmaya çalışırsa çabucak kaç tamam mı?"

Bright sevgilisini anlayamıyordu. Ne oluyordu?

"Metawin ne diyorsun?"

Metawin sevgilisinin dudağına uzun bir öpücük bıraktığında bir de yetmiyormuş gibi sarılmıştı ve o sarılınca da Bright ne olduğunu anlamıştı.

"Bende seni seviyorum. Ama biraz daha sarılırsan kıskanacağın bir sevgilin kalmayacak."

Bright kıkırdarken Metawin Bright'ı ittirmişti.

"Kıskanmıyorum!"

Bright kıkırdarken usulca başına sallamış, sonra da el sallayarak fakültesine girmişti. Kızda maalesef öpüştüklerini görünce hızlı adımlarıyla uzaklamıştı oradan.

Öğle molasında Metawin ne olur ne olmaz diye gerçekten sevgilisini fakülte önünde beklemişti ve birlikte yemek yemişlerdi. Sonra da Metawin sevgilisini bir saat kadar beklemişti ve birlikte eve gitmişlerdi.

Aslında en başta Bright sevgilisine sataşsa da daha sonra odalarına geçtiklerinde minik minik öpmüstü sevgilisini. Eh, devamını tahmin ediyorsunuzdur zaten.

Akşama doğru Bright uyandığında sevgilisinin telefonda uğraştığını gördüğünde doğrulup omzuna öpücük bırakmıştı.

"Bırak şunu da ben duşa gireceğim benimle gel."

Win telefonunu eline alıp tekrar instagramda kızın fotoğraflarına bakarken homurdanmıştı.

"Seninle duşa falan gelemem ben, sinirliyim sana."

"İyi de ben bir şey yapmadım ki."

"Yapmadın mı? Mavi boncuk dağıttın ki umitlenmiş kız."

Metawin alttan alttan trip atarken Bright yorganı kaldırmış havlusunu alırken banyoya adımlamıştı.

"Kapıyı kilitlemiyorum, kapım sana açık biliyorsun sevgilim."

Metawin, Bright'ın söylediklerne göz devirirken çabuk olması gerektiğini söylemeyi de unutmamıştı.

———

Akşam yemeğini dışarıdan söylediklerinde yemeği yerken Kanada'da ne yapabileceklerini konuşuyorlardı. Şu an akıllarına yatmış olan tek şey yeni yıl dönümlerini orada kutlamak ve maalesef Ame'yi götüremeyecek olmalarıydı.

Ame'yi götüremezlerdi çünkü Kanada'da sürekli gezecekleri için Ame'yi oradan oraya sürüklemek doğru olmayacaktı.

Diğer planlarından bir diğeri ise Metawin'in Kanada'da sevdiği tüm yerleri Bright'a gezdirmek istemesiydi. Sevdiği tüm yerleri gezdirecekti, büyüdüğü evi, büyüdüğü sokağı, sürekli kaçtığı okulu bile gezdirecekti.

Bright'ın da tek temennisi sevgilisinin eski sevgililerini görmek istemesiydi.

"Eski sevgilerinle görüşüyor musun hâlâ? Arkadaş olarak?"

Aklına gelen soruyu süzgeçten geçirmeden sorma gereği duydu Metawin.

"Senden önce sevgilim olmadı benim."

Haklıydı. Çocukluğundan beri annesinin katilinin oğlundan intikam almak için eğitilmişti. O sıralar Bright'dan intikam almadan hayatını düzene sokmayı düşünmediği için ilk sevgilisi Bright olmuştu. Belki de en büyük hatası her şeyin ilkini Bright'la yaşamış olmasıydı. Belki de aşık olma sebebi buydu. Her anlamda ilki Bright'tı. İlk aşkı Bright'tı.

Ona nasıl mı aşık olmuştu? Hemen anlatayım. Metawin'in Bright'ı gördükçe annesini hatırladığı dönemlerden biriydi sanırım ve ilişkilerin 3.ayıydı ve sürekli kavga eden toksik bir çiften farkları yoktu.

Metawin'in içindeki acıma duygusu yüzünden bir türlü intikam için adım atamıyordu ve ayrılmayı denediğinde iste Bright'ın özürleriyle tekrar barışıyorlardı. Ayrılmak için bir bahanesi yoktu.

Bir gece artık gerçekten konuşmayı kestiklerinde ve artık ondan kurtulduğunu düşündüğünde kapısı çalmıştı Win'in. Gecenin bu saatinde arkadaşları gelmiştir diye düşünsede karşısında Bright'ı görmeyi beklemişti.

Bright ise yağmurdan sırılsıklam olmuş saçlarıyla Metawin'e bakıyordu. Dışarıda üşümüş kediden farkı yoktu o gün.

Bright yine aynı şeyleri saçmalamaya geldiysen eğer, geldiğin gibi git. Demişti Metawin. Çünkü "lütfen ilişkimize bir şans daha ver" cümlesinden sıkılmıştı.

Bu sefer konuşmayacağım, saçmalamayacağım da. Metawin'in sorgulamasına fırsat vermeden öpmüştü Bright o gece onu. Üç ay boyunca küçük öpücüğün ilerisine gidemeyen çift. O gece birlikte olmuşlardı ve işte o gecenin sabahında anlamıştı Metawin her şeyi. Her ne kadar ayrılmak isteyen taraf olsa da bahanesinin olmadığını söylüyordu kendi kendine. Bahanesi olmadığı için ayrılmadığını söylüyordu ama aslında istese bahanesi olmadan da ayrılabilirdi. Aldatabilirdi ama onu bile yapamamıştı.

O günden sonra da zaten Metawin'deki farklılığı herkes fark etmişti. Metawin eskiye göre daha mutlu, daha enerjikti o geceden sonra. Sürekli de tartışmayı bırakmışlardı.

"Ne yani? İlk sevgilin miyim senin?"

Metawin düşüncelerini itiştirip şaşıran sevgilisine baktı.

"Olmadı işte senden önce sevgilim."

"Takıldığın biri bile olmadı mı?"

"Daha soru soracak mısın?"

Bright kıkırdarken Metawin omzuna hafif bir yumruk atmıştı.

"Bir daha dalga geçersen eğer, yumruğumun en ağırını suratına yersin."

———
çifti umarım anlayabilmişsinizdir🙏🏻 genelde birbirlerini çok fazla kıskanmazlar ama arada sırada oluyor tek-tük. genelde çok yapış yupiş çift olsalarda bazen öyle değiller falan🥴 araya bright'ın flashbacklerini yerleştirmeyi düşünüyorum yapabilirsem yapıcam🫶🏻

metawin hakkında ne düşünüyorsunuz?

bu arada 20.bölüme kadar her şey kafamda kurulu, eğer isterseniz 20'den sonra da devam ederim💗

vote verip yorum yapmayı unutmayın lütfen, kimse okumuyor diye düşünüp silesim geliyor🫠