3. İLK YAKINLIK

210 49 100
                                    

Lütfen küçük yıldıza dokunmayı ve satırlar arasına yorumlarınızı unutmayın!

Keyifli okumalar!

:)

...

Pazar gününü de evde ders çalışarak ve kitap okuyarak bitirdikten sonra tekrar okula gittim. Okulların tatil olmasına üç hafta kaldı. Bu üç haftanın ikisi sınav haftası olarak geçecek, son hafta ise büyük ihtimalle her zaman olduğu gibi boş bir hafta olacaktı.

Neredeyse hiçbir öğrenci ders olmadığı için gelmeyecek, gelenler ise sadece eğlenmek için gelenler olacaktı. Klasik son haftalar işte.

Bugün ise sınav haftasının ilk günü ve lanetli pazartesi günü olarak okula geldim. Sıramda Merve ile otururken Ayşe hoca sınıfa girdi ve masasına yerleşti.

"Çocuklar bugün sınav haftasının ilk günü ve hepiniz streslisiniz biliyorum. Emin olun ki sınavı zor sormadım bu yüzden endişelenmenize gerek yok."

Tam konuşmaya devam edecekken arkadan bir kız konuşmaya başladı.

"Hocam aslında böyle konuşarak daha fazla stres yaratıyor gibisiniz. Yani kendi açımdan böyle söyleyebilirim. Bir an önce başlasak olmaz mı acaba?"

Kız haklıydı. Her zaman öğretmenler böyle konuşmaların öğrencileri rahatlatacağını düşünür ama öyle değildi. Daha fazla stres olmamıza sebebiyet oluyorlar ve bunun malesef farkında değillerdi.

"Canım belki haklısın ama sınav kağıtlarınızı dağıtmadan önce bir tanışma olacak gibi gözüküyor."

Tanışma mı? Ne tanışması? Ben tam soracakken arkadan bir çocuk benden önce davrandı.

"Hocam tanışmak için geç kalmadık mı sizce? Seneye son sınıf oluyoruz. Tanışmak için üç yıl beklemek ne kadar mantıklı?" diyerek kötü bir espri yaptı.

Ayşe hoca tıslama şeklinde güldükten sonra konuşmaya başladı.

"Bu tanışmanın sizin için olacağını belirttiğimi hatırlamıyorum. Bu tanışma yeni bir öğrencimiz için olacak. Birazdan gelir diye düşünüyorum. Müdür odasından çıktıysa şimdi gelecektir."

Herkes gibi bende "Ne!" diye tepki vermeyi eksik etmemiştim. Hangi 'süper zekâ' okulun bitmesine üç hafta kala ve üstelik sınav haftası nakil aldırıp okul değiştirirdi ki?

Anlayamıyorum.

Herkes söylenmeye devam ederken kapı iki kez çalındıktan sonra yeni öğrenci olacağını düşünerek kafamı kapıya çevirdim.

"Gel Umut. Hoş geldin."

Ayşe hoca konuşurken ve sınıftaki herkes fısıltı ile dedikodu yaparken ben şaşkınlıkla tek bir kelime edememiştim. Donup kaldım. Bu çocuk... Nasıl? Bu okula nasıl... Neden? Hiçbir şeyi anlamlandıramıyordum. Aklıma tam o an siyah mendil geldi.

Otobüste gördüğüm o mavi gözler tekrar karşımdaydı.

Ben sadece onun gözlerine bakarken o da Ayşe hocaya bir şeyler dedikten sonra kafasını sınıfa doğru çevirdi ve gözleri gözlerimle buluştu. Gamzesi ile bana tebessüm etti. Ben sadece ona bakıyordum ve o da sadece bana bakıyordu. Sınıftaki hiç kimseye bakmazken Ayşe hocanın konuşması ile yürümeye başladı. Ben hiçbir şey duymuyordum. Etrafımda konuşulanları anlamıyordum. Sadece ona bakıyordum. Benim yanımın boş olduğunu hatırladım. Birbirimizden asla gözlerimizi ayırmazken yanıma yerleşti. Cam kenarında en arkada oturuyorduk. Ben cam tarafında o ise diğer yanımda oturuyordu. Hemen önümüzde ise Merve oturuyordu.

İKİ YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin