4. KARANLIK PARTİ

158 47 93
                                    

Başlamadan önce yıldıza dokunmayı unutmayın ve bol bol yorumlarınızı da eksik etmeyin.

Buraya da kalplerinizi alabilir miyim? :)

...

Geçen o bomboş bir haftanın ardından karne gününe uyandım. Bir yıl boyunca verdiğim emeklerin karşılığını almak çok mutluluk verici bir şeydi. Hep uykusuz kaldığım onca geceye değeceğini bilerek çalışmıştım.

Şimdi dolabımın karşında kıyafetlerime bakıyorum. Çok uzun süre düşünmeden gözüme çarpan beyaz gömleği ve siyah pantolonu çıkararak giydim. El çantama birkaç eşya koyduktan sonra odamdan çıktım. Oturma odasında televizyonun karşısında oturmuş annemi gördüm. O da beni fark etti ve konuşmaya başladı.

"Hadi ama kızım. Daha hazırlanmamışsın bile."

Bu sözüne karşılık bir kendime bir anneme bakmaya başladım.

"Hazırlandım ya anne. Bu üstümdekiler ne?"

Gözlerini kocaman açarak bana baktı.

"Saçmalama Fulya. Beyaz gömlek ile gitmeyeceksin heralde okula?"

"Ne yapayım anne? Balo elbisesi mi giyeyim?" dedim ve güldüm.

Nefesini vererek ayağa kalktı ve beni de peşinden sürükleyerek odama girdi. Dolabımı açtı ve mırıldanarak bakmaya başladı.

"Kızım bu nasıl dolap ya?" Dilini damağına vurup bir ses çıkardı ve "Olmaz böyle, yürü alışverişe çıkıyoruz." dedi.

Ne kadar itiraz etsemde beni asla dinlemeyeceğini biliyordum.

Zor bela bir mağazaya girdik. Annemin peşinden sürüklenirken asla gösterdiklerini beğenmiyordum. Beni yine bir kıyafetin önüne sürüklerken "Peki bu nasıl kızım?" diye sormaya devam ediyordu. Oflayarak etrafıma baktım ki çok güzel bir bluz gözüme çarptı. Simsiyah rengi ile üzerinde fulya çiçeklerinin bulunduğu bir bluz.

Annemi orada bırakarak bluz almaya gittim. Elime aldım ve annem de ne yaptığımı anlayarak benimle beraber kasaya geldi.

Eve döndük ve ben tekrar hazırlandıktan sonra otobüse bindim.

Sınıfta herkes sıralarına oturmuş hocayı beklerken Merve ile sohbet ediyordum.

Merve ise pembe rengindeki bir tişört ve siyah pantolon giymişti.

"Kıskandım seni ya. Çok güzel olmuşsun kızım." dedi.

"Abartma Merve. Hem giyim konusunda kimse senin eline su dökemez." dedim ve beraber güldük.

Gözümü sınıfta gezdirirken Umut sınıftan içeri girdi. Etrafına bakındıktan sonra gözü beni buldu. Beni süzdüğünü fark etmiştim. Gülümsedi ve sınıfta boş bir yere oturdu. Hemen ardından da hoca içeri girdi.

Elinde karnelerimizle sandalyesine oturdu. Hepimiz teker teker karnelerimizi aldık. Hoca bir kaç nasihatta bulunarak sınıftan çıktı ve herkes tabiki de fotoğraf çekmeye başladı.

Ben ve Merve en az bin tane fotoğraf çektik. Merve yeni bir fotoğraf için hazırlanırken sınıftan bir çocuk tahtanın önünde bağırmaya başladı.

"Gençler, herkes buraya bakabilir mi?"

Tüm sınıf oraya döndük.

"Şöyle sınıfça karne sonrası bir yerlere gitmemiz yok mu? Hem size bir sürprizim olacak." dedikten sonra sınıftan alkış sesleri duyuldu.

İKİ YALNIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin