VELİAHT PRENS / taekook

2 ✓

Hava iyice soğudu her an kar yağabilir.

............

Sabahın ilk ışıkları ile kalkıp annemlerle vedalaştım .

Yaklaşık 2 saatlik yol için hazırlanan ata bindim.

Babamın emriyle yanıma 2 hizmetçi adam  vermişti.

2 saatin ardından sarayın ön kapısına
Varmıştım .

Askerler kontrol ettikten sonra atları dinlenmeye götürdü.

Bir asker de bize yolu gösterip kalacağımız yeri gösterdi.

Öğle vakti gelmişti, yol yorgunuyla iyice açıkmıştım ki çok geçmeden 2 hizmetli elindeki yemek tepsileri ile yanıma gelmişti.

Afiyetle yedikten sonra babamın yanıma verdiği hizmetçilerim ile krala selam vermek için taht salonuna doğru ilerledik. Askerler geldiğimi duyurdu ve içeri alındım.

Kralın önünde saygıyla eğilip selamımı sundum.

Ardından bir asker kraliçenin geldiğini duyurdu ve kraliçe tüm heybeti ile kralın önünde saygıyla eğilip bana döndü.

'Veliaht prense okçuluk dersi verecek olan kişi sensin sanırım.'

' evet kraliçem '

Sadece ufak bir gülümseme ile yetinip kral a döndü.

' eğer önemli birşey konuşuyor iseniz sizi daha sonra ziyaret edeceğim kralım.'

' hayır kraliçem, yanılıyor isem jungkook veliaht prensi ziyaret edecek .'

' evet kralım.'

Sırayla kral ve kraliçenin önünde eğilip geri geri gidip salondan çıktım.

...........

Bir gün çoktan bitmişti, ve ben henüz 1. Kitabı yeni bitirmiştim.  Oturduğum sandalye de doğrulup belimi düzelttikten sonra kapı açıldı.

' hayatta olmana sevindim.'

'  yoongi sen buraya nasıl girdin?'

' benim giremeyeceğim yer yoktur biliyosun değil mi ?'

' ama annem kesin emir vermişti nasıl izin aldın.'

' izin?  buraya izin alarak gelmedim , dışarda ki askerler benim emrimde zaten.'

' cidden her seferinde beni şaşırtıyorsun .'

Yoongi gülümseyip yanında getirdiği kurabiyeleri yoona ya uzattı.

Yoongi kralın 3. Çocuğu idi .
Kendisi prensler arasında en zalimi olarak anılır.
Merhamet ettiği tek kişi prenses yoona , çünkü ona aşık.

' teşekkür ederim.'

' şimdi gitmeliyim belki yarın tekrar uğrarım.'

Yoona cevap vermeyip sadece başı ile onaylamıştı.

Prens yoongi gittikten sonra tekrar oturup kurabiyeleri afiyetle yedi .
Mutlu olsa da kurabiyeleri sevdiği kişi getirmemişti .

.........

Karnımın gurultusu ile uyanmıştım.
Çoktan öğle olmuştu, hızlıca uyandığımı bildirim kahvaltı yı bekledim. Kraliçem gelmeden yemeliydim .

Gelen kahvaltı yı hızla yiyip banyo yaptım .
Üzerimi giyinip görkemli bir toka seçtim ve hizmetçim saçıma taktiktan sonra odam dan çıkıp bahçeye doğru ilerledim .

Karşıdan gördüğüm sima ile adeta kalbim hareketlenmişti .
Gittikçe bana yaklaşıyordu.
Sonunda yanıma gelince saygıyla selam verip gözlerini benden kaçırarak kendini tanıtmıştı.

' veliaht prensim ben jeon jungkook size okçuluk dersi vermek benim için bir onurdur.'

Nasıl bir insanın yüzü bu kadar güzel olabilir di ki .

' derse şimdi başlayabiliriz .'

' siz nasıl emredersiniz veliaht prens.'

Arkasından onu takip ettim. Büyük bir kapıdan geçip çalışacağımız sahaya gelmiştik. Hizmetkarlar yanımızdan ayrılıp karşıda beklemeye başladılar.

' önce bana hünerlerini göster.'

Askerler den birine işaret verdi .
Asker hedef tahtasına gidip küçük bir yüzüğü tam ortaya olacak şekilde tutup beklemeye başladı.

' her hangi birinden ders alacak değilim, değil mi?'

' haklısınız veliaht prens.'

Yan masada ki yaylardan birini aldım hemen yanından da bir ok .
Duruşumu düzeltip hedefe yoğunlaştım .
Çok geçmeden oku yayından bıraktım.
Hedef e bakmadım çünkü kendimden emindim.
Veliaht prense döndüm .

O da bana bakıp özel yayı ve okunu askerden aldı .

' şimdi bana ders verebilirsin.'

' emredersiniz prensim .'

Keşke söylemez olaydım.

' bune cüret, bana veliaht prens diyeceksin !'

Tüm heybetiyle bağırınca irkildim hemen yanımda kılıçlarını bana doğrultmuş şekilde duran askerleri görünce daha da korkmuştum.

..............

Ah Jungkook um vah jungkook um

'