Gül Yokuşu,
Kuzguncuğun Ahşap konaklarının karşılıklı sıralandığı, İstanbul'un denize çıkan en güzel sokağı,
hatıraları geçmişi, mahalle ve dostluk ilişkileriyle zamana meydan okumaya devam ediyordu hala.
Fırat Turhan, Turizm devi bir ailenin en küçük veliahttı. Babasına yaranmak için kendince bir çözüm bulur. Babasının yıllardır satın almaya çalıştığı Gül yokuşunu ve oraya yapacağı butik oteli hayata geçirmek.
Gül yokuşu güzelliği kadar nemrut insanlarıyla da meşhurdur. İstanbul kültürü ile yetişmiş bu mahallede ki hiç kimse konaklarını satmaya yanaşmıyordur. Artık bu olay o kadar ileriye taşınmıştır ki Turhanlar Holdingin avukatları ne zaman mahalleye gitse bir meydan savaşı çıkıyordu.
Bu şekilde çözülmeyeceğine inanan Fırat kimliğini gizleyerek mahalleye taşınır. Amacı mahallelinin açığını bir zayıf noktasını bulup onları ikna etmeyi sağlamaktır....
Peki bu zayıf halka nedir? ya da kimdir mi desek...
İlkin Atay, mahallenin elinde büyümüş Gül yokuşunun sonunda ki gösterişli Güvercin yalının varisi. Mezununa az kalmış bir Hukuk öğrencisi....
İlkin Ailesini 13 yaşında trafik kazasında kaybeder. Sokağın sonunda İstanbul'un en güzel yalılarından birinin varisidir.
Dayısı Murat, yengesi gül , kuzenleri Irmak ve sonra doğan beş yaşında ki Sıla. Her ne kadar dayısı sahip çıkmış gibi görünse de İlkin aslında mahallenin elinde büyümüştür. Herkesin en hassas noktası üzerine titrediği biricik kızlarıdır...
Aslında bütün savaşlar o eski İstanbul yaşasın, gelenekler görenekler devam etsin, gerçek dostluk ve arkadaşlıklar var olsun, sevgi ve saygının kıymeti hiç tükenmesin diyedir....
..............
Selam ben de mahalle hikayeleri kervanına katılayım dedim ama şöyle İstanbul kültürünün olduğu dedikodunun seviyeli, bu sokakta yaşayan herkesin yürüyen bir kütüphane olduğu...
Ne dersiniz sizce okunur mu bu hikaye....
Düşüncelerinizi merak ediyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Trafikte Aşk Var!🚫 🚔 TEXTING🚔🛇
فكاهةAşk tesadüfleri severdi. Trafik ise kazaları önlemek için kurulan kurallar bütünüydü. Trafikte onca kural onca olay ve kaza olabilirdi. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Mesela önünüze öküz çıkabilir tabelası bile vardı. Yada bir bizon...
