Hoşgeldin ✨
Ve merhaba :')Öncelikle sana kendimi açıklamama izin ver minik yıldız ✨
Güçlü kalemi olan bir yazar olabilmek benim en büyük hayallerimden biri, bu hayalim için çıktığım yolda bana yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ediyorum ve sizi kurgumla baş başa bırakıyorum, şaka yorumlarda sizinleyimmm..
(yorumlarda me)
Bir yere ait olamamak, bulunduğun ortama ait hissetmemek nedir bilir misiniz? Yıllardır yaşadığım tam olarak buydu. Varlığımı hissettiğim, düşüncelerimle konuşabildiğim, içimdeki ben ile tartışabildiğim günden beri bulunduğum hiçbir yere kendimi adapte edemiyor ait hissetmiyordum. Sadece bir yer vardı evimde hissettiğim, rüyalarımdaki eşsiz avlu..
Bu avluyu kendimi kötü hissettiğimde, yalnızlığı iliklerime kadar hissettiğim gecelerde rüyalarımda görüyordum. Orada geçirdiğim gecenin sabahına daha mutlu, içim huzurla dolu uyanırdım. Belki de bu onun bana hala yanındayım deme mesajıydı. Onunla hatırladığım anılar oldukça silik, üzeri tozluydu. Ama yine de hayalim rüyalarımda bana gösterdiği yeri bulmak ya da var edebilmekti. Bu yüzden başarılı bir mimar olmak için elimden geleni yapıyordum.
Birazdan 17 yaşıma gireceğim. Reşit olmama, özgürlüğüme kavuşmama son bir yıl kalmıştı. Ailemi seviyordum fakat kim tamamıyla özgür bir hayatın hayalini kurmazdı ki...
Ailem benim için büyük bir parti organize etmişti daha doğrusu ikimiz için. Kardeşim Mina...
Mina, herkesin dönüp tekrar tekrar bakacağı türden bir kızdı. Benim aksime bembeyaz ten rengine sahip, sarı saçlara ve simsiyah gözlere sahipti. Uzun boyluydu ve fiziğine oldukça dikkat ediyordu. Annemin adeta kopyasıydı. Annemin gençlik fotoğrafları ve onun arasında hiçbir fark yoktu. Ben ise çok farklıydım. Buğday ten rengim, kehribar gözlerim ve siyah saçlarımla ondan aşırı farklıydım. Babam da hep bana anneannesine çok benzediğimi, onun gibi çok asil bir kadın olacağımı söylerdi. Mina da bunun üzerine somurtup, babama kedi gibi sokularak "Ben size benzemediğim için mi asil olacağımı söylemiyorsun? Ama prensesler de asil olur değil mii?" diyerek mızmızlanırdı. Tamam en çok sen şımartıl !??!
Mina ile fiziksel olarak benzemediğimiz gibi karakteristik olarak da benzemiyorduk. Biz söylemediğimiz sürece kimse bizim kardeş olduğumuzu asla anlamazdı bile. Hatta bazen dalga geçtiğimizi söyleyenler bile oluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
avlu
Teen FictionKardeşlik için son bulmayan arkadaşlıktır derler, peki ya bir kaybın iki zıt kutuba dönüştürdüğü iki kardeş için de geçerli midir bu?