Işığın gücü karanlıkta çalınanları saklamaya yetecekmiydi...
7. Bölüm : ona dokunmayacaksın...
*Neredesin Azra*
Boradan devam...
Lanet olsun ne olmuştu bu evde kapı neden açıktı ev neden dağılmıştı eve girdim ve yerde olan pamirin bilekliğiyle ikinci bir şok yaşadım içimdeki bora "bu bilekliği burada ne işi var?"diye beni du
dürtmeye başladı hızla telefonu buldum ve Pamir picini aramaya başladım telefon ikinci çalışında "hayırdır ortak benimi özledin" diye açtı hızla "senin nereni özleyeceğim lan sikik" dedim Pamir ise "sakin ol lan sikik mikik ne diyon sen be ha sana haber gelmiş noldu sevgilini bulamayınca çokmu üzüldün" dedi içimden adi şerefsiz desemde sakin olmaya çalışarak "azraya dokunmayacaksın anladınmı beni" diye haykırdım ondan sonra ise Pamir "söz vermiyorum bora dokumada bilirim dokunmayada ama aslında Azra hoş kız ne biliyim yani sen anlarsın" dedi ve telefonu suratıma kapandı yapamazdı değilmi dokunamazdı azrama içimdeki bora salak sen onu aramazsan hemde neler yapar... Diye haykırdı hızla tekrar pamiri aradım telefon çalmadı açmadı yani...
2 saat sonra...
Azradan...
Lanet olsun neredeydim ben offf başım çatlayacak şekilde ağrıyordu pamirin yanında olduğum kesin lanet olsun benim buradan kurtulmam lazımdı şerefsiz kollarımı iki yandan bağlamıştı hızla tepiniyordum ki arkamdan yükselen pamirin sesiyle donup kaldım "hiç uğraşma bence yani onları çözmenin imkansız olduğunu varsayıyorum yani kolay kolay çözülmez o ipler" dedi ve ekledi "ya sevgilinide sana nasıl aşıkmış kafayı yemiş gibiydi Azra nasıl aşık ettiysen kendine borayı yani kıymetini de bil yani ha bak o gerçek bora bir çete lideriydi ama ben onu doandırınca bıraktı aslında onu buna hayatı zorladı çete lideri olmasına sana belki anlatmıştır anlatmamıştır bilmem ama boranın hayatını biliyormusun yani annesiyle babasının nasıl öldüğünü" nasıl ya boranın annesiyle babası ölmüş muydu bana neden anlatmadi belkide anlatacaktı hızla pamire döndüm anlat lütfen dedim
" Boranın annesi boranın gözlerinin önünde intihar etmiş yani kendini bir apartmandan atlamış" dediğinde ise kanım çekildi "adamlar gelmese belkide borada onun peşinden atlardı yani annesini tutabilme umuduyla" dediğinde ise gözlerim dolmuştu bu nasıl bir acıdır yaşayamam ki ben böyle bir acıyla Pamir konuşmasına devam etti "babası boranın gözlerinin önünde vurulmuş zaten boranın annesini hiç sevmezmiş adam anla yani neyse işte bora yetimhanede büyüdü bizde orada tanıştık falan filan işte ondan sonra öyle şeyler yaşadıki hayat onu çete lideri olmaya itti ama öyle adam öldürme falan yok parasını falan alırdı ama en uygun zamanda fazlasıyla verirdi neden böyle yapardı bende bilmiyorum en sonunda sıkı bir tartışma yaptık bende borayı dolandırdım oda bu işi bıraktı ondan sonrada sen girdin hayatına..."diye devam etti lanet olsun ben onu çok kırmıştım offff o neler yaşamış hem onun yaptığı çete liderliğine girmezki hangi çete lideri çaldığı parayı geri verirdiki hemde fazlasıyla of pamirse sırıtarak yanıma geldi yatağa oturdu ve parmağını boynuma sürttü hızla kendimi geri çektim hızla bana bakarak biraz uysal olsan be güzellik dedi ve ekledi "defol git Pamir yaman" dedim Pamir ise başını iki yana sallayarak karşılık verdi hızla odadan çıktı ve gitti derin bir nefes aldım şimdilik bir sorun yoktu aklımda ise dans eden bir cümle vardı "boranın annesi boranın gözlerinin önünde intihar etmiş yani kendini bir apartmandan atmış birileri gelmese borada kendini atarmış annesini tutabilme umuduyla" iki damla yaş aktı yanaklarımdan bu nasıl bir acıdır Allah'ım hangi kalp böyle bir acıyı tartar hangi yürek yaşayabilir bu acıyı of bende onu çok kırdım bir kalp ne kadar kırılabilir daha, onun ki paramparça olmuş bir söz var beynimin içinde dolaşan
Can acısı fazla gelmiş ormanlar kralına keşke öldürseydi bu kuzu beni kendine aşık etmek yerine... Offffff of offffff! Acaba şimdi ne yapıyordu üzüldüğü kesin mutluda değildir beni aradığıda kesin bora neredesin şuan bir yıldız kaydı diyelim Allah'ım lütfen bora beni bulsun ki ondan özür dileyebiliylim dedim...
Karanlıkta kalmışlardı elleri kolları bağlı, çağresizlerdi bu karanlık sona erdiğinde,
Işıklar yandığında güneş doğduğunda dünya aydınlandığında kim nereye saklanacaktı? Işığın gücü karanlıkta çalınanları saklamaya yetecek miydi?
Keyifli okumalar sevgili okurlar...
