10. bölüm : uyan sevgilim

1 1 0
                                    

Dokun kalbime dokun,için el verirse söyle ben yokum...

10. Bölüm : uyan sevgilim
*Beni bırakma Azra*

Bölüm müziği : Taladro sözüm şiirlerin mükemmelidir

Öyküden...

Azranın yanına girme iznini ilk bana verdiler içeri girince gözlerim dolmuştu bir insan iki saat içinde bu kadar çökemezdi ama kendimi toparlamıştım yanındaki sandalyeye oturdum derin bir nefes aldım ve elini tuttum "ablam bak ben geldim senin burada değilde evde beni karşılaman gerekmiyor muydu? Hı ablam bak ben o kadar gelmişim" "uyumak senlik bir şey değil" güzel kız kardeşim annemle babam gitti sende gitme olurmu aramızda anneme bu kadar benzerken biliyorsun ben teyzeme benziyorum sense anneme sana bakarken annemi görüyorum yani görüyoruz abimde aynı şeyi söylüyor gülünce annem gülüyor gibi oluyor ne biliyim işte offf Azra senin buradan kalkman ve bize geri dönmen lazım" dedim ve daha fazla kalkamadım yoksa hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlayacaktım...

Egeden...
Sanki annem uyuyormuş gibiydi en son annem ölmeden yanına girmiştik o anlar gözümde canlanınca istemsiz gözlerim doldu olamazdı bizi bırakamazdı azraya her baktığımda annemin ölmeden önceki son sahneleri geliyordu gözümün önüne elini tuttum ve yanına oturdum ve konuşmaya başladım "Azra bizi bırakıp gidemezsin hem benim bir arkadaşım var anlarsın işte annemin yapamadığını senin yapman lazım bayan kayanana anneme en çok sen benziyorsun gidemezsin işte Azra ben bir kayıp daha veremem annemle babamdan sonra sen olmaz öyküde olmaz Azra çok yoruldum artık senin bana verdiğin mektupları okuduktan sonra annmel babama söz verdim sizleri korumak için ama tutamadım bak ben bu gün ne öğrendim siz borayla sevgilisiniz yani o çocuk seni çok seviyor Azra senin buradan kalkman gerek bizim sana ihtiyacımız var dedim ve alnını öpüp çıktım...

Demirden...
Azraydı bu bora için gözünü kırpmadan canını verebilecek kadar seviyormuş boranın kalbinde sadece bu kız vardı yıllardır yüzü gülmeyen adam başı gülüyordu bu düşüncelerle azranın yanına yaklaştım "Azra çakmak" diye söze başladım "bora için uyanmalısın beni duyduğunu biliyorum o çocukluğundan beri gülmezdi sen onun yaşama sebebisin bora için dön bu hayata inan senin ardından oda ölür yaşayamaz bak o kötü biri değil bora kötü değil Azra onun içindeki çocuk çok yara almış boranın bir sözü vardır isyanını getirir dile, bu kırıkları bu çizikleri bu yaraları vermek için mi seçtin beni? O çocukken yaralar aldı inan kalbi binbir parçaya bölündü cam gibi kırdılar üzerine basıp geçtiler Azra, her zaman sert göründü ama inan onun içindeki çocuk masum, iyi kalpli lütfen bora için kalk bu yataktan onun ruhu bir kez daha ölmesin bora ölü duygularına değil dirilen duygularına ağlıyor içten içe kendini suçluyor yıllardır kaybolup seninle bulduğu ruhu tekrar kayboluyor bora için uyan olurmu Azra?... Dedim ve odadan çıktım ve ardımdan Merve girdi...

Merveden...

Can dostumdu o benim beni bırakıp gidemezdi. Bu duygularla yanına oturdum elini elimin içine aldım ve konuşmaya başladım " Azra sencede çok uyumadınmı? Hem sen uyumayı sevmezdi ki Tumblr'da gezmedende duramazsın kızım sen gidersen ben kimle dedikodu yapacam, hı kim artık yeter diye kızacak bana Azra uyan lütfen bak valla çok konuşmayacam her istediğini yapacam buse hakkında dedikodu yapmayacam ama sende uyan lütfen" göz yaşlarım akıyordu "Azra ablan var abin var ben varım birde bora var sen hem onu banada anlatmadın onun için uyanıp bana daha hesap vereceksin çocuk çok kötü oldu ya, senin aşkından Azra bizim için değilse de onun için uyan o seni seviyor uyan olurmu?... Dedim ve çıktım ardımdan bora girdi...

Boradan...

Melekti o sessiz melek o kadar alete bağlı bir melek, kalbimin yarısı benim yüzümden yatıyordu orada ne var kalksa yine baksa bana öyle mavi mavi bende kaybolsam o okyanus gözlerde diyerek yanına oturdum elini tuttum ve konuşmaya başladım.
"Özür dilerim" diye başladım söze "ama beni bırakma" l-lütfen sesim titriyordu resmen ama devam ettim konuşmaya "sana gerçekleri anlatmadım salak kafama tüküreyim affet Azra valla ben seni çok seviyorum aç gözlerini bak bana bir ömür benle yaşamadan bile aç o okyanus gözlerini olurmu ama ben sana bu kalbi verdim" göz yaşlarım azranın yanaklarına akıyordu "bak bir eşeklik ettim ama affet be ben sensiz yaşayamam ki kızım bu kalp sadece senin için atıyor sadece senin nefesine nefes alıyor biliyormusun seni çok severdi eğer annem yaşasaydı valla benim gibi çok severdi seni beni mutfakta kıstırıp oğlum afferin güzel bir gelin bulmuşum derdi ve ayrı bir tebrik alırdım ondan o gitti benim bir annem yok ama aç gözlerini kurban oluyum yalvarırım Azra çakmak beni bırakma olurmu bu kalp ölüyken dirilttin  yine ölmesine izin verme olurmu zamanında birini sevdiğimi sandım ama beni aldattı işte ben sana deli gibi aşığım uyan gerekirse köpek gibi süründür okyanus gözlüm..." Dedim ve göz yaşları ile dudaklarını öpüp  odadan çıktım...

KırıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin