Canım sevgilim artık ölmeyelim:)
11. Bölüm : benimle evlenir misin (final part 1)
*Evet*4. Gün
Bora...
Azra yoğun bakıma alınalı 4 gün olmuştu ama hala uyanmamıştı doktorlar girip girip çıkıyordu ama hala bir durum yoktu en sonunda doktora sorduğumda ise "bora bey ilaç tedavisini kestik artık kendinin uyanmasını bekliyeceğiz" dedi ve gitti odaya girdim içimde tuttuğum nefesi verdim ve yutkundum ve yanına oturdum hayatımın en önemli şeyini şu an yapacaktım elimdeki kutudan yüzüğü çıkardım ve azranın elini tutarak benimle evlenir misin Azra çakmak benimle bir ömür yaşar mısın her engeli benimle aşar mısın pes etmeden benimle bir ömür boyu yaşar mısın?Dedim. Ve eline yüzüğü taktım eğer beni seviyorsa bu yüzükten güç alırdı birazdaha onu izledim ve çıktım odadan...
5. Gün...
Azra...
Başımda bir ton ses vardı biri Merve'ye ait biri abim biride ablam olmalı parmağımda boranın yüzüğü kalbim pır pır atıyordu gözlerimi araladım ve fısıltı. Gibi çıkan sesimle biraz sessiz olsanız beynim patladıda...
Dediğimde ablam ve Merve çığlık attı demir ise doktor çağırırken ben boraya baktım ve bu mükemmel teklife evet diye mırıldandım bora bana yüzü ışıldayarak baktı abim ablam Merve bize anlamsız gözlerle bakıyordu ama o anladı Bora benim ne dediğimi anladı...
Doktor gelip kontrollerimi yaptı ve iki gün daha beni misafir edeceklerini söyledi ondan sonra ise yutkundu ve bana bakarak "Azra hanım" diye söze başladı ne olmuştu ki yani benim bilmediğim ama bu duyacaklarımın beni üzeceği için hissetmiş gibi oldum doktor konuşmasına devam etti "biliyorsunuz yakın mesafeden vurulmuştunuz kurşun omurgaya saplandığı için bir süre yürüyemeyeceksiniz" dedi BEYNİMDEN vurulmuştu döndüm ne demek bir daha yürüyemeyecektim gözlerim dolmuştu hatta ağlamaya başladım o arada odaya giren bora bana sıkıca sarılıp "geçecek bebeğim yürümen için elimden gelenin fazlasını yapacağım ama ilk başta ablan ve abine durumu anlatmamız gerek dedi ve yani evlilik teklifini kabul ettin ya onu bir açıklamamız gerek bebeğim ve hastaneden taburcu olunca Amerika'ya gidicez ve senin yürümen için orada tedaviye başlıyacak ve 7 veya 8 ay içerisinde eskisi gibi yürümeye başlayacak ve düğününde oynayacaksın yani hangi insan düğününde oynamak istemez ki" dedi ve burnumu sıktı o arada odaya abim ve ablam girdi ablam gözlerini kısmış bir boraya birde bana bakıyordu ve abimde borayı süzüyordu abim sert bir sesle "anlatın" dedi borayla birbirimize baktık ve derin bir nefes aldık bora konuşmaya başladı " biz azrayla yolda yürürken çarpıştık ondan sonra aynı okulda okumaya başladık yani gerçekten tesadüf ondan sonra ikimizde birbirimizden hoşlandık ondan sonra İzmir'e gittik anne ve babanızın size yazdığı notları bulduk ondan sonra ise ben bir çete lideriydim Azra bunu öğrendi ayrıldık" dediği an abim sert bir sesle "çete lideri derken?" Dedi ve bakışları sertleşmişti "şey sandığınız gibi değil ben kapkaç yapıyordum ama geri en uygun zamanında fazlasıyla geri veriyordum" dediğinde abimin bakışları yumuşamıştı durdu ve "annenle baban nerede" deyince boranın yutkunduğuna şahit oldum konuşmaya yinede devam etti "annemle babam vefat etti" dediğinde elini sıktım bana bakarak gülümsedi abim ise üzgün bir sesle "başın sağolsun" dedi ve "nasıl öldüler" diye üzgün bir sesle sordu bora ise gözleri dolu bir şekilde "annem intihar etti babam ise vuruldu..." Ablam ise hızla "intihar derken..." Dedi bora ise "kendini çatıdan attı" dediğinde odada ölüm sessizliği oluştu abimin bile gözleri dolmuştu ablamda aynı şekilde ablam "başın sağolsun bora anne ve baba ölümü kötüdür" dedi abim ise konuyu değiştirmek istercesine "siz şimdi sevgilisiniz he" dedi ve yanımıza kadar gelip elini boranın omuzuna koydu ve acıtacak şekilde sıkarak "azranın gözünden akan tek damlaya bütün kanını akıtırım damat bey" dedi ve bora ise acı ile inlememek adına dişlerini birbirine bastırdı hızla "abi" diye cırlayacaktım ama birden karnıma giren ağrı ile hepsi bana döndü bora hızla "iyisin değilmi ve bir doktor çağırayım" dedi o arada abim "sen otur ben çağırayım" dedi ve tam gidecekken hızla "birşey yok" dedim "küçük bir ağrı" dedim
2 gün sonra...
Hastaneden çıkmış ve eve gelmiştim elime telefonumu almış ve iki geziyordum abim ve bora konuşmak için dışarı çıktı ablamda yemek yapıyordu Merve ise ortalarda yoktu neyse o arada telefonum çalmaya başladı arayan numara ise isimsizdi *0523454...* Hızla açtım ve "alo" dedim karşıdan Pamir tüm iğrenç sesi ile "geçmiş olsun yenge" dedi şok olmuş bir şekilde telefon kulağımda kalakaldım Pamir ise "hey iyisin ölmedin değilmi" dedi gülerek "ablacım sizinkide ne aşıkmış ya bir biriniz için canınızı bile verebilicek kadar sevmişiniz he valla bora çok şanslı demi yenge" dedi hızla kendimi toplayıp "sen daha beni ne yüzle arıyorsun aptal" dedim ve suratına kapattım sakinleşmeye çalışıyordum o arada ablam odaya girdi yüzümdeki endişeyi görünce onunda suratı endişeli bakmaya başladı i arada abim ve borada girdi ablam ise "Azra ne oldu iyimisin" diye sormaya başladı abim ise "ağrın felan yok değilmi bir doktoru arayıp bilgi arayayım" dedi ve hızla "ağrım yok abi" dedim söze atlayan bora "neyin var söyle bebeğim ki bilelim değilmi" benim gözlerim ise kocaman olmuştu abimin yanında "bebeğim" demişti abim ise dişlerini sıkarak "haddini aşma ise istersen canım" dedi gülmemek için zor duruyordum şuan ve konuşmaya başladım "beni Pamir aradı" dedim bora ise hızla "amk çocuğu gebertecem bu sefer bu iti piç kurusu" dedi ve hızla "özelden mi aradı" hızla bende "normal numara vardı" dedim ve bora hızla "telefonunu ver güzelim" dedi ve telefonumu ona versem ve numarayı aradı ve saniyesinde "seni gebertirim ulan piç kurusu sen birdaha azrayı ara senin bizzat kendim s*kerim kimseye bırakmam Pamir" dedi ve telefonu kapattı ayağa kalktı ve "benim küçük bir işim var akşama gelirim" dedi ve evden çıkıp gitti...4 sene sonra...
"Karımdan boşanmak istiyorum avukat hanım" dedi bense hızla "neden bey efendi yani ne sorunlarınız var" dedim "benden çok işiyle ilgileniyor" dedi ve belime sarılıp "birazda kocasıyla ilgilensin azıcık evde oğlumuz şirkette işiniz kacanıza vakita kalmıyor ve bende karımı özledim" dedi ve "boynumu öperek kollarına döndüm ve "eeee sen yeter ki ilgilenmemi işte ben seninle her şekilde ilgilenirim" dedim ve sesimi sertleştirerek "bu kadar küçük meseleden dolayı eşiniz ile görüşecek ve uzlaşmaya çalışacağım bey efendi hazretleri" dedim bora ise kahkaha atarak "tamam hanım efendi" dedi ve yanıma oturdu o arada kapım çaldı içeri giren serap mahçup bir ifade ile "şey Azra hanım mert evde durmadı hep ağladı susturamadım onun için getirdim" dedi ve mert koşarak "anne evde sizi özledim ve gelmek iştedim ayladım hep ama en şonunda şeyap abla getiydi" dedi ve yanıma geldi kucağıma aldım ve burnunu öperek "ya öylemi iyki gelmişsin bende seni özlemiştim" dedim ve yanaklarından öpmeye başladım o arada boranın sitemli sesi duyuldu "bence siz uzlaşmayı boş verin karım huyundan pek vaz geçecek gibi değil en iyisi hızla boşanalım" dedi ve mert hızla "annemden uzak duy baba o benim" dedi bora ise merti kucağımdan alarak "hey aslanım onu ilk ben gördüm onun için sen uzak dur asıl o benim" dedi bende "amma abarttın bora" dedim bora ise " ben doğru söylüyorum seni ilk ben gördüm" dedi serap odadan çıkmıştı ve hızla beni tam öpecekken mert birden ayırdı ve hızla bora merti yüz hizasına getirerek "anneyle babayı ayırmaya çalışıyorsun ama bil bakalım sen nasıl oldun" dedi ve "boraaaa" diye bağırdım bora ise "yalanmı güzelim" dedi ve merte dönerek "sabahtan akşama kadar senin akşamdan sabaha kadarda benim bu kuralı bozmak yok mert" dedi...
Hergün şükrediyorum böyle bir aileye sahip olduğum için inanıyordum ki yıllar sonrada aynı bu şekilde mutlu ve huzurlu kalacaktık bu mutluluğumu bozacak olana dünyayı dar edebilirdim...Final bölümleri geliyor